Ankara'da düzenlenen kahvaltılı programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Cengiz ve SAVDES-SEN Yönetim Kurulu Üyeleri, kamu çalışanlarının taleplerini değerlendirdi.

7'nci Dönem Kamu Toplu Sözleşme sürecinin, ailelerle birlikte 25 milyon kişiyi ilgilendiren önemli bir konu olduğunu vurgulayan Cengiz, memur maaşlarının yoksulluk sınırı olarak belirlenmesinin önemine dikkat çekti.

"TÜRK-İŞ, yoksulluk sınırını 37 bin 974 TL olarak açıkladı. Bu rakam, yaklaşık 38 bin lira civarında bir ücreti ifade ediyor ve bir ailenin ayakta durabileceği minimum miktardır. Kamu çalışanlarının yüzde 90'ı, bu ücretin altında kalmaktadır. Bu nedenle, en düşük memur maaşının yoksulluk sınırı olarak belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor." şeklinde TÜRK-İŞ tarafından yapılan açıklama, kamu çalışanlarının yaşadığı mali zorluklara dikkat çekiyor.

Büyüme oranlarının refah payı olarak memurlara da yansıtılması gerektiğini ifade eden Cengiz, “Eskiden bir memur emekli maaşıyla bir bir araba alabilirdi. Şimdi üniversite mezunu bir memur emekli olduğunda 350 ile 500 bin TL arasında bir emekli ikramiyesi alabiliyor. Bırakın bir ev bir arabayı bir gecekonduyu bile alamıyor” ifadelerini kullandı.

Cengiz, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yayımladığı raporda yer alan hesaplamaya göre bekar bir memurun en düşük ücretinin 22 bin 17 TL değil 20 bin 351 TL olduğunu da belirtti.

Kamuda işçi ücretleri ile memur ücretleri arasında bir uçurum olduğunu da vurgulayan Tuncay Cengiz adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini de söyledi. Cengiz, kamu kaynaklarının adil bölüşümünün sağlanması gerektiğini, memur ve emeklilerine hak ettiği değerin verilmesi gerektiğini ifade etti.

Bazı sendikaların Twitter’da hak arama çabalarını da eleştiren Tuncay Cengiz, Toplu Sözleşme sürecinin masada sonuçlanmasını, hakem heyetine gitmesini istemediklerini de sözlerine ekledi.

hürriyet