TTB'nin raporuna göre, Türkiye'deki tıp fakültelerinin sayısı hızla artıyor. Ancak bu artış, nitelikli tıp eğitimi açısından sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Sağlık Bakanlığı ve YÖK'ün her yıl artan kontenjan politikalarının sonucunda, bu yıl toplamda 21,950 kontenjanın tıp fakültelerine açıldığı belirtiliyor. Bu kontenjanın 18,018'i devlet ve vakıf tıp fakülteleri için ayrıldığı ifade ediliyor.

2023 yılı itibarıyla Türkiye'de 128 tıp fakültesi olduğu, bunların 91'inin devlet ve 37'sinin vakıf üniversitelerine bağlı olduğu vurgulanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde tıp fakültelerinin en yoğun olduğu belirtilirken, Türkiye genelinde 60 farklı ilde tıp eğitiminin verildiği ifade ediliyor.

Raporda dikkat çeken bir başka nokta ise Avrupa ülkeleri ile karşılaştırma. Nüfus açısından benzer ülkeler olan İngiltere, İrlanda, Fransa, İspanya, İtalya ve Almanya'nın tıp fakültesi sayılarına değiniliyor. Buna göre Türkiye'de 685 bin kişiye bir tıp fakültesi düştüğüne dikkat çekiliyor ve bu oranın dünya genelinde ilk sıralarda olduğuna vurgu yapılıyor.

Türkiye'nin tıp eğitimi konusundaki bu çelişkisi, raporda ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Fakülte sayısındaki hızlı artışın nitelikli eğitimi nasıl etkilediği ve gelecekteki sağlık sisteminin nasıl şekillenebileceği, ülkedeki sağlık alanındaki önemli sorunlardan sadece birkaçı.

‘Başka fakültede eğitim’

Devlet tıp fakültelerinin 32’sinin kendi hastanesi olmayıp Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile ortak kullanım işbirliği protokolleri var. Vakıf tıp fakültelerinde ise 10’unun özel hastaneler ile işbirliği protokolleri bulunuyor. Özel hastaneleri kullanan vakıf tıp fakülteleri pratik eğitimler için öğrencileri devlet hastanelerine gönderiyor. Buna göre Türkiye’deki tıp fakültelerin çoğunda, insan gücü ve alt yapı olanaklarının nitelikli eğitimin önünde önemli bir engel olduğu belirtiliyor. Yeni açılan fakültelerin öğrencileri başka fakültelerde eğitim aldıklarında, bu yükü üstlenen fakültelerdeki öğrenci sayılarında önemli artış görülüyor.

‘Gecekondu tıp açılmamalı’

“Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının temel tıp eğitimi niteliğini belirleyen en önemli ölçütlerden” olduğunun altı çizilerek çoğu tıp fakültesinde de akademik geçmişi ve yeterli uzmanlık deneyimi olmayan doktorların öğretim üyesi kadrosuna alınarak ders verdiği ifade ediliyor.

TTB, raporunda “Tıp fakültelerinin kontenjanlarının her geçen yıl azalması gerekirken artırılmasına son verilmeli. Gecekondu tıp fakültesi açılmasına son verilmeli. Yeni açılan tıp fakülteleri birleştirilerek hem fiziki koşullar hem de insan gücü birleştirilerek daha olumlu duruma döndürülebilir. Devlet tıp fakültelerine ekonomik yardım artırılarak eğitimin niteliği artırılmalı. Devlet ve vakıf adı altında özel tıp fakülteleri arasındaki her türlü ayrıma son verilmeli” ifadeleri yer alıyor.