Avrupa'da sağlık sistemi, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük bir gerilim altında. Koronavirüs salgını, sağlık ve bakım çalışanlarını sınırlarına kadar zorlayarak, protestolarını artan bir şekilde gösteriyor. Bu durum, yaşam maliyeti kriziyle birleştiğinde, iş tatminsizliğinde yeni zirvelere yol açıyor.

Birleşik Krallık, Fransa, İrlanda, Portekiz, İspanya ve Almanya gibi birçok ülkede yüz binlerce sağlık çalışanı, grevler ve iş bırakmalarla çare arıyor. Bu kriz, Avrupa'daki sağlık sisteminin başarılı bir şekilde işlemesini engelliyor.

Avrupa'ya mülteci önerisi: Sorun değil, çözüm olabilirler

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, Al Jazeera için kaleme aldığı yazıda, "Kıta genelinde sağlık sistemleri geriliyor. Mülteciler sorun değil, çözüm olabilir." dedi.

Rusya savaşı nedeniyle Ukrayna'dan en çok mülteciyi kabul eden Polonya örneğini veren Kluge, bu ülkenin mültecileri sağlık sistemlerine dahil etme konusunda yenilikçi yaklaşım sergilediğini söyledi.

Mülteci sağlık çalışanlarının, kendi ülkelerinden insanlarla akıcı bir şekilde iletişim kurabilmelerinin yanı sıra hizmet ettikleri kişilerle daha iyi empati kurabildikleri kaydedildi.

Türkiye Detayı

Sisteme entegre edilen sağlık çalışanlarının becerilerini koruduğu, böylece ilgili ülkenin sağlık kapasitesinin iyileştirilebileceği belirtildi.

Türkiye'de Suriyeli sağlık görevlilerinin Türk meslektaşlarıyla yakından çalışarak ülkedeki mültecilere destek sunduğu notuna yer verildi.

Sağlıkta büyük açık var, vakit daralıyor

DSÖ yetkilisi Kluge, yazısının devamında şöyle dedi:

Avrupa bölgesinde sağlık hizmetlerindeki açıkların ölçeği çok büyük ve vaktimiz daralıyor.

Ülkeler ve hükümetler, Polonya'nın denediği gibi yeniliklerden ve potansiyel kazan-kazan çözümlerinden yararlanarak hızlı hareket etmeli.