7.Dönem Toplu Sözleşmesi, 6 milyondan fazla kamu görevlisini ve onların emeklilerini ilgilendiren bir anlaşma olarak büyük önem taşıyor. Karar, 3 Eylül 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak kesinleşti ve 2024-2025 yıllarını kapsayan süreci belirledi.

Hakem Kurulu'nun kararının hükümetin önerileriyle uyumlu olduğu ve herhangi bir önemli değişiklik içermediği eleştirileriyle karşılaştı. Önceki haftalarda dile getirilen "Kurul Hükümetin dediğinin dışına çıkmaz, bu kuyudan su çıkmaz" söylemi, kararın beklenildiği gibi hükümet lehine sonuçlandığını gösterdi.

İşte 7. Dönem Toplu Sözleşmesi ve Hakem Kurulu kararı hakkında merak edilenleri 10 soruda ele aldık:

1-Karar ve toplu sözleşme kimleri kapsıyor?

Türkiye'de 6.3 milyon kamu görevlisi (memur) ve onların emeklilerini ilgilendiren yeni Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı, 7. Dönem Toplu Sözleşmesi yerine geçecek. Bu önemli karar, işçilerin toplu sözleşmelerine benzemeyen bir yapıya sahiptir, çünkü sadece sendika üyelerini değil, tüm kamu görevlilerini kapsar. Ayrıca, işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin aksine, kamu görevlilerinin emekli aylık artışları da bu toplu sözleşme kapsamında değerlendirilir. Bu nedenle, kamu görevlileri toplu sözleşmesi ülkemizdeki en büyük toplu sözleşme olma özelliği taşır.

2-Toplu sözleşme masasında ne oldu?

Ağustos ayı boyunca sürdürülen toplu sözleşme görüşmeleri, taraflar arasında anlaşma sağlanamayınca, Memur-Sen tarafından Hakem Kurulu'na başvuruldu. Toplu sözleşme masasında, 6.3 milyon kamu görevlisi ve emeklisini ilgilendiren anlaşmanın bütün yetkileri Memur-Sen tarafından kontrol edildi.

Memur-Sen, toplu sözleşme masasında hem anlaşmayı imzalama yetkisine sahip hem de uyuşmazlık halinde Hakem Kurulu'na başvurabilme yetkisini elinde bulunduruyor. Görüşmeler sırasında, hizmet kolları bazındaki toplu sözleşmeler Memur-Sen üyesi sendikalar ile kamu işvereni (Hükümet) arasında anlaşmayla sonuçlandı. Ancak, kamu görevlilerini genel olarak kapsayan toplu sözleşmede anlaşma sağlanamadı.

Hükümet, 2024 yılı için yüzde 15 ve yüzde 10, 2025 yılı için ise yüzde 6 ve yüzde 5 zam teklif etti. Memur-Sen, bu teklifi kabul etmeyerek genel toplu sözleşmeyi imzalamadı ve uyuşmazlık çözümü için Hakem Kurulu'na başvurdu. Bu gelişme, kamu görevlilerinin maaşları ve çalışma koşulları üzerinde etkili olacak önemli bir kararı beklemelerine neden oldu.

3-Kararı neden Hakem Kurulu verdi?

2010 yılında yapılan ve Memur-Sen “evet” oyu çağrısı yaptığı Anayasa değişikliği ile bir yandan memurlara toplu sözleşme hakkı tanınırken öte yandan “zorunlu tahkim” olarak bilinen grev yasağı getirildi. Hiçbir ayrım gözetilmeksizin tüm kamu görevlileri için getirilen bu grev yasağı Anayasa hükmü olduğu için 2012 yılında yapılan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda da yer aldı. Böylece kaş yaparken göz çıkarıldı. Sözde memurlara toplu sözleşme hakkı tanınmış oldu. Ancak toplu sözleşmede anlaşma sağlanamaması durumunda grev yolu kapatılarak Hakem Kuruluna başvurma zorunluluğu (zorunlu tahkim) getirildi. Memur-Sen’in evet oyu verdiği değişikliğe göre (Anayasa Madde 53) “Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.” İşte bu nedenle kararı Hakem Kurulu verdi.

4-Hakem Kurulu nasıl bir karar verdi? Kim itiraz etti, kim kabul etti?

Kamu Görevlileri üyelerinin 7’si Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor veya belirleniyor. Kurulun 11 üyesi var. Kurul oy çokluğu ile karar alıyor. Kurulun Başkanlığını Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay Başkan, Başkanvekili, Başkan Yardımcısı veya Daire Başkanları arasından Cumhurbaşkanınca Başkan olarak seçilecek bir üye yapıyor. Cumhurbaşkanı Sayıştay Başkanını bu göreve atadı. Oyların eşitliği durumunda başkanın oyu iki oy sayılıyor. Resmi Gazete’de yayımlanan Hakem Kurulu kararına göre Kurul 5 muhalefet oyuna karşı 6 oyla (çoğunlukla) karar verdi.

Cumhurbaşkanı tarafından atanan ve Hükümetin önerdiği zam doğrultusunda karar veren üyeler şunlar:

Metin Yener (Sayıştay Başkanı, Kurul Başkanı)

Prof. Dr. Lutfihak Alpkan (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Bakan Yardımcısı)

Dr. İsmail İlhan Hatipoğlu (Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bakan Yardımcısı)

Refik Tuzcuoğlu (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bakan Yardımcısı)

İsa Atçeken (Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Başkan Yardımcısı)

Prof. Dr. M. Fatih Uşan (Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Hukuk Fakültesi İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı)

Cumhurbaşkanı tarafından sendika konfederasyonları tarafından önerilen yedi öğretim üyesi arasından seçilen Prof. Dr. Fatih Yardımcıoğlu (Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü) ise karara muhalefet etti. Karara iki Memur-sen, bir Kamu-Sen ve bir KESK temsilcisi de karşı oy kullandı.

5-Kurul kararları kesin mi? Hükümet tarafından değiştirilebilir mi?

Anayasa ve yasaya göre Hakem Kurulu kararları kesin ve toplu sözleşme niteliğinde. O nedenle sözleşmenin tarafı ve işveren olan Hükümet tarafından değiştirilmesi mümkün değil. Ancak TBMM çalışanlar lehine yasal düzenlemeler yapabilir ve Hakem Kurulu kararı veya toplu sözleşme ile öngörülen düzenlemeler dışında ve kamu çalışanları ve emeklileri lehine olmak üzere değişiklikler yapabilir. Bunun dışında Hakem Kurulu kararı ve toplu sözleşme hükümleri idari makamlarca değiştirilemez.

6-Kararın sorumlusu Hakem Kurulu mu?

Memur-Sen Hakem Kurulu kararı sonrasında Kurulu eleştiren ve Hükümetin sorumluluğunu örten açıklamalar yaptı. Kurulun hükümetin kararının zırnık dışına çıkmadığı ve küçük bir revizyon dahi yapmadığı doğru. Bu haliyle ortada bağımsız bir Kurul kararı olmadığı açık. Kurul Hükümet teklifini onaylama dışında bir şey yapmamıştır. Hiçbir inisiyatif kullanmamıştır. Ancak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu zaten göstermelik bir kuruldur, deyim yerindeyse sarı bir kuruldur. Tıpkı sarı sendikaların işveren güdümünde olması gibi Hakem Kurulu da işveren olan Hükümetin güdümünde sarı bir kuruldur. Hakem Kurulunun çoğunluğu cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır. 4 üye doğrudan siyasi nitelikli memur durumundadır. Bu üyelerin Hükümetin tutumu dışında oy vermesi düşünülemez. Cumhurbaşkanı tarafından atanan başkan ve öğretim üyesi de bağımsız davranmamaktadır ve kendilerini seçen iradeye uygun tutum almaktadır.

Hakem Kurulu özünde göstermelik bir kuruldur. Sendika temsilcileri dışındaki, üyeleri bağımsız biçimde saptanmamaktadır. Kurul prosedürel niteliktedir. Hükümet ne derse onu yapmaktadır. Eğer hükümet teklifi daha yüksek olsaydı Kurul onu onaylayacaktı.  Dolayısıyla kararın sorumlusu Memur-Sen’in iddia ettiği gibi Heyet değil Hükümettir. Memur-Sen hedef saptırmakta. Hükümeti görünmez kılmakta ve sorumluluğu Hakem Kuruluna yüklemektedir.

7-Toplu sözleşmeyle kamu görevlilerinin maaşlarındaki artış nasıl olacak?

Toplu sözleşmeye göre kamu görevlilerine Ocak 2024’te yüzde 15, Temmuz 2024’te yüzde 10 oranında zam yapılacak. Ayrıca enflasyon farkı da ödenecek. Buna göre 2023 yılında enflasyon Merkez Bankası tarafından öngörülen şekilde yüzde 58 olarak gerçekleşirse kamu görevlileri ne kadar zam alacak?

Kamu görevlileri Temmuz 2023’te toplu sözleşmeye göre yüzde 6 zam aldı. Alınan zammın gerisi enflasyon farkıydı. Ayrıca 8 bin lira ilave ödeme yapıldı. Ocak 2024’te ne olacak? Toplu sözleşmeye göre maaşlar yüzde 15 artacak. Ancak resmi enflasyon Temmuz 2023’te yapılan yüzde 6 oranını aşarsa (ki daha şimdiden aştı) maaşlar artan kısımda kadar artırılacak.

Şöyle olacak: MB’nin resmi enflasyon tahmini tutarsa 2023 yılının ikinci altı ayında enflasyon en az yüzde 32 olacak. Bu durumda yüzde 25 civarında bir enflasyon farkı ortaya çıkacak. Resmi enflasyon daha yüksek olursa kuşkusuz fark daha fazla olacak. Kurul kararına göre bu fark Ocak 2024’te öngörülen yüzde 15’lik artışa eklenecek. Böylece Merkez Bankasının resmi enflasyon öngörüsü gerçekleşirse kamu görevlilerinin maaşları Ocak 2024’te yaklaşık yüzde 40-45 civarında artmış olacak. Kuşkusuz bunun esaslı bir bölümü gecikmiş ve arkadan gelen enflasyon farkı olacak. Bunu zam olarak nitelendirmek mümkün değil.

8-İlave ödeme de artacak mı?

15 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7546 sayılı Kanunun 28. maddesi ile memurlara (15.965) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda (8 bin 77 TL) ilave ödeme yapılması yasalaştı.

İlave ödemenin gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı şeklinde düzenlenmesi nedeniyle (aksi yasal bir düzenleme yapılmazsa) aylık katsayıdaki artış ilave ödemeye de yansımış olacak. Bu nedenle ilave ödemenin katsayı artışına bağlı olarak artacağını söylemek mümkün. Kurul kararına göre memur maaş katsayısı (enflasyon farkı hariç) 0,586266 olarak saptanmıştır. Bu durumda ilave ödeme Ocak 2024’te (enflasyon farkı hariç) 9 bin 600 TL civarına yükselecektir. Enflasyon farkı nedeniyle memur maaş katsayısının değişmesi durumunda ilave ödeme miktarı da artacaktır.

Ancak Yasanın 28. maddesinde sayılan istisnalar ilave ödemenin maaşın bir unsuru olmadığını açıkça gösteriyor. Bu nedenle ilave ödeme emekli aylıklarına ve emekli ikramiyesine yansımayacak.

9-Memur-Sen ne istemişti, sonuç ne oldu?

7. Dönem toplu sözleşmesi (Hakem Kurul Kararı) Memur-Sen açısından tam bir fiyasko anlamına geliyor. Memur-sen 2024 yılı için üç aylık dilimler halinde yüzde 35, yüzde 10, yüzde 15 ve yüzde 10 olmak üzere toplam yüzde 70, birikimli yüzde 88 ve ortalama yüzde 60,5 maaş artışı talep etmişti. Ancak Memur-Sen bu teklifin gerçekleşmesi için hiçbir ciddi adım atmadı ve mücadele etmedi. Baştan beri toplu taca attı. Masada maaş artışları konusunda mutabakata varması mümkün değildi. Bu nedenle topu Hakem Kurulu atıp sorumluluktan kurtulmak istedi. Sonuçta ne oldu?

Hakem Kurulu hükümetin yüzde 15 ve yüzde10’luk teklifini aynen kabul etti. Hakem Kurulunun kabul ettiği zam toplamda yüzde 25’e, yıllık ortama yüzde 20,8’e ve kümülatif olarak ise yüzde 26,6’ya karşılık geliyor. Nereden bakılırsa bakılsın Memur-Sen’in talebi ile sonuç arasında uçurum var. Bu açıkça başarısızlıktır. Rica-minnet sendikacılığının sonucu budur. Bu sonuçtan Hükümet ve Kurul kadar Memur-Sen de sorumludur.

10-Toplu sözleşmede 50 yeni kazanım var mı?

Memur-Sen parasal konularda anlaşma sağlanamayan sözleşmeyi kamuoyuna “kısmi mutabakata varıldı” ve “50 kazanım elde edildi” diye sunmuştu. Ancak gerek Hakem Kurulu kararının metninden gerekse yazılan karşı oy yazıların anlaşılacağı üzere sadece 5 maddede kısmi yeni düzenleme yapıldı. Kısmi yeni düzenleme yapılan maddeler ise kamu görevlilerinin genelini ilgilendiren kapsamlı maddeler değil. Dolayısıyla 62 maddelik Kurul kararında sadece 5 maddede kısmı değişiklik yapıldığı görülüyor. Dolayısıyla Memur-Sen’in “50 kazanım” iddiasının kandırmaca olduğu bu hükümlerin geçmiş toplu sözleşmelerde kabul edilen hükümler olduğu ortaya çıkmış oldu.