Aygün’e göre mevcut sistem, yalnızca maddi güvencesizliğe değil, mesleğin saygınlığına da zarar veriyor.
“Hekim maaşı bir ücret kaleminden ibaret değildir” diyen Aygün, “Bu maaş, bir ülkenin sağlık sistemine, tıp eğitimine ve bilime ne kadar değer verdiğinin göstergesidir” ifadelerini kullandı. Gelir sisteminin parçalı ve öngörülemez yapıda olduğuna dikkat çeken Aygün, hekimlerin sürekli olarak maaşını hak ettiğini kanıtlamaya zorlandığını dile getirdi.
"Hekimler Kamuoyuna Bordro Göstermek Zorunda Kalmamalı"
“Bordrosunu göstermek zorunda bırakılan, gelirini ispatlamaya çalışan başka bir meslek grubu yok” diyen Aygün, bunun yalnızca maddi değil, mesleki ve sosyal itibar açısından da büyük bir sorun yarattığını vurguladı.
“Toplumda hiçbir meslek grubu bu şekilde tartışma konusu yapılmıyor” dedi.
“Performansa Dayalı Sistem Mesleğin Niteliğini Bozuyor”
Performansa dayalı ödeme modelini eleştiren Aygün, bu yaklaşımın hekimlik mesleğini nitelikten çok nicelik odaklı hale getirdiğini belirtti.
“Bu sistem, hasta güvenliğini riske atıyor, hekimlik değerini yüzeyselleştiriyor. Ne kadar çok hasta bakılırsa o kadar çok gelir anlayışı, tanı ve tedavi kalitesini düşürüyor, hekimlerin hastaya ayırdığı süreyi azaltıyor,”
diye konuştu.
Aygün, hekim emeğinin yalnızca hasta sayısıyla ölçülemeyeceğini, bunun yerine bilgi, tecrübe ve mesleki sorumlulukla değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“Hekimlik Üzerinden Sosyal Tartışma Yaratmak Haksızlık”
Hekim maaşlarının sürekli tartışma konusu yapılmasına da değinen Aygün, bunun toplumsal sağlık anlayışını da olumsuz etkilediğini belirtti:
“Bir hekim maaşı, sosyal medya linçlerine ya da maaş polemiklerine alet edilecek bir mesele değildir. Hekimlik mesleği bu toplumun sağlık hedefini ve bilim vizyonunu temsil eder. Bu değeri her gün yeniden savunmak zorunda bırakmak büyük bir haksızlıktır.”