Peki, bir yıl veya daha fazla hapis cezası alanlar memur olabilir mi? İşte yasal çerçeve...
657 Sayılı Kanun Ne Diyor?
Devlet memurluğuna girişte temel mevzuat olan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesi, bu konuda net:
Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla hapis cezası alan kişiler memur olamaz.
Bu kural, cezanın infaz edilip edilmediğine veya affedilip affedilmediğine bakılmaksızın uygulanır.
Bazı Suçlar Süreye Bakılmaksızın Engel
Ayrıca bazı suçlar için süre sınırı aranmıyor. Aşağıdaki suçlardan mahkûm olanların, ceza süresi ne olursa olsun memuriyete girmesi mümkün değil:
-
Zimmet
-
Rüşvet
-
Hırsızlık
-
Dolandırıcılık
-
Sahtecilik
-
İhaleye fesat karıştırma
-
Kaçakçılık
Bu suçlar, güven ve kamu yararı ilkeleriyle bağdaşmadığı için doğrudan engel oluşturur.
HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Durumu
HAGB kararı, bir mahkûmiyet hükmü sayılmaz. Bu nedenle, HAGB alan biri memur olabilir. Ancak denetim süresi içinde kurallar ihlal edilirse, hüküm açıklanır ve bu durum memuriyete engel haline dönüşebilir.
Görevdeki Memurlar İçin Ne Olur?
Halihazırda görev yapan bir memur, kasten işlenen bir suçtan ötürü bir yıl veya daha fazla hapis cezası alırsa, memuriyet sona erebilir.
Cezanın ertelenmiş olması, infaz sürecinin tamamlanmış olması ya da başka hafifletici durumlar bu sonucu değiştirmez.
Eğer ceza bir yıldan azsa ve suç memuriyeti engelleyen türde değilse, memur geçici olarak görevden alınabilir ve ceza sonrası yeniden göreve dönme ihtimali doğar.
Taksirli Suçlar ve Para Cezasına Çevirme
Taksirli (istemeden işlenen) suçlar, genellikle memuriyete engel sayılmaz.
Ayrıca, hapis cezası adli para cezasına çevrildiyse, kişi memur olabilir. Burada önemli olan suçun türü ve mahkeme kararının içeriğidir.
Sonuç: Her Hapis Cezası Memuriyete Engel Değil
-
Kasten işlenen ve bir yıldan fazla süren hapis cezaları, doğrudan memuriyeti engeller.
-
HAGB, memuriyete engel değildir ama şartlara dikkat edilmelidir.
-
Taksirli suçlar ve para cezasına çevrilen hükümler, çoğunlukla engel oluşturmaz.
