Bursa Fomara’da bulunan Halk Sağlığı Hizmetleri Binasında yaşanan asansör kazası sonrası kuruma ambulans, itfaiye çağrılırken bazı personellerin hastaneye taşındığı Lale Akasoy’un köşe yazısına yansıdı.

Akasoy’un köşe yazısı şu şekilde:

İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan Fomara’daki Halk Sağlığı Hizmetleri binasındaki asansör, önceki gün şimdilik bilinmeyen bir nedenle saat 04.00 sıralarında arıza yapmış...

Ve...

İçinde yaklaşık 6 personelle birlikte 7. kattan 2. kata büyük bir sesle adeta çakılmış!

Kuruma ambulans, itfaiye gelmiş ve bazı personel hastaneye taşınmış...

Korku ve paniğin yaşandığı olayda şükürler olsun ki ağır yaralı yokmuş...

Hafif sıyrıklar, ağrılar ve yaralarla atlatılmış...

Öncelikle çok geçmiş olsun!

***

Şimdi...

Milletçe bizi yasa boğan deprem felaketinin ardından beklenen bir Marmara depremi nedeniyle telaşa girdik hep birlikte...

Anımsayacaksınız, geçtiğimiz hafta Halk Sağlığı Kurumundaki bazı personelin yazdığı ortak metni paylaşmıştık sizinle.

Halk Sağlığı çalışanları, Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’a “Korkuyoruz Müdür Bey!” diye seslenmişlerdi.

Çünkü çalıştıkları kurum binasının depreme dayanıklı olup olmadıkları konusunda kaygılıydılar...

Müdür Dr. Yavuzyılmaz bazı sağlık kurumların nakli ile ilgili harekete geçti ama...

Önceki gün Halk Sağlığı Kurumunda yaşanan “asansör faciası” yürekleri ağızlara getirdi...

Büyük bir korku yaşayan personel, “Durduk yere asansör düşen binada deprem olursa ne olur bilemeyiz... Gerçekten çok korkuyoruz... Müdürümüzün bir şeyler yapması gerekiyor artık!” diyorlar.

Bu arada sakın yanlış anlamayın ha!

Personel “Müdür Bey” derken Halk Sağlığı Kurumu Başkanı zatı muhterem(!) Dr. Mustafa Çetin’den falan bahsetmiyorlar.

Aslına bakarsanız biz ona “Mr. Dr. Çetin!” diyoruz...

Diyoruz çünkü telefon görüşmelerinde “ana dili!” gibi “sular seller” gibi hep ingilizce “şakıyor!” mübarek!

Bu yüzden ondan hiç kimsenin umudu falan yok!

Hatta daha önce konu gündeme geldiğinde söyleyeceğini söylemiş personel:

Ölürsek beraber ölürüz “diye...

Peh!

Dr. Çetin’in işi, derdi başka...

Cadı avı başlatmış bile kurumda...

İstediğiniz kadar baskı yapın!

Gak” deyince duyarım, “Guk” deyince yazarım...

Bayağı bi etkilenmiş gecen haftaki yazıdan!

Mesaj göndermiş çalışanlara:

Hadi Buyurun:

***

Burada konuşulan burada kalır!!! Değerli birim sorumlularımız; üzülerek öğrendim ki yaklaşık 2 hafta önce toplantı odamızda yaptığımız brifing sırasında tartışılan konular bir internet gazetesinde sağlıkla ilgili yazılar yazan birine servis edilmiştir. Konunun içeriğinden ziyade resmi bir toplantıda söylenen sözlerin kurum dışına çıkarılması ve daha da kötüsü kendisini yazar, yazdıklarını da kıymetli zanneden birine servis edilmesi çok vahim bir hadisedir. Herkes duyduğuna göre hangi toplantı notlarının servis edildiğini buradan duyurmamın bir sakıncası olmayacaktır. Bahse konu durum 20 Şubat 2023 tarihinde Aile Hekimliği Uygulama Birimi ve İzleme Değerlendirme Birimi Bilgilendirme toplantısında gündem dışı olarak konuşulmuştu. Kendi adıma sarf ettiğim cümlelerin maksadı “Aynı can korkusunu beraber yaşıyoruz” mesajını iletmek idi. Bakanımızın hassasiyeti ve il müdürümüzün deprem bölgesinden döner dönmez ilk masaya yatırdığı konuların başında gerek hastanelerimiz gerekse idari binalarımızın deprem güvenliği olduğu hepimizin malumudur. Bu konuda gerekli girişimlerin yapıldığı ve mevzunun hassasiyetle takip edildiği toplantılara katılan herkesçe bilindiği halde sarf edilen lafzın bir kısmının cımbızlanarak medyaya servis edilmesi bağışlanabilecek bir hata değildir. Unutmayalım ki üçbuçuk milyona dayanan nüfusuyla Bursamızın koruyucu sağlık hizmetleri bizlere emanettir. Sağlık camiası olarak bilgi güvenliğinin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olma mecburiyetimizin yanında, tavır ve davranışlarımızda devlet memuru vakarına yakışacak şekilde hareket etme zorunluluğumuz vardır. Böyle bir mesajı paylaştığım için çok üzgünüm; ancak tüm halk sağlığı çalışanlarına iletilmek üzere bu mesajı yayınlamak zaruret halini almıştır. Herkese kolay gelsin.

***

Malumunuz üzere döktürmüş valla!

Bendenize de saymış saydırmış...

Kendisini yazar, yazdıklarını da kıymetli zanneden birine servis edilmesi...

Hey Mustafa bey!

Biz 40 kişiyiz birbirimizi de çok iyi biliriz...

Cadı avı başlatacağınıza, “Gıybet” yapacağınıza, personelle uğraşacağınıza mesainizi hizmet üreterek geçirin ki devlete bir faydanız olsun...

Aldığınız parayı helalinden hak edin!

Fazla da “Coşma!” seni o makama getiren ve ısrarla orada kalman için referans olan abilerine “şikayet!” ederim seni sonra...

Ha sahi!

Yeni sözleşmeyi imzaladınız mı acaba?

Evet” mi...

Teşekkür et bakayım abilerine...

Bir emoji gönderiyorum buradan size...

Bekle...