6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler ülkemizi derin bir acıya sürükledi. Bu depremlerde maalesef 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Ancak depremin etkileri sadece can kaybıyla sınırlı kalmadı, aynı zamanda ekonomimize de büyük bir yük getirdi. Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirmeye göre, depremlerin ekonomiye olan maliyeti 103.6 milyar dolar olarak tahmin edildi. Bu maliyetin ne kadarının bu yıl içinde karşılanacağı konusunda ise Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Cengiz Yavilioğlu bir açıklama yaptı.
Ankara Ticaret Odası’nın toplantısına katılan Yavilioğlu, buradaki konuşmasında, Covid-19 salgını ve ardından başlayan Rusya-Ukrayna savaşının da Türkiye ekonomisini etkilediğini anlattı. Bu iki küresel unsurun ekonomiye etkilerini bertaraf edici faaliyetler yürüttüklerini, depremin ise bu çalışmaların seyrinin değiştiğini kaydeden Yavilioğlu, “Kaynakların bir kısmını deprem bölgesine kaydırdık. Depremin maliyeti 103 milyar dolar. Bu yıl 500-600 milyar liralık kısmı ekonomimize yansıyacak” dedi.
Türkiye’nin 2023 yılı bütçesinde 659.4 milyar lira açık öngörüldü. Ancak şubat ayındaki depreme ilave olarak seçim öncesi harcamalar, kur korumalı mevduat, EYT, emekli aylıkları gibi düzenlemeler de eklendiğinde bütçe bu yılın sadece ilk 4 ayında toplam 382.5 milyar TL açık verdi. Geçen yılın ilk 4 ayındaki açık 19.3 milyar liraydı.
EK BÜTÇE BEKLENİYOR
Depremin bu yıla etki edecek 500-600 milyar liralık maliyeti de eklendiğinde bütçedeki açığın 1 trilyon liranın üzerine çıkması bekleniyor. Bu nedenle de bu yılın ikinci yarısında ek bütçe yapılabileceğine işaret ediliyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez de geçtiğimiz günlerde internet sitesinde kaleme aldığı yazısında bu konuda şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Bu yılın bütçe açığının 659 milyar lira ile rekor kıracağı tahmin ediliyordu. Depremin kabaca 100 milyar dolarlık direkt maliyeti olacağını ve bu maliyetin üç yıla yayılacağını düşünürsek bu yıla 30 milyar dolar (bugünkü kurla 600 milyar lira) düşer. Buna, vaat edilen ödemeler, seçim harcamaları, kur korumalı mevduatın getireceği büyük yükler ve kamu borçlanması artışı dolayısıyla faiz ödemelerinde ortaya çıkacak artış da eklenirse kabaca 900 milyar lira ek harcama geleceğini tahmin edebiliriz. Gelir tarafında hiçbir düşüş olmasa bile bütçe açığı 1.5 trilyon liraya çıkacak gibi görünüyor.”
Kaynak: Cumhuriyet