Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay konuyla ilgili yaptığı açıklamada çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınması gerektiğinin altını çizdi.

Çok kazananlardan çok, az kazananlardan az vergi

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programının bu yıl Bursa'da düzenleneceğini belirterek, vergi konusunun ana gündem maddesi olacağını vurguladı. Atalay, "Çok kazananlardan çok, az kazananlardan az vergi alınması gerektiğini" ifade etti.

“Küpün altını kapatmak lazım”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve beraberindeki heyetin Türk-İş ziyaretinde, Bakan Işıkhan'ın 2024 yılı için asgari ücrete artış yapılmayacağı yönündeki açıklamasını hatırlatan Atalay, şunları dile getirdi: "Enflasyonu durdurmadan, tabiri caizse küpün altını kapatmadan küpün üzerine istediğiniz kadar suyu doldurun, kısacası parayı verin paranın bir hükmü kalmıyor. Bunun için biran evvel küpün altını kapatmak lazım, enflasyonu durdurmak lazım. Ondan sonra da toplumun alım gücünü belirli bir noktaya çekmek lazım."

Sağlık Sen, Sağlık Bakanlığından Ek Ödeme Katsayılarının 2 Katına Çıkarılmasını İstedi Sağlık Sen, Sağlık Bakanlığından Ek Ödeme Katsayılarının 2 Katına Çıkarılmasını İstedi

“Hem işçileri hem de memurları ilgilendiriyor”

Bu yılki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programının Bursa'da gerçekleştirileceğini belirten Atalay, "Ana gündemimiz vergi olacak. Çok kazananlardan çok, az kazananlardan az vergi alınması gerekiyor. İşçiler, aldıkları ücretin bir kısmını vergi kesintileri nedeniyle kaybediyorlar. Bu konuda düzenlemeye ihtiyaç var. Hem işçileri hem de memurları ilgilendiriyor. Yılın başında alınan 20 bin lira, yıl sonunda 16 bin liraya düşüyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil" şeklinde konuştu.

Sendikalar Yasası, 12 Eylül'den kalma

Türkiye'nin bir anayasa değişikliğine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Atalay, "Ülkede 17 milyon işçi varken, sadece 2,5 milyonu sendikal örgütlü. Bu kabul edilebilir bir rakam değil. Bu, savunulabilir bir durum değil. Meclis burada sorumlu, ülkeyi yönetenler sorumlu. Biz sendikacılar olarak da sorumluyuz. Düşünebiliyor musunuz? Bir iş yerinde 1000 kişi çalışıyor, 952'sinin üyeliğini alıyoruz. İşveren yetki davası açıyor. Bu davalar mahkemede yıllarca sürüyor. 7 yıl sonra ne iş yeri kalıyor ne de sendika. Sendikalar Yasası, 12 Eylül'den kalma, darbe anayasasından kalan bir düzenleme. İşçilerin asıl ihtiyacı anayasa değişikliğidir" ifadelerini kullandı.