Bu açıklama, Türkiye'nin ekonomik yönelimi ve hedefleri hakkında değerli bir yol haritası sunmaktadır. Bakan Şimşek'in belirlediği bu prensipler, ekonomik istikrarın sağlanması, güven ortamının oluşturulması ve sürdürülebilir büyüme için kritik öneme sahiptir. İlerleyen dönemde bu politikaların nasıl hayata geçirileceği ve ekonomiye nasıl yansıyacağı merakla takip edilmelidir.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklamayla Türkiye'nin geleceğine ilişkin temel felsefeyi paylaştı. Şimşek, Türkiye Yüzyılı'nın dayandığı prensiplerin istikrar, güven ve sürdürülebilirlik olduğunu vurguladı. Bakan Şimşek, gelecek dönemde izlenecek ekonomi politikasının bu temel kavramlar etrafında şekilleneceğini belirtti.
Şimşek, açıklamasında, ekonomi politikalarının temel vizyonunun, 85 milyon vatandaşın ve gelecek nesillerin huzur ve güven içinde daha refah bir yaşam sürmesini sağlamak olduğunu ifade etti. Ayrıca, bireylerin ve toplumun mutluluğa ulaşmasına imkan tanıyacak ekonomik bir ortamın inşa edilmesini hedeflediklerini belirtti.
"Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir"
Refah ve kalkınma için sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez ön koşul olduğunu vurgulayan Şimşek, "Sürdürülebilir büyüme bir yandan yatırımlar ve istihdam artışı diğer yandan da verimlilik artışı ile sağlanır. Yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etken öngörülebilirliktir. Finansman koşulları çok elverişli de olsa, karlılık çok cazip de görünse öngörülebilirlik olmadan kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamak mümkün değildir. Öngörülebilirliği sağlayacak olan ise güvendir. Güven, ancak kurala göre politikalar uygulanarak temin edilebilir." ifadelerini kullandı.
Şimşek, şöyle devam etti:
"Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi, Türkiye'ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır.
Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır. Paramızın istikrarlı ve güvenli olması, dolarizasyon belasından kurtulmak için en etkili çözümdür."
Şimşek, "2002 yılından beri iktidarda olan hükümetlerimizin hükümet programlarındaki ekonomi politikalarında yer aldığı ve en son seçim beyannamemizde de ifade edildiği üzere ekonomi felsefemizin temeli; teşebbüs hürriyeti, piyasa ekonomisi, dışa açık serbest kambiyo rejimi, dalgalı kur sistemi ve enflasyon hedeflemesi modeli ilkeleri tarafından belirlenen çerçeveye dayanmaktadır. Bugün Merkez Bankası'nın aldığı kararı bu çerçevede değerlendirmek gerek." dedi.