Tıp Bayramı münasebetiyle, 14 Mart 2022 tarihinde, Genel Sağlık İş Sendikası olarak alanlarda yaptığımız açıklamada ‘’ Geldiğimiz noktada sağlık çalışanlarının; % 75’inden fazlası gündelik yaşamın devamı için borçlanmak, % 15’i ek iş yapmak durumundadır. Yarısından fazlası elektrik, doğalgaz vb. altyapı harcamalarında, % 30’undan fazlası gıda ve temizlik harcamalarında kesintiye gitmek zorunda kalmaktadır. % 60’ı yurtdışında çalışmak istemektedir. % 20’si istifa etmeyi düşünmektedir.

… Yıllardır olduğu gibi, sağlık çalışanlarının onurlu bir yaşam sürebilmesi adına dile getirdiği iyileştirme talepleri, AKP iktidarı tarafından, vaadlerde bulunarak, oyalama stratejisi uygulanarak, piyasacı anlayışın beklentilerine kurban edilmektedir.

14 Mart 2022 tarihinde yapılacağı söylenen iyileştirmelerin, sağlık çalışanlarının taleplerini, beklentilerini karşılamaktan çok uzak ve yıllardır uygulanan ‘’değersizleştirme ‘’ politikalarının paralelinde olacağını, amacın - dün olduğu gibi – kamuoyunu yanıltmak, - sağlık çalışanlarını kamuoyu ile karşı karşıya getirmek pahasına - sağlık çalışanlarının yükselen tepkisini baskılamak olduğunu biliyoruz….’’ dedik.

Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı etkinliğinde katılan Cumhurbaşkanı; sağlık personelinin döner sermayeden alacakları ek ödemelerde ve aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış yapılacağını açıklarken, paketin ana hatlarına ilişkin;

‘’ Gösterdiğimiz çabalara rağmen hala çözüme kavuşturulamamış hususlarda hekimlerimizin beklentilerini biliyoruz. Bugün bu paketin ana hatlarını paylaşmak istiyorum. İlk müjdemiz, sağlık çalışanlarına yapılan saldırılarla ilgili sıkıntıları kati olarak çözecek bir düzenlemeyle ilgilidir. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında kataloğa dahil ediliyor. Böylece bu tür suçlar konusunda izlenecek yol, uygulayıcı hakim ve savcılar bakımından görünür hale getiriliyor. Bu düzenlemeyle, Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi suçuna verilen ceza, sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda artırılıyor. İkinci müjde olarak, Mesleki Sorumluluk Kurulu oluşturuyoruz. Tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle ceza soruşturması açılması bu Kurul’un iznine bağlı olacak. Kamu kurum ve kuruluşları ile devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık personeline idare tarafından ödenen tazminatın rücu ettirilip ettirilemeyeceğine de bu Kurul karar verecek. Üçüncü müjdemiz, sağlık çalışanlarımızın maaş ödeme sistemlerinde ve mali haklarında önemli iyileştirmeler sağlıyoruz. Sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alınarak, aylıklarının tek bir bordro ile ödenmesi temin edilecek. Bu uygulama üniversite hastaneleri için de hayata geçirilecek. Sağlık Bakanlığı Döner Sermaye Dağıtım Sistemi etkinleştirilecektir. Merkezi Yönetim Bütçesi’nden performans ödemeleri için ilave kaynak aktarılarak, sağlık personelinin döner sermayeden alacakları ek ödemelerde artış yapılacaktır. Dördüncü müjdemiz, sağlık çalışanlarının ücretlerinde yaptığımız bu iyileştirmenin emeklilerine de yansıyacak olmasıdır. Beşinci müjdemiz, aile hekimlerinin temel ücretlerinde de artış yapılacaktır. ‘’ dedi.

Bir gecede kararname çıkaran, 12 günde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütçesini ve son bir ay içinde bir çok yasal düzenlemeyi yapan irade; sağlık çalışanlarının en fazla bir günde hayata geçirilmesi mümkün olan taleplerine dair dişe dokunur en ufak bir adım atmayarak 14 Mart 2022 tarihinde Genel Sağlık İş Sendikası olarak söylediklerimizi kelimesi kelimesine doğrulamış, vaadlerde bulunarak, oyalama stratejisi uygulamıştır.

Dünya Sağlık Örgütünün 83 milyon nüfus için belirlediği sağlık personeli rakamları ortadadır. Personel açığı nedeniyle sistem çökmüş durumdadır. Bu çöküşe dur denilmezse yakın bir gelecekte, halkımız alacağı bir sağlık hizmeti kalmayacaktır.

Genel Sağlık-İş olarak, tüm sağlık emekçileri adına yıllardır dile getirdiğimiz taleplerimiz;

1. Ağır ve kötü çalışma koşullarımızın acilen düzeltilerek, tüm sağlık emekçileri için ruhsal ve bedensel olarak onurlu, huzurlu, sağlıklı ve güvenli bir biçimde çalışabilecekleri iş ortamları sağlanması

2. Sağlık emekçilerine şiddet gösterenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olmasının sağlanması için, Genel Sağlık-İş tarafından hazırlanan, ve TCK’unda düzenleme yapılmasını öngören Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı kanunlaştırılması

3. Şiddet Uygulayanların, para cezası ile değil, TCK’ya göre işlenen suçun karşılığı olan süre boyunca kamu sağlık kuruluşlarında kamu hizmeti verme cezası ile cezalandırılması

4. Sabit ödeme / performans ödemesi gibi, sağlık çalışanlarının mağduriyetine sebep olan ve çalışma barışını bozan uygulamalara son verilmesi

5. Maaş hesaplamasında kullanılan ‘’ taban aylık’’ - TÜİK’in değil, bağımsız araştırma kuruluşlarının belirlediği - yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde baz alınarak, kadro derecesine göre maaşlarda kademeli artış yapılması

6. Hem 2008 öncesi hem 2008 sonrası işe başlamış olan, tüm sağlık emekçilerini kapsayan kademeli ek gösterge artışı yapılması

7. Nöbet ücretlerinin çağdaş ülkelerde olduğu üzere, normal mesai ücretinin 2 katı olacak şekilde ödenmesi

8. Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği, nam-ı diğer “ceza yönetmeliği” geri çekilmesi 9. 06.2021 tarih ve 31527 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin geri çekilmesi, ya da sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirecek, işyeri barışı getirecek şekilde revize edilmesi

10. Aile Sağlığı Merkezi Gider Ödemelerinin yeniden değerlendirilerek, ekonomik koşullar doğrultusunda artırılması

11. 04.03.2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ve Hastanelerinde Birim Performans Katsayısı Uygulanmasına son verilmesi

12. Sağlık emekçilerinin çocuk bakım sorunu için 7 gün, 24 saat kesintisiz hizmet veren bakımevi, kreş ve anaokulu düzenlemesi hayata geçirilmesi

13. Yeterli sayıda sağlık çalışanı istihdam edilerek, personel açığının acilen kapatılması

14. Sağlık emekçileri arasında farklı çalışma biçimlerine son verilmeli; kadrolu, güvenceli çalışma biçimi sağlanması

15. Tüm sözleşmeli çalışma modellerine son verilmesi

16. Tüm sağlık emekçilerine geçmişe etkili olarak yıllık 90 gün yıpranma payı hakkının verilmesi

17. Covid-19 için tüm sağlık çalışanlarına iş kazası meslek hastalığı kapsamında haklar veren özel bir düzenleme yapılması

18. Hizmet kollarında meslek hastalıklarının tanımlanarak, öncelikle oluşmalarını engellemek üzere her türlü tedbirin alınmasını ve teşhis, tedavi ve rehabilitasyon aşamalarının ücretsiz ve öncelikli olarak yapılması

19. Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmesini ve Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarının, tekrar hayata geçirilmesidir.

Bu taleplerimize yönelik olarak, aradan geçen 1 ay sonunda olumlu hiçbir adım atmamış olduğunu hem kamuoyuna hem de AKP iktidarına tekrar hatırlatıyoruz!

AKP iktidarı için zaman; artık vaat değil icraat yapma zamanı, söz verme değil adım atma zamanıdır.

Ali Kemal AKGÜL
Genel Sağlık İş İzmir Şube Sekreteri