Açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bu yıl sonu için yüzde 58, 2024 yılı için ise yüzde 33 olarak revize ettiği enflasyon tahminine dikkat çekilerek, kamu işvereninin Ocak 2024'te kamu görevlilerine "yüzde 25 enflasyon farkı verileceği"nin ifade edildiği belirtildi.

Ancak açıklamada, kamu işvereninin enflasyon farkı hesaplarken 2024 ve 2025 yılları için önerilen artış tekliflerinin piyasa gerçeklerine uygun olmadığı vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

"Kamu işvereni, enflasyon farkını dikkate alırken 2024 ve 2025 yılları için önerilen yüzde 33 ve yüzde 15 enflasyon tahminlerini göz ardı etmiş, beklenen enflasyon oranlarının altında bir teklif sunmuştur. Bu nedenle kamu işvereninin ifadeleri ile dayandığı tespitler arasında çelişki bulunmaktadır. 2024 yılı Ocak ayında yapılacak yüzde 25 enflasyon farkı ödemesi, kamu görevlilerinin 2023 Temmuz-Aralık dönemindeki kayıplarını artırarak alım güçlerinin azalması anlamına gelmektedir. Ayrıca 'enflasyon farkı ödemesi dahil' ifadesi, hem gerekçe hem de açıklama olarak ciddi bir kavram hatasını içermektedir. Sunulan teklif, reel alım gücü göz önüne alındığında gerçeği yansıtmamaktadır. Kamu işvereninin 'yüzde 25 enflasyon farkı alacak' ifadesi, sadece ilgili merci tarafından yapılan bir iddia ya da tespit niteliği taşımaktadır."

“ENFLASYON FARKI, KAMU İŞVERENİNİN BORCU, KAMU GÖREVLİSİNİN ALACAĞIDIR”

Ağustos-aralık dönemini kapsayan 5 ayda oluşması beklenen enflasyon rakamlarının tahmin olduğunun unutulmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, enflasyon farkının, kamu işvereninin borcu, kamu görevlisinin alacağı olduğu belirtildi.

Enflasyonu yenen maaş artışı için hükümet tarafından yasal düzenleme yapılarak vermek zorunda kalınan refah payının, kamu işvereninin de gündeminde olması gerektiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Kamu işvereni, 2 yıl için toplam yüzde 34 oranında teklifte bulunurken sadece ekonomik değerleri, beklentileri ya da hedefleri ıskalamamış, aynı zaman da Türkiye’nin emeği önemseyen ve önceleyen tavrını da es geçmiştir. Kamu işvereni, ‘sadece yüzdelik artış’ olarak yaptığı açıklamada, toplu sözleşme masasını bir bütün, toplu sözleşme tekliflerini ise birbirini tamamlayıcı olarak görmeyip sadece genel artışa ilişkin teklif sunmuştur. Masanın gündemi ve 11 hizmet kolunun beklentisi, Memur Sen’in tamamlayıcı ve bütüncül tekliflerine karşılık teklif verilmesidir.”

Kamu işvereni için bugün itibarıyla 7 günlük süreç olduğu anımsatılan açıklamada, bu sürenin, müzakerelerin devam etmesi, hizmet kollarının karara bağlanması ve zam teklifinin güncellenmesi için yeterli olduğu bildirildi.

Kamu işvereni, memur ve memur emeklisine 2024’ün ilk 6 ayında yüzde 14, ikinci 6 ayında yüzde 9, 2025’in ilk 6 ayında yüzde 6 ve ikinci 6 ayında yüzde 5 artış teklif etmişti. 

KAMU İŞVERENİ TEKLİFİNİ NEDEN REVİZE ETMELİ? 

  1. TCMB 2023 yıl sonu tahminini %58, 2024 yılı için ise %33 olarak revize etmişti. 2024 Ocak ayında kamu görevlilerine “%25 enflasyon farkı verileceği” Kamu İşverenince hem tespit hem de ifade edildi.
  2. Kamu işvereninin “Enflasyon Farkı” tespiti rasyonelken hem 2024 hem de 2025 yılı için artış teklifi; piyasa gerçeklerinden uzaktır.
  3. Enflasyon farkını dikkate alan Kamu İşvereni, 2024 yılı için %33 ve 2025 yılı için %15 enflasyon tahminini göz ardı etmiş, beklenen enflasyon rakamları altında teklifte bulunmuştur. Bu bakımdan, Kamu İşverenin ifadeleri ya da dayanak oluşturduğu tespitleri çelişmektedir. 
  4. 2024 yılının Ocak ayında kamu görevlilerine "%25 enflasyon farkı verileceği" tespitinin özeti; kamu görevlileri için 2023 Temmuz-Aralık aylarında kayıpların artması ve alım güçlerinin azalması demektir.
  5. "Enflasyon farkı ödemesi dahil" ifadesi hem gerekçe hem de açıklama olarak önemli bir terkip hatasıdır. Önemli bir artış oranı olarak gösterilen ve açıklanan teklif; reel alım gücü üzerinden değerlendirildiğinde gerçekleri yansıtmamaktadır.
  6. Kamu işvereni tarafından ifade edilen “%25 enflasyon farkı alacak” ifadesi sadece ilgili makam tarafından bir iddia ya da tespit durumudur. Ekonomik verilerin kişiler ve kurumlar üzerinden açıkça tartışıldığı bugünlerde, 5 ay (Ağustos-Aralık) gibi önemli bir süreç içerisinde oluş(turul)ması beklenen enflasyon rakamlarının, tahmin olduğu unutulmamalıdır.
  7. “Enflasyon Farkı” geçmişte kayıp oluştuğu anlamına gelmektedir. Enflasyon farkının; Kamu İşvereninin borcu, kamu görevlisinin alacağı olduğu unutulmamalıdır. Enflasyonu yenen maaş artışı için hükümet tarafından yasal düzenleme yapılarak vermek zorunda kalınan Refah Payı, Kamu İşvereninin de gündeminde olmalıdır.
  8. Kamu İşvereni, toplamda iki yıl için %34 oranında teklifte bulunurken; sadece ekonomik değerleri, beklentileri ya da hedefleri ıskalamamış, aynı zaman da Türkiye'nin emeği önemseyen ve önceleyen tavrını da es geçmiştir.
  9. Kamu işvereni, "sadece yüzdelik artış" olarak yaptığı açıklamada; toplu sözleşme masasını bir bütün, toplu sözleşme tekliflerini ise birbirini tamamlayıcı olarak görmeyip sadece genel artışa ilişkin teklif sunmuştur. Masanın gündemi ve 11 hizmet kolunun beklentisi; Memur Sen'in tamamlayıcı ve bütüncül tekliflerine karşılık teklif verilmesidir.