Birlik Sağlık Sen, 50 yataklı ve yaklaşık 130 personelin görev yaptığı hastanede yaşanan bu krizle ilgili olarak suç duyurusunda bulundu ve konuyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Sendikal baskı ve personellere sürgün tehdidi iddialarıyla gündeme gelen hastanedeki yeni kriz, dikkatleri bir kez daha İzmir Bayındır Devlet Hastanesi'ne çekti.

Bir süredir sendikal ayrımcılık ve baskı iddialarıyla gündeme gelen İzmir Bayındır Devlet Hastanesi'nde Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Çiğdem Çelik'in, hastanedeki sağlık çalışanlarını kendi üye olduğu sendikaya geçmeye zorladığı öne sürülmüştü. Birlik Sağlık Sen, bu iddiaların ardından Çelik hakkında suç duyurusunda bulunarak, üyelerinin görev yerlerinin değiştirilmesiyle tehdit edildiğini belirtmişti. Hastanedeki son krizin de bu nedenle yaşandığı düşünülüyor.

Hastanede sendikal ayrımcılığın geçen yıldan bu yana devam ettiğini duyuran Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Çiğdem Çelik personellerin telefonlarını engelleyerek, “Seninle çalışmaktan nefret ediyorum” diye bağırmaktadır ve mesai arkadaşı hemşirelerin de yüzüne telefonu kapatmaktadır. Personeller arasındaki taraflı uygulamalardan dolayı kurum içi huzursuzluk bir türlü bitmiyor. Çelik’in yanlışta ısrar etmesi kurum içi huzursuzluğu zirve yaptırmıştır. Bir başhemşire mahiyetinde çalışan hemşirelerin telefonunu nasıl engeller? Sendikamız üyesi hemşirelerin telefonlarının Çelik tarafından engellendiğini duyduk.

Bir başka sağlık çalışanına “Seninle çalışmaktan nefret ediyorum” diye nasıl bağırır? Sendika üyelerime tutanak tutması, ceza vermesi, azarlaması nasıl izah edilebilir? Bu göstermektedir ki, idarecinin, sendikal faaliyetlerle ilgili kanun, genelge ve yönetmeliklerden bihaber olduğudur. Aile ortamının olması gereken hastanede maalesef idareciler yüzünden sürekli huzursuzluk yaşanmaktadır. Çelik devlet hastanesinde sanki orası özel işletmesiymiş gibi davranmaktadır. Her zaman olduğu gibi bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağız”