Yıpranma payı, bazı meslek gruplarında çalışanların çalışma koşullarının zorluğu nedeniyle erken emeklilik hakkı kazanmasını sağlayan bir uygulamadır. Sağlık çalışanları, polisler, itfaiyeciler gibi meslek grupları yıpranma payından yararlanmaktadır.

Görüşmeler öncesinde öğretmen sendikaları, sağlık çalışanlarına tanınan yıpranma payı hakkının kendileri için de geçerli olmasını talep ediyor. Bu hakkın sağlanmasıyla öğretmenlerin de mesleklerindeki yoğun ve stresli çalışma şartlarına göre erken emeklilik imkânına sahip olmaları hedefleniyor.

SGK uygulamasında da yıpratıcı işlerde çalışanların hem primleri artırılarak hem de yaş düşürülerek emeklilikte avantajlı olmakta ve diğer çalışanlara göre daha erken emeklilik söz konusu olmaktadır. En son olarak 03/08/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kanunla sağlık çalışanlarına verilen yıpranma hakkı ile birlikte yıpranma kapsamında olan iş yerleri/işler 20’yi aşmış oldu.

Millî Eğitim Bakanlığında Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı kapsamına dâhil öğretmen unvanında fiilen görev yapanlara, çalışma sürelerinin her 360 günü için 90 gün fiilî hizmet süresi zammından yararlanma imkânı getirilerek ortadaki eşitsizliğin kaldırılabilir

4 yıl çalışan öğretmen 5 yıl çalışmış sayılacak Bahse konu kanun teklifi yasalaşırsa her 360 gün çalışan öğretmen 90 gün fiilî hizmet süresi zammından yararlanma hakkı elde edecektir. Bu durum ise 4 yıl çalışan bir öğretmenin 1 yıl yıpranma hakkı kazanması anlamına gelmektedir.

Özetle her 4 yıllık çalışma karşılığı öğretmenin primleri 5 yıl sayılabilecek ve yıpranma kapsamındaki hizmet süresine göre 3 yıla kadar daha erken emekli olma avantajı elde edebilecektir.

Umarız bu toplu sözleşmede her şeyin en iyisine layık olan öğretmenlerimiz bir nebze de olsa rahat bir nefes alır…