Ancak Meclis gündeminde emekçiler ve emekliler için herhangi bir iyileştirme bulunmaması, geçim mücadelesi veren milyonlarca vatandaşta derin bir hayal kırıklığına yol açtı. Enflasyonun yıprattığı halk, çözüm beklerken sessizlikle karşılaştı.
DİSK: “Özgürlükçü Bir Yasama Yılı Beklemiyoruz”
Devrimci Emekliler Sendikası Genel Sekreteri Fikri Kalender, mevcut tabloyu şöyle değerlendirdi:
“Yine halktan kopuk, emekçiyi görmezden gelen bir yasama yılıyla karşı karşıyayız. Emekliler mevcut düşük aylıklara mahkûm. Çalışmak zorunda kalan emeklilere her gün yenileri ekleniyor. İnsan onuruna yakışır bir yaşam artık bir lüks haline geldi.”
Talepler Net: Geçinmek Değil, Yaşamak İstiyoruz
Kalender, emeklilerin taleplerini bir kez daha sıraladı:
-
En düşük emekli maaşı asgari ücretin altına düşmemeli
-
Maaşlara milli gelirden adil pay eklenmeli
-
Katkı payı ve muayene ücretleri kaldırılmalı
-
Toplu sözleşme hakkı tanınmalı
-
Emekli sendikalarına yönelik engel ve baskılar son bulmalı
“Emekliler bu ülkenin yükü değil, yüzüdür. Saygınlık istiyoruz, sadaka değil” dedi.
CHP’li Gürer: “Aynı İş, Farklı Emeklilik – Bu Kabul Edilemez”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, memurlar arasındaki maaş uçurumunu ve emeklilikteki adaletsizliği Meclis gündemine taşıdı. Aynı görev ve sürede çalışan memurların farklı emekli maaşı almasını eleştiren Gürer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a soru önergesi sundu.
“Teknik Hesaplarla Gerçekler Gizlenemez”
Bakan Işıkhan, geçmişte yapılan reformlarla sistemin sürdürülebilirliğinin hedeflendiğini savundu. Ancak Gürer, bu yanıtı yetersiz ve kaçamak buldu:
“Bakanlık teknik verilerle durumu perdelemeye çalışıyor ama gerçek ortada: Memur maaşları ve emekli aylıkları alım gücünü kaybetti. Bu adaletsizliği makyajlayarak çözemezsiniz.”
Sonuç: Emekçiler ve Emekliler Ses Bekliyor
Meclis'in yeni yasama yılı başlamış olabilir, ancak milyonlarca emekli ve memur için umut hâlâ kapının dışında. Talepler net, tepkiler büyüyor. Beklenti, artık gecikmeden somut adımlar atılması yönünde.