Yalnızca ilk 6 ayda 8 bin 795 sağlık çalışanı, yaşadığı şiddet nedeniyle resmi bildirimde bulundu. Bu sayı, pandemi öncesi dönemlerin bile üzerinde.
Ancak, sistemdeki önemli bir güvenlik açığı ise sağlık çalışanlarını tedirgin ediyor: Beyaz kod başvurusu sonrası hem mağdurun hem failin ev adresleri tebligatla birbirlerine iletiliyor. Uzmanlara göre, bu uygulama sağlık çalışanlarını adalet arayışında daha da savunmasız hale getiriyor.
Sağlıkta Şiddet Arttı, Rakamlar Korkutucu
Hastanelerdeki yoğunluk ve personel yetersizliği nedeniyle hem çalışanlar hem hastalar zor durumda kalıyor. Bu tabloya bir de şiddet vakaları eklendiğinde, görev başındaki sağlık personelinin can güvenliği tehlikeye giriyor. 2025’in sadece ilk altı ayında 8.795 beyaz kod başvurusu yapılması, durumun ne denli kritik olduğunu ortaya koyuyor.
“Sadece Cezayla Önlenemez”
Sahim-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, sağlıkta şiddetin yalnızca cezai yaptırımlarla önlenemeyeceğini belirtti. Akarken, “Sağlık çalışanları artık görevlerini yaparken sürekli tehdit altındalar. Bu durum halk sağlığı hizmetlerinin kalitesini de doğrudan etkiliyor” dedi.
Mevzuat değişikliklerinin tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Akarken, şu uyarılarda bulundu:
“Personel yetersizliği giderilmeli, çalışma koşulları iyileştirilmeli ve vatandaşın sağlık hizmetine ulaşım sorunları çözülmeli. Aynı zamanda toplumun şiddete karşı bilinçlendirilmesi gerekiyor.”
“Güvenlik Önlemleri Acilen Artırılmalı”
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur ise hastanelerde her geçen gün yeni bir şiddet vakasının yaşandığını ve çalışanların artık kendilerini güvende hissetmediğini söyledi. Uğur, “Beyaz kod vermeyen ya da verse de işe yaramayacağını düşünen on binlerce sağlık çalışanı var” diyerek endişelerini dile getirdi.
Uğur’un çözüm önerileri arasında şunlar yer aldı:
-
X-ray cihazları her hastaneye yerleştirilmeli.
-
Panik butonları devreye alınmalı.
-
Her güvenlik cihazının başında mutlaka görevli bulunmalı.
-
Etkin bir sağlıkta şiddet yasası hayata geçirilmeli.
“112 Vakalarının Yüzde 80’i Gerçek Acil Değil”
Sağlıkta yaşanan çarpıklıklara dikkat çeken Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, 112 sistemindeki yanlış kullanımın da hem sağlık personeline hem vatandaşa zarar verdiğini belirtti. Doğruyol, “Kalp krizi geçiren bir vatandaş vakaya geç ulaşıldığı için hayatını kaybedebiliyor. Çünkü 112’lik olmayan çağrılar sistemi kilitliyor” dedi.
“Adres Bilgileri Ortaklaşıyor, Sağlıkçı Mahkemede Faille Yüzleşiyor”
Beyaz kod başvurularında yaşanan en büyük sorunlardan biri ise gizliliğin ihlali. Ahmet Doğruyol, “Şiddet uygulayan kişiyle sağlık çalışanı mahkemede yüz yüze geliyor, üstelik karşılıklı adres bilgileri de taraflara ulaştırılıyor. Bu ciddi bir güvenlik zaafıdır” diye konuştu.
Doğruyol ayrıca, şiddet faili kişilere caydırıcı yaptırımlar uygulanması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Şiddet uygulayan kişilerin acil durumlar harici sağlık hizmetlerinden bir süreliğine mahrum bırakılması gündeme gelmeli. Ayrıca, tehdit içerikli çağrılar Alo 184 hattına bile düşüyor. Doktorlar aranarak uyarı yapılıyor ama bu noktada kolluk güçlerinin anında devreye girmesi şart.”
Uzmanların Ortak Uyarısı: Şiddet Sadece Verileri Değil, Sistemi de Yaralıyor
Tüm sendika temsilcileri ve sağlık çalışanları ortak bir noktada buluşuyor: Sağlıkta şiddet artık münferit değil, sistemsel bir soruna dönüştü. Yalnızca cezai süreçler değil, kapsamlı yapısal çözümler hayata geçirilmediği sürece bu şiddet sarmalının önüne geçmek mümkün görünmüyor.





