Hekimler, sağlık sisteminin vazgeçilemez unsurları. Sağlıkta dönüşümde temel katkıyı sağlamalarına ve zor görevleri  üstlenmelerine rağmen uzun süredir sahipsiz kaldıkları gerçeği var. Temel sorunlarına çözüm ararken, haklarına yönelik bir  muhatap bulamıyorlar. Bütün bunlar dernekleşmeyi zorunlu hale getirdi. Hekimler şiddetten, malpraktis davalarına , asistan  sorunlarından, öğrenci eğitimine kadar bir çok sorun  yaşıyor. Bu noktada örgütlendikleri önemli bir oluşum olarak faaliyet  gösteren Hekim Hakları Derneği, 23 Şubat'ta Türkiye Sağlık Sivil Toplum Kuruluşları (TÜSEP) ile bir araya geliyor. Bir çok  mesleki problemin ve çözüm yollarının tartışılacağı Çalıştay'a, gittikçe artan oranları ile doktora şiddet sorununun damga vurması bekleniyor. 

'Hekim hakları gözardı ediliyor'
Hekim Hakları Derneği Başkanı Prof. Dr. Adem Akçakaya, "Hekimler artık yaşadıkları sorunlarla ilgili destek alabilecekler, bilimsel ve  sosyal ortak çalışmalar üretebilecekler, sağlık politikalarının belirlenmesinde hekimler söz sahibi olabilecekler" diyor. 

Aynı zamanda sağlık çalışanlarının ve hastaların da haklarını önemseyen bir sivil toplum kuruluşu olarak misyon  üstlendiklerini belirten  Akçakaya,  hekim hakları için mücadele etmesi gereken kurum, sendika ve meslek odalarının çözüm  üretmede yetersiz kalmasından dolayı bu derneğe ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Derneğin bir siyasi görüşü temsil etmediğini  her dil, din ve siyasi görüşten üyesi olduğunu vurguluyor ve ekliyor: "Hekimler, bu ülkenin en çalışkan ve en üretken  topluluklarından biridir ve yıllardan beri sınavlarda en yüksek puanla öğrenci alan okullardan yetiştiler. Mezun olan her bir  meslektaşımız, ülkemizin ve hatta dünyanın en ücra köşelerinde görev almaktan bir saniye bile tereddüt etmedi. Bu kadar  özverili çalışan meslektaşlarımızın hakları ne yazık ki göz ardı edilmekte. Maalesef toplumumuzda da bu alanda son zamanlarda  giderek artan hekimlerin aleyhinde oluşmuş ön yargılar da mevcut."

'Yasal düzenlemeler yetersiz'
Belli başlı problemleri arasında birinci sırada Hekim ve sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddetin olduğunu belirten Dernek Başkanı Akçakaya, dünyanın birçok ülkesinden daha fazla olumsuz davranışların ülkemizde görüldüğünü, fiziki ve sözel şiddetin  azımsanmayacak kadar yüksek oranda olduğunu anlatıyor. "Türü ne olursa olsun şiddet, çalışma yaşamı ve motivasyonunu bozan,  verimi azaltan, güveni zedeleyen, işlevselliği düşüren bir olgudur. Şiddeti önleyici politikalar ile çok daha kaliteli bir  sağlık hizmeti sunulacağı, hasta ve çalışan memnuniyetinin artacağı unutulmamalı. Hekim hakları derneği bu alanda yapılan her  ihlalde hekimlerin yanında olmuştur. Bu sorunun çözümünde tüm sağlık bileşenleri bir araya gelmeyi, siyasi ve kurumsal  bağlantılarından bağımsız şiddet sorununa odaklanmayı ve çözüm üretebilmek için her türlü eylem ve desteği vermeyi kendine  ilke edinmiştir. Maalesef sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler ya yetersiz ya da olanlar uygulanmıyor. Sağlık alanında görevi başında  şiddet uygulayanlara memur olup olmamasına bakılmadan yasal düzenlemeler ile kamu davası açılmalıdır. Yasal yeni düzenlemelere ihtiyacımız var ve yapanın yaptığı yanına kar kalmamalıdır"

' Hekimler birçok zorluk yaşıyor'

Hekim Hakları Derneği, 23 Şubat'ta Türkiye sağlık STK'ları (TÜSEP) ile tüm boyutları ile sağlıkta şiddet sorunu ve çözüm yollarını  tartışılabileceği bir çalıştay organize ediyor.  Prof. Dr. Adem Akçakaya'nın altını çizdiği diğer sorun da özlük haklarındaki  yetersizlik ve adaletsizlik. Hekimler hem çalışma ortamında hem de emeklilik döneminde birçok zorluklar yaşıyor. Daha güvenli  ve kabul edilebilir çalışma koşullarında çalışmıyorlar. Bunlara ek olarak bir çok hekimin yaşadığı sorunların çözümünü tartışıyor dernek.  "Özel ve kamuda çalışan  hekimler için mevzuatlar karmaşık. Döner sermaye ek ödemelerinde adaletsizlikler mevcut. Aynı işi üreten aynı branştan  hekimler farklı hastanede ise aynı parayı alamıyor. Branşlar arasında ciddi ek ödeme farkları mevcut.  Emekli hekimler  geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmak zorunda" diyor Başkan.  Son çıkan emekli hekimlere yönelik  kanunda da adaletsizlikler  olduğuna değiniyor.

'Örgütlenmeleri yeterli değil'
Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin de Cumartesi günlerinde izinli sayılmasını talep ediyor Hekim Hakları Derneği.  Kamuda tam zamanlı çalışan hekimlerin, istedikleri takdirde özel sektörde de yarı zamanlı çalışabilmesine olanak tanınması gerektiğini söylüyor. "Hekimlerimizin iş yükü çok ağırdır ve iş riskleri de bir o kadar fazladır. Bu nedenle yıpranma payı ve fiili hizmet zammı düzenlenmeli ve bir an önce hayata geçirilmeli" diyor. Genelde sağlık çalışanları özelde ise hekimlerin  sivil toplum kuruluşları bazında örgütlenmeleri O'na göre yeterli değil. Tabip odasının da  hekim haklarını savunmak için  başarılı olamadığına dikkat çekiyor. "Bunun sebebi Tabip Odası'nın temsil sistemindeki dengesizlik. Bence meslek odalarında  nisbi temsil sistemine geçilmeli" diyor. 

'Hekimler milletin en önemli değeri'
Prof.  Dr.  Adem Akçakaya sözlerini şöyle sürdürüyor: "Hekimlerin daha çok bir araya gelmeleri ve örgütlenmeleri gerekir.  Ayrıca milletimiz ve devletimiz sağlık çalışanlarını korumalı, saygı göstermeli. Hekimlerin art niyetli olmadığı ön koşulu  ile yaklaşmalı ve hekimlere bu ilkeye göre davranmalı. Sevgi ve saygısını kaybeden bir toplum her şeyini kaybeder. Sağlık  çalışanları ve hekimler bu ülkenin ve milletin en önemli değerlerindendir. Ayrıca şunu belirtmek istiyorum; Sağlıklı  toplumlar için rahat huzurlu ve kaygılarından arındırılmış sağlık çalışanlarına ihtiyaç vardır."  Bu kadar uzun ve zor   eğitim hayatı olan başka bir meslek grubu olmadığına dikkat çeken Hekim Hakları Derneği Başkanı, doktorların haklarını elde  etmeye yönelik bir çok mücadele planı hazırladıklarını vurguluyor. Dernek ayrıca  çalışan ve emekli tüm hekimlerin sosyal  etkinliklerini birlikte yapabileceği bir "Hekim Evi" projesini de hayata geçirmek üzere.

'Malpraktis davaları arttı'
Prof. Akçakaya hekimlerin onlarca sorunu olduğunu belirtti ve başlıcalarını  sıraladı.

-Hekimler sağlık sisteminde en çok çalışan, en çok sorumluluk üstlenen olduğu halde sistemdeki, cihazlardaki, teşrifattaki veya yönetimdeki her türlü eksiklik ve hatadan sorumlu tutulmaktadır. Bu hem hastalarımız hem de yönetimde bulunan  idareciler içinde geçerlidir. Hekimler, sorumluluk alanlarının dışındaki işlerden mesul tutulmamalıdır.

-Hekimlerin çalışma ortamının kalitesi ve güvenliğini artırmayı hedefleyen düzenlemeler yapılmalı ve hayata geçirilmelidir.  Hekimlerin sahada çalışırken motivasyon kaybının nedenleri belirlenmeli, önleyici çözümler üzerinde çalışılmalıdır.

-Son zamanlarda açılan malpraktis davalarının sayıları o kadar arttı ki, hekimler nerdeyse hasta muayene etmekten, ameliyat  yapmaktan korkar hale geldi. Açılan malpraktis nedenli tazminat davalarının ihtisaslaşmış mahkemeler tarafından görülmesi  için çaba sarf ediyoruz. İhtiyaç duyan üyelerimize tüm hukuk hizmetlerinde destek veriyoruz,

-Sağlık çalışanlarına şiddetin ivedilikle sonlanması için diğer kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan her türlü çalışmayı  destekliyoruz, destekleyeceğiz,

'24 saat nöbet sonrası dinlenme yok'
- Endüstriyel tıbbın çalışanları giderek köleleştirmesini engelleyecek çalışmalar yapıyoruz. Türkiye de sürekli malzemeler ve  ilaç maliyetleri artarken SGK'nın ödeneklerinde olduğu gibi emeğe zam yapılmamakta ve dünya da ki veriler ile kıyaslandığında  emeğin ederinin çok az olduğu görülmektedir.  24 saat nöbet sonrası dinlenme yok! Hiçbir meslek grubu 24 saat nöbet sonrası 8  saat daha çalışmamaktadır.

-Hekimlerin emeklerinin karşılığını alması için uğraşıyoruz. Var olan çalışmalar  eğer sağlık çalışanı ve hekimlerin lehine ise destekliyoruz desteklemeye devam edeceğiz. Hekimlerin örgütlenmesi, meslek  odalarının etkinliğinin artırılması,  gerekirse hekimlerin sendikalaşmaları için  çalışmalar yürütüyoruz. Bunun için tüm  hekimlerin derneğimize destek vermesini talep ediyoruz.

-Sağlıkta maalesef çalışma alanında adaletsizlikler mevcut. Örneğin; muayenehanelerin durumu… Aynı kurumda çalışan iki  hekimden biri muayenehane açarken diğeri açamıyor. Muayenehane açma hakkı tüm hekimlerin olmalıdır. Bu alandaki  adaletsizlikler giderilmelidir. Kanuni düzenlemeler ile bu adaletsizliklerin giderilmesi için çalışıyoruz. Mesai sonrası  muayenehane hakkının tekrar isteyen hekimlere iadesi konusunda çalışmalarımız sürüyor.

-Branş bazlı çalışmalarımızda her kesimin ayrı sorunu olduğunu gördük. Aile hekimlerimizin, acilde çalışanların, özel   muayenehane sahibi  ve  özel  sektörde çalışan meslektaşlarımızın, üniversite hastanelerinin ve burada çalışanların hepsinin  ayrı sıkıntıları var.  Bunları biliyoruz ve dernek olarak çözmeye çalışıyoruz.

Editör: Haber Merkezi