Bu teklif doğrultusunda örneğin, 20.000 lira maaş alan bir memur için ilk 6 ayda 23.000 lira, ikinci 6 ayda ise 25.300 lira gibi bir artış öngörülüyor. Bu da yıllık ortalama maaş artışının %20,75 olduğu anlamına geliyor. Ancak Merkez Bankası, 2024 yılı enflasyon hedefini %33 olarak belirlemiş durumda. Yüksek enflasyonlu dönemlerde çalışanlar ve işverenler arasında endişeler artarken, toplu sözleşme görüşmeleri de daha da tartışmalı bir hal alıyor.
Benzer şekilde, işçilerin toplu pazarlık görüşmelerinde de benzer sıkıntılar yaşandı. Bu noktada devlete düşen görev, çalışanların mağduriyet yaşamaması için güvenli kriterler ve standartlar getirmektir. Ancak Türkiye'de TÜFE verileri hükümet tarafından kullanılıyor ve bu verilere duyulan güven sarsılmış durumda.
TÜFE verilerinin çalışanların gerçek enflasyonunu yansıtmadığı öne sürülüyor. Çünkü TÜFE sepeti içinde yer alan harcamaların ağırlıkları, farklı gelir gruplarının harcama alışkanlıklarını yansıtmıyor. Özellikle düşük gelirli gruplar için gıda ve konut harcamaları daha büyük bir paya sahipken, TÜFE bu farkı yeterince yansıtamıyor. Bu da maaş ve ücret artışlarında çalışanların kayıplar yaşamasına neden olabiliyor.
TÜİK'in 2022 gelir araştırmasına göre, gıda harcamalarının gelir içindeki payı en düşük gelir grubunda %36,1 iken, en yüksek gelir grubunda %16,6. Benzer şekilde, konut ve kira harcamalarının ilk 20 gelir grubu içindeki payı %29,4 iken, en yüksek gelir grubunda %19,3. TÜFE'nin bu farkları yeterince yansıtmadığı ve genel bir ortalamayı temsil ettiği düşünülüyor.
2022 Aralık ayı TÜFE oranını, gelirden en az pay alan yüzde 20’lik grup harcama sepetine göre, yeniden hesaplarsak;
Gıdadan dolayı 8,82 puan daha fazla, konuttan dolayı yüzde 12,22 daha fazla, ulaştırmadan dolayı da 5,33 puan daha düşük fark çıkıyor. Aralık ayı TÜFE oranı yüzde 64,27 olarak açıklandı. Gelir grupları ilk 20 diliminin harcama sepetine göre ise bu oran 79,98 oluyor.
Başka bir ifade ile düşük gelir gruplarının, satın alma gücünün koruması için, 64,27 değil, 79,98 kriter alınmalıydı.
Gelir gruplarına göre TÜFE’yi hesaplamak;
*İşverenin işine gelmiyor. Ücret gideri daha az oluyor.
*Siyasi iktidarın işine gelmiyor… Hem bütçe giderleri reel olarak artmıyor. Hem de hükümete popülist alan kalıyor. Toplu görüşmelerde herkes bir şey diyecek ama sonuçta Sayın Cumhurbaşkanı ben şunu verdim diyerek popülizm yapacak.
*Sendikalar savunmuyor. Çünkü sendika yok. Sendikasızlaşma projesi gerçekleşti.
*Muhalefet isteyemiyor. Çünkü farkında değil, henüz soğan hesabından bu hesaplara geçemedi.
*Yüksek tirajlı gazeteler tartışmıyor, çünkü gazeteler 60 yıl önceki boyalı basın anlayışından ve yandaşlık tuzağından kurtulamadı.
Bu haksızlıkların önlenmesi için; Çalışanlar için “çalışanlar geçinme endeksi” hazırlanmalıdır. Çalışanlar için aile anketleri yapılmalı. Bu çerçevede endeks hazırlanmalıdır.
Artışlar; geçinme endeksi, artı fert başına büyüme kadar olmalıdır.
2024’te Hiperenflasyon olmaz, kriz derinleşmez ve her şey yoluna girerse, bu kriterlere göre, 2024 yılı ortalama memur aylık maaş artışı yüzde 50 ve artı 2024 fert başına büyüme kadar olmalıdır.
Yeniçağ / Esfender KORKMAZ