Euro bazında değerlendirildiğinde, asgari ücret son yedi ayda 150 Euro kaybederek 558 Euro seviyesine geriledi. Bu durum Türkiye’yi Balkan ülkeleri sıralamasında alt sıralara itti.

Alım Gücü Yedi Ayda %19 Azaldı

TÜİK’in temmuz ayı verilerine göre, asgari ücretin alım gücündeki kayıp yüzde 19,08’e ulaştı. Bu, maaşlarda 4.217 TL’lik bir erimeye karşılık geliyor. Ekonomist İnan Mutlu’nun Eurostat verilerine dayandırdığı çalışmaya göre, ocak ayında 708 Euro olan brüt asgari ücret temmuzda 558 Euro’ya kadar düştü.

Makedonya, Sırbistan ve Karadağ Türkiye’yi Geçti

Gelir kaybı sadece iç piyasada değil, uluslararası ölçekte de hissedildi. Türkiye, brüt asgari ücrette Kuzey Makedonya (584 Euro), Sırbistan (618 Euro), Karadağ (670 Euro) ve Macaristan’ın (727 Euro) gerisine düştü. Türkiye’nin yalnızca Bulgaristan (551 Euro) karşısında çok az farkla önde olduğu belirtiliyor.

Altın Üzerinden Hesap: 2002’de 1.6 Cumhuriyet Altını, 2025’te 0.7

Asgari ücretin alım gücündeki gerileme altınla kıyaslandığında da dikkat çekiyor. Kasım 2002’de bir asgari ücretle 1.6 Cumhuriyet altını alınabilirken, bu rakam Ağustos 2025’te 0.7’ye düştü. Çeyrek altın açısından da benzer bir tablo görülüyor: 2002’de 6.4 çeyrek altın alınabiliyorken, bugün sadece 3 adet alınabiliyor.

TÜRK-İŞ: Açlık Sınırı Asgari Ücretin Üzerine Çıktı

TÜRK-İŞ verilerine göre temmuz ayında açlık sınırı 26.413 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 86.036 TL'ye yükseldi. Bu rakamlar, mevcut asgari ücretin temel yaşam masraflarını karşılamaktan uzaklaştığını ortaya koyuyor. Mutfak enflasyonu ise yıllık bazda yüzde 42,6 olarak hesaplandı.

Ara Zam Talebi Gündemde

Kamuoyunda artan hayat pahalılığına karşı asgari ücrete ara zam yapılması talepleri güçlenirken, hükümetten bu konuda bir adım gelmiş değil. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yılın başında yaptığı açıklamada, “Ara zam konuşmak için erken” ifadelerini kullanmıştı.

Ekonomist Uyardı: "Rekabet Avantajı Yanılgısı Ücretliyi Eziyor"

Ekonomist İnan Mutlu, düşük ücret politikasıyla rekabet avantajı sağlanamayacağını vurgulayarak, “Doğu Avrupa ülkeleri asgari ücreti artırırken, Türkiye sabit tuttu. Bunun faturasını işçiler ödüyor. Üstelik hala iş dünyasının işçi maliyetinden şikayet etmesi tam bir çelişki” ifadelerini kullandı.