Atalay, ülkenin çalışanlarına uygulanan vergi sisteminin adaletsiz olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Ona göre, geliri yüksek olanlardan daha fazla, geliri düşük olanlardan ise daha az vergi alınmalıdır. Vergi düzenlemeleriyle ücretli çalışanların üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir.

Türkiye'de işçilerin sendikalaşma oranının yalnızca yüzde 14 seviyesinde olduğuna dikkat çeken Atalay, 16 milyon işçinin sadece 2 milyon 300 bininin sendikalı olduğuna işaret etti. Sendikalı işçilerin büyük bir bölümünün kamu çalışanlarından oluştuğunu belirten Atalay, özel sektörde sendikal örgütlülüğü artırmak için sendikaların çabalarını yoğunlaştırması gerektiğini ifade etti.

Atalay'ın açıklamalarına göre, vergi sisteminin yeniden gözden geçirilerek daha adil bir şekilde düzenlenmesi, geliri düşük olan işçilerin ekonomik yükünün hafifletilmesi ve sendikal örgütlenmenin özel sektörde artırılması, Türkiye'deki çalışanların ekonomik ve sosyal durumunun iyileştirilmesine katkı sağlayabilir.

Sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü engelin kaldırılmasını ve işveren ya da bürokratik baskı olmadan sendikal örgütlenmenin sağlanabilmesini isteyen Ergün Atalay, şu ifadeleri kullandı:

“Tüm siyasi partilerden sendikal örgütlenme konusundaki samimiyetlerini göstermelerini bekliyoruz. Milletvekilleri ve siyasetçiler, öncelikle kendi iş yerlerinde sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırsın.

Çalışma hayatındaki birçok sorunun temel nedeni sendikasızlık. Daha iyi bir çalışma hayatının, daha iyi mali ve sosyal hakların yolu sendikalaşmadan geçer. Sendikanın olduğu yerde emek sömürüsü ve hiçbir kayıt dışılık olmaz. Sendikalı çalışan sayısı arttıkça, sendikalar güçlendikçe ülkemiz güçlenir, demokrasimiz güçlenir.”

Türkiye’de, gelir vergisi ödeyenlerin çoğunluğunu ücretlilerin oluşturduğunu, gelir ve kazanç üzerinden alınan verginin yaklaşık üçte ikisinin ücretliler tarafından ödendiğini söyleyen Ergün Atalay, şöyle devam etti:

“Çalışanlara uygulanan vergi sistemi adil ve doğru değil. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalı. Yapılacak düzenlemelerle ücretli çalışanlar üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli.

Diğer taraftan, kamuda taşeron işçilik sorunu devam ediyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği iş yerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması, güvencesizliği kalıcı hale getirdiğinden, artık ‘taşeron’ lafını ülke gündeminden çıkaralım. 100 bine yakın taşeron işçi bir an evvel Meclisten müjdeli haber bekliyor.”