HEMŞİRE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLARINDAN NE BEKLİYORUZ?

Bu ay sahadan ve akademiden birçok hemşire meslektaşımın millet vekilliği aday adaylığına başvuru yaptığını okudum. Bu benim şahit olduğum en fazla başvuru sayısı. Aslında epeyce heyecan verici çünkü kendi kendimize konuştuğumuz ve eksikliğini yaşadığımız mesleki konuları, sorunları ve çözümlerini mecliste dile getirme, belki de hemşirelik ile ilgili kararlarda söz sahibi olma şansı elde edeceğiz. Bu sayının bu kadar çok olması da sosyal medyadaki ‘hemşire vekil istiyoruz’ söylemlerinin artması, mesleki sorunların artması, değersizlik hitapları, maruz kaldığımız şiddetin artması ve birlik olmanın kaçınılmaz olduğunu artık herkesin anlaması olabilir. Şimdi ‘biz birlik olamıyoruz’ klişe şikayetini bir kenara bırakın. Nasıl birlik oluruz onu düşünelim ve ne istediğimize nelerin eksik olduğuna odaklanalım. Çözüme odaklanalım.

Mesleğin sorunlarını en iyi çözüme ulaştıracaklar yine o mesleğin mensuplarıdır. Bu yüzden hemşire, ebe, sağlık teknikeri, paramedik gibi çeşitli mesleklerden gelen adayların da millet vekilli adayı olmasını, sayılarının artmasını diliyorum.

ADAY ADAYLARINDAN HALİYLE, BELLİ BAŞLI BEKLENTİLERİMİZ VAR. BUNLARI TOPARLAMAK İSTEDİM.

Tek kalemde, emekliliğe yansıyan, yoksulluk sınırının üzerinde maaş ödemesi şarttır.

Deprem bölgesinde çalışan birçok arkadaşımıza; sağlıklı, güvenli, hijyenik barınma koşulları sağlanmalı ve psikolojik destek verilmelidir. Çocuklarının okul, kreş, ulaşım gibi ihtiyaçları acilen karşılanmalıdır.

Tükenmişlik ve duyarsızlık yaşatmayan insani şartlarda mesleğimizi uygulamak istediğimizden sosyal tesis, kreş, lojman uygulamalarında artış olması gerekmektedir, psikolojik desteğe ulaşım da kolaylaştırılmalıdır.

Açlık sınırının altında maaş alan emekli hemşirelerin ve özel hastanede çalışan hemşirelerin maaşlarında düzenleme şarttır. Hemşire ‘ucuz iş gücü’ değildir.

Hemşire istihdamının artması gerekmektedir. Türkiye’nin Avrupa ülkelerini yakalayabilmesi için yaklaşık 250 bin yeni hemşire, üst gelir grubu ülkeleri yakalayabilmesi için de yaklaşık 360 bin yeni hemşireye ihtiyacı vardır. Yılda birkaç kez 4-5 bini geçmeyen alım yetersizdir.

Görev ve yetkilerinin sınırları belli olmalıdır. Bazı kesimler tarafından ‘yardımcı sağlık personeli’ olarak değerlendirilmemizin temel sebebi; hastanede evrak işleri, fotokopi işleri, tıbbi sekreter işleri, kırtasiye, ilaç, tıbbi ürün getir götürü yapan ara meslek mensupları gibi çalışmamızdır.

Vardiyalı çalışma sisteminde hemşirelerin büyük çoğunluğu duygusal tükenme ve kişisel duyarsızlaşma ile karşı karşıya kaldıkları için malzeme sıkıntısının olmadığı, yemek, hijyen, dinlenme gibi temel ihtiyaçlarının iyi derecece karşılandığı hastane ortamı oluşturulmalıdır.

Hemşirelikte branşlaşma ve uzmanlaşma yaygınlaşmalı, kadroları verilmeli ve desteklenmelidir. ‘Hemşire hastanenin her biriminde çalışır’ mantığı artık değişmelidir.

Yüksek eğitim, poster hazırlama, makale yazma, sağlık yazarlığı, bildiri sunumu gibi bilimsel çalışmalar teşvik edilmeli, kongre ve ulaşım masrafları hastane tarafından karşılanmalıdır.
Hemşirelikle ilgili kararlar hemşireler olmadan alınmamalı. Hemşire daire başkanlığı yeniden oluşturulmalıdır. Hemşireler Birliği kurulmalı ve desteklenmelidir.

Bu yazdıklarımı ilk defa okuyanlar olabilir ama ilk defa okuyan hemşire yoktur. İnsanca yaşamak bizim de hakkımız. Dünya standartlarında, hak ettiğimiz en iyi koşullarda mesleğimizi sürdürmekten başka bir derdimiz yok.

Teşekkürler …
Eylül Hemşire..