Memur-Sen üyeleri, Türkiye'nin dört bir yanından Samsun Tütün İskelesi'nde bir araya geldi. Genel Başkanları Ali Yalçın, burada yaptığı konuşmada, İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarında polise yönelik saldırıları kınadı. Yalçın, 1 Mayıs'ın çalışanların büyük bir toplantısı olduğunu vurgulayarak, "Bugün emeğin ve emekçinin sesinin en gür çıktığı gündür.

1 Mayıs’ı kurultay olarak kabul ediyoruz

Emeğin ve emekçinin ideolojik çatışma aracına dönüştürüldüğü, emek gündeminin değil şiddetin konuşulduğu 1 Mayıslar, Memur-Sen ile geride kaldı. 11 hizmet kolumuzla, hizmeti merkeze alan sendikal anlayışımızla yeni bir yol açtık. 1 Mayıs'ı bir kurultay olarak kabul ederek, şiddetin, kanın ve çatışmanın değil, emeğin ve emekçinin konuşulduğu bir güne dönüştürdük. Biz diyoruz ki 1 Mayıslar, emeğin güç birliği yaptığı, küresel sömürü düzenine karşı sözün yükseldiği dayanışma zeminleri olmalı." şeklinde konuştu.

Alım gücü azaldı

Enflasyonun alım gücünü azalttığına dikkat çeken Yalçın, "Milli gelirden aldığımız pay azalıyor. Vergi yükümüz artıyor. TÜİK verilerine göre ücretliler 2015'te milli gelirden yüzde 43 pay alırken, bugün yüzde 30'lar seviyesinde. Bu nedenle, mevcut ekonomik koşullara yönelik ek tedbirler alınması, dolaylı vergilerin azaltılması, matrahların artırılması, gelir vergisinin ücretlilerde yüzde 15'e sabitlenmesi ve vergi yükünün sabit gelirlilerin sırtından alınması çağrısında bulunuyoruz.

Eşelmoil, kira yardımı ve bayram ikramiyesi istiyoruz

Bu nedenle enflasyon farkı için eşelmobil, kira yardımı, bayram ikramiyesi gibi taleplerimiz var. Fiyat spekülasyonu yaparak haksız kazanç elde edenleri ve ekonomik istikrarsızlıktan faydalanarak kazanç elde edenleri biliyoruz.

Vergide adalet istiyoruz

Soruyorum, enflasyon artışından sermayesinin hiçbir sorumluluğu yok mu? Şirketlerin enflasyonu konusu neden gündeme getirilmiyor? Biz, sabit gelirliler olarak, kamu görevlileri olarak vergide adalet istiyoruz. Dolaylı vergilerin düşürülmesini, gelirde adaletin sağlanmasını, ücret skalasındaki çarpıklığın giderilmesini ve memurun alım gücünün artırılmasını istiyoruz." açıklamalarında bulundu.

Dayanışma aidati hayata geçirilmeli

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu görevlileri sendikacılığının temelini oluşturan 4688 sayılı Kanun'da köklü değişiklikler yapılmasını istediklerini belirterek şunları dile getirdi: "Dayanışma aidatı uygulamasının başlatılması, emeğin hak ettiği değeri alması, toplu sözleşme sürelerinin artırılması, tutanak sistemiyle işleyen bir toplu sözleşme sistemi, grev hakkının tanınması, adil bir hakem kurulu oluşturulması, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, sosyal diyalog mekanizmalarının güçlendirilmesi, yasa sorunları yerine masadaki sorunların çözülmesi, birinci dereceye yükselme için 3600 ek gösterge uygulanması, ayrımcılığın sona erdirilmesi gibi bir dizi değişiklik talep ediyoruz.

Ali Yalçın: Memuru Mağdur Edecek Düzenlemelere Yer Vermeyin Ali Yalçın: Memuru Mağdur Edecek Düzenlemelere Yer Vermeyin

Toplu sözleşme ikramiyesi geri getirilsin

Toplu sözleşme ikramiyesinin geri getirilmesi, düzenleme sürelerinin kısaltılması, emekli aylığı ile görev aylığı arasındaki farkın kapatılması, emeklilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi, özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, sendikal örgütlenme özgürlüğünde getirilen kısıtlamaların sona erdirilmesi, hakem kurulunun adil ve eşit bir şekilde oluşturulması, personel sistemine ilişkin eksikliklerin giderilmesi, mülakat yönteminin kaldırılması, kariyer ve liyakat prensiplerinin öncelenmesi, görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarının düzenlenmesi, emeğin boşa harcanmaması gibi hususları da önemsiyoruz. Bayram ikramiyesinin verilmesi, memurların bayram sevincine kavuşması, afet bölgesinde çalışan memurların unutulmaması, emeklerin karşılıksız kalmaması, kira yardımı yapılması, geçim sıkıntılarının giderilmesi, üniversite personelinin tayin hakkının tanınması, geçmişte yaşanan sorunların tarih olması, disiplin affının getirilmesi ve mağduriyetlerin sona erdirilmesi gibi hususlarda da adımlar atılmasını talep ediyoruz.

En önemlisi, toplu sözleşmenin özerkliğine ve masadaki iradeye saygı gösterilmesi, toplu sözleşme masasında elde edilen hakların kurumlar tarafından engellenmemesi gerektiğine inanıyoruz. Anayasa'ya, uluslararası sözleşmelere ve kanunlara uyulmasını ve toplu sözleşme masasının tek çözüm mercii olarak kabul edilmesini arzuluyoruz."