Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olayları, liyakat eksikliği ve personel yetersizliğinden kaynaklanan yoğun iş yükü, sağlık hizmetlerinde ciddi bir kriz yaratıyor. Özellikle hemşire eksikliği, bu krizin en belirgin sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Kamu hastanelerine kıyasla üniversite hastanelerinde bu sorunun daha da belirgin olduğu gözlemleniyor.

Malatya İnönü Üniversitesi'nde Hemşire Krizi

SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) tarafından edinilen bilgilere göre, 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden tam 400 hemşire ayrıldı. Bu ciddi kaybın ardından sadece 16 hemşire alımı yapıldı. Resmi Gazete’de 14 Temmuz’da yayımlanan 52 hemşire alımına ilişkin ilan ise temmuz ayı içerisinde hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi.

Personel eksikliği nedeniyle hastanede görev yapan hemşirelerin aşırı uzun nöbetler tutmak zorunda kaldığını belirten SES Malatya Şube Eş Başkanı Cansu Kaplan, bu durumun hemşireler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade etti. Kaplan, "Hastaneden resmi olarak personel sayısı hakkında belge talep ettik ancak resmi bir bilgi verilmiyor. 400 hemşirenin geçici görevlendirme ve tayinle başka illere gönderildiği söyleniyor. Resmi olarak sayı daha fazla görünse de, nöbet listelerine bakıldığında mevcut durum net bir şekilde ortaya çıkıyor. Ancak nöbet listelerini de bizlerle paylaşmıyorlar," dedi.

Aşırı Nöbetler ve Düşük Ücretler

Hemşirelerin 72 saate kadar varan nöbetler tuttuğunu tespit ettiklerini belirten Kaplan, bu durumun yasal sınırların çok ötesinde olduğunu vurguladı. "Yasal olarak 48 saat nöbet tutulabilir, ancak 56-64 saat çok fazla. İnsanca çalışma koşulları istiyoruz. Bu kadar uzun çalışmamıza rağmen nöbet ücretlerimiz çok düşük; neredeyse bir tavuk döner parasına bile denk gelmiyor," dedi.

Deprem Sonrası Koşullar ve Psikolojik Etkiler

Kaplan, depremden etkilenen Malatya’nın bu süreçte yeterince duyulmadığını ve sağlık personeli alımlarının bayram sonrası iptal edildiğini, ağustos ayında da henüz yeni bir alım yapılmadığını ifade etti. Çalışma koşullarının kötü olması nedeniyle hemşirelerin psikolojik olarak büyük zorluklar yaşadığını belirten Kaplan, "Arkadaşlarımız bunalımda. Malatya’da barınma koşulları da zorlayıcı olduğu için kimse buraya gelmek istemiyor. Mevcut koşullar iyileştirilmedikçe sağlık personeli de gelmiyor ve kalan personelin iş yükü daha da artıyor. Bu da halk sağlığını olumsuz etkiliyor," şeklinde

Sağlık Hizmetlerinde Aksamalar ve Artan Şiddet

Bu personel eksikliğinin sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü ve hastalar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını dile getiren Kaplan, hastalara yeterince zaman ayrılamadığı için sözlü şiddet vakalarının da arttığını belirtti. "Sadece hemşire değil, bazı bölümlerde asistan hekim eksikliği de var. Polikliniklerdeki yoğun hasta alımı, bekleme sürelerini uzatıyor ve bu durum şiddet olaylarının artmasına neden oluyor," dedi.