Uzun süredir devam eden müzakerelerde henüz uzlaşma sağlanamazken, işçi tarafında huzursuzluk büyüyor. Sürecin tıkanmasıyla birlikte gözler yeniden hükümet kanadına çevrildi.
"Ya İmza Ya Hakem" Baskısı Gündemde
İşçi sendikaları, kamu işvereni tarafından yapılan “Ya imzala ya da hakeme git” dayatmasıyla karşı karşıya.
İşveren tarafının grev olasılığını düşük görerek masada elini güçlendirmeye çalıştığı belirtiliyor. Bu durum, sendikalara ek baskı oluştururken, kamu işçilerinin pazarlık gücünü de zayıflatıyor.
Erdoğan ile Atalay Görüştü: Sonuç Çıkmadı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay geçtiğimiz günlerde bir araya geldi. Ancak bu görüşmede somut bir sonuç alınamadı.
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın gözetiminde alternatif senaryolar üzerine bir çalışma başlatıldı.
Karmaşık Talepler Masayı Kilitliyor
İşçi tarafının çeşitli işkollarına göre farklı taleplerde bulunması, çerçeve sözleşme üzerinde uzlaşmayı daha da zorlaştırıyor.
Bir yandan taban ücretlerde iyileştirme, diğer yandan refah payı artışı istenirken, işveren tarafı düşük artış teklifleriyle süreci sürüncemede bırakıyor.
Grev Kararı Kaçınılmaz mı? Yasal Süreç İşliyor
Sendikalar, yasal sürelerin dolması nedeniyle grev kararı alma aşamasına geldi. Ancak kamu işçilerinin önemli bir bölümü, grev yasağı kapsamındaki sektörlerde çalışıyor.
Bu durum sendikaları Yüksek Hakem Kurulu’na başvurma ikilemine itiyor. Hakem Kurulu ise çoğu zaman işveren lehine kararlar almasıyla eleştiriliyor.
Cumhurbaşkanının Grev Erteleme Yetkisi de Gündemde
Mevzuata göre; güvenlik, sağlık, savaş hali veya afet gibi durumlarda Cumhurbaşkanı'nın grevi erteleme ya da yasaklama yetkisi bulunuyor.
Geçmiş dönemlerde bu yetkinin genel ifadelerle kullanılması, işçi sendikalarını daha da temkinli hale getiriyor.
İşveren Kanadı Masada Avantajlı
Sürecin uzamasıyla birlikte işçilerin alacakları ücret farkları ödenmediği için enflasyon karşısında kayıplar artıyor.
Gelir vergisi diliminin düşük belirlenmesi nedeniyle birçok işçi ikinci dilime girdi ve bu da vergi yükünü artırdı.
Bu tablo, işverenin elini güçlendirirken, işçi tarafının direncini zorlaştırıyor.
Yeni Teklif Yolda: Hükümet Yüzde 22 Zam Hazırlığında
İşçi kesimi, ilk altı ay için yüzde 50 zam ve günlük en düşük ücretin 1800 TL olması taleplerini sürdürüyor.
Buna karşılık işveren tarafı ilk olarak yüzde 16, ardından yüzde 17 teklif etmişti.
Son olarak hükümetin, yeni bir teklif üzerinde çalıştığı ve bu teklifin yüzde 22 oranında bir zam içereceği öğrenildi. Ancak bu teklifin henüz resmi olarak açıklanmadığı ifade ediliyor.
Refah Payı ve Taban Ücret Ayarlaması Henüz Masada Yok
Hükümetin hazırladığı yeni teklifin içinde, işçi tarafının ısrarla istediği refah payı artışı ve düşük ücretlerin denkleştirilmesi gibi taleplerin bulunmadığı belirtiliyor.
Bu durum, anlaşmanın sağlanmasını daha da zorlaştırıyor.
Temmuz’da Sonuç Çıkar mı?
Taraflar arasında farklar kapanmazsa süreç Yüksek Hakem Kurulu'na taşınabilir. Ancak önümüzdeki hafta işverenin yeni teklifini iletmesi ve bu teklifin işçi tarafınca kabul edilmesi halinde, Temmuz ayı içinde anlaşmaya varılması ihtimali halen masada duruyor.