ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, koruyucu aile statüsünün kaldırılması kararının iptali talebiyle açılan davanın sürüncemede bırakılması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

İki çocuğu koruyucu aile statüsünde yanına alan bir kişi hakkında, müstehcenlik ve cinsel istismar suçlarından ceza soruşturması başlatıldı. Bunun üzerine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından söz konusu kişinin koruyucu aile statüsünün kaldırılmasına karar verildi. Çocuklar 2013'te aileden alınarak çocuk yurduna yerleştirildi.

Yapılan yargılama sonucunda koruyucu aile olan kişi, müstehcenlik ve cinsel istismar suçlarından beraat etti.

Söz konusu suçlardan aklandığını belirten kişi, koruyucu aile statüsünün kaldırılmasına ilişkin kararın iptal edilmesi talebiyle idare mahkemesine dava açtı. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin iptaline karar verdi. İdarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay kararın bozulmasına hükmetti.

İdare Mahkemesi, önceki kararında ısrar etti ve dava konusu işlemin iptaline karar verdi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen kararla, davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiği belirtilerek İdare Mahkemesinin kararı bozuldu.

Bunun üzerine Aile Mahkemesinde koruyucu aileliğin iadesi davası açıldı, bu davada görevsizlik kararı verildi. Temyiz üzerine inceleme yapan Yargıtay, Aile Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararını onadı.

Yargılama süreçlerinden bir sonuç alamayan kişi, daha sonra Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Başvurucu, koruyucu aile statüsünün kaldırılmasına ilişkin kararın iptal edilmesi talebiyle açılan davanın sürüncemede bırakılması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.

Yüksek Mahkeme, aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ve başvurucuya 7 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

- Karardan

Koruma altına alınan çocukların, çocukluk çağlarının önemli bir kısmını başvurucunun parçası olduğu ailenin yanında geçirdiği aktarılan kararda, çocukların koruyucu aileyi ebeveyn olarak gördükleri, başvurucuya "baba" şeklinde hitap ederek ona bağlandıkları belirtildi.

Bu durumun, sosyal hizmet uzmanı tarafından gerçekleştirilen görüşme ve kolluk tarafından alınan ifadelere de yansıdığı anlatılan kararda, çocuklarla başvurucu ve eşi arasında aile hayatı anlamında bağ kurulduğu vurgulandı.

Yüksek Mahkemenin kararında, "Çocuğun koruyucu aile vasıtasıyla kavuştuğu ve alıştığı aile ortamından koparılması üstün yararına aykırı olabilecektir. Bu tür olaylarda yargısal makamların ivedilikle hareket etmemeleri durumunda çocuk açısından telafisi imkansız zararların doğması muhtemeldir." değerlendirmesine yer verildi.

Çocuğun geleceğini yakından ilgilendiren hukuki bir uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla açılan bir davanın sürüncemede bırakılmasının devletin pozitif yükümlülüğünün ihlali anlamına geleceği bildirilen kararda, halen devam eden ve 6 yıl geçmesine rağmen henüz görevli yargı kolunun dahi kesin olarak belirlenemediği davanın sürüncemede kaldığının kabul edilmesi gerektiği belirtildi.

Anayasa Mahkemesinin kararında, şunlar kaydedildi:

"Koruyucu aile statüsünün kaldırılmasına ilişkin kurum kararının hukuka uygun olmadığı iddiasıyla başlatılan yargılamanın sürüncemede bırakılması ve başvurucunun çocuklarla yeniden bir araya gelme konusundaki hukuki belirsizliğin hızlı bir yargısal süreç yürütülerek giderilmemesi nedenleriyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır."

Kaynak: aa