İbn Haldun Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “Türkiye'de Yükseköğretimin Yeniden Yapılandırılması” kongresinde konuşan Yalçın, 4+4+4 eğitim modelinin yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı. Sistemin uygulanmaya başlanmasından bu yana pek çok tartışmayı beraberinde getirdiğini söyleyen Yalçın, yapılacak olası revizyonlara yönelik bir ön çalışma yürüttüklerini belirtti. Hazırlıklar olgunlaştığında kamuoyuyla paylaşacaklarını da ekledi.
Mesleki Eğitimde Yeterli İvme Yok
Yalçın, sistemin mesleki eğitime etkilerine de dikkat çekti. Mesleki eğitimde yeterli teşvikin sağlanamadığını ifade eden Yalçın, akademik liselere yönlendirmenin sağlıklı bulunmadığını dile getirdi. Mevcut meslek liselerinin üniversite geçiş kurgusunun yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı.
Eğitim Fakülteleri ve Öğretmen Yetiştirme Süreci
Eğitim fakültelerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yalçın, mezunların uygulama içinde yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Müfredatın güncellenmesi ve uygulama bütünlüğünün sağlanmasının önemine değindi. Mezun sayısının ihtiyaca göre dengelenmesi gerektiğini söyledi.
Milli Eğitim Akademisi ve Uyum Sorunu
Yeni kurulacak Milli Eğitim Akademisi uygulamasının, öğretmenlerin sahada yetiştirilmesini hedeflediğini aktaran Yalçın, bu uygulamanın yükseköğretimle Milli Eğitim arasındaki ilişkiyi doğrudan etkileyeceğini belirtti. Koordinasyonun sağlanması için sağlıklı tartışmalara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Yükseköğretim Kanunu Güncellenmeli
Ali Yalçın, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun artık günün koşullarına cevap veremediğini belirtti. Üniversitelerde çalışan personelin yaşadığı sorunlara değinen Yalçın, aile bütünlüğü başta olmak üzere birçok alanda çözüm bekleyen yapısal sorunların olduğunu dile getirdi. Ayrıca üniversite senatolarında çalışan temsilcisinin bulunmamasının eksiklik olduğunu söyledi.
Katılımcı Yönetim Vurgusu
Üniversitelerde katılımcı yönetimin önemine dikkat çeken Yalçın, fikirlerin tartışılabildiği, paydaşların sürece dahil olduğu bir yapının gerekliliğini savundu. “Yönetim mekanizmalarında direnç var, ama biz bu duvarları konuşarak yıkmalıyız,” diyen Yalçın, üniversitelerde fikir ve söz hakkının yaygınlaştırılmasının şart olduğunu kaydetti.
