İngiliz The Sun gazetesi bir Türk doktorla alakalı olarak gizli kameralı bir habere geçtiğimiz günlerde yer verdi.
Türkiye’nin sağlık turizmindedeki başarısını hazmedemeyen İngilizler tarafından farklı şekilde basınına yansıtılmasını ardından o Türk doktor Ahmet Hakan’a konuştu.
Ahmet Hakan’ın olayla ilgili köşesindeki yazı şu şekilde:
Olay şu:
*
Sağlık turizmi çerçevesinde Türkiye’den çeşitli hastanelere bağlı doktorlar, İngiltere’ye gidiyorlar.
Orada otellerin toplantı salonlarında “hasta bilgilendirme” çalışmaları yapıyorlar.
*
The Sun muhabiri, bu toplantılardan birine randevu alıyor.
Kalça ameliyatı olmak istediğini söylüyor.
Ve yaşadıklarını anlatıyor.
*
The Sun muhabiri, gizli kameralı haberi yayımlarken şu tür iddialarda bulunuyor:
*
“Türk doktor, beni otel odasında muayene etti. İzin almadan vücuduma dokundu. Pantolonumu indirdi.”
*
Konuyla ilgili yazım üzerine dün telefonum çaldı.
Karşımdaki kişi, “İngiliz gazetesinde fotoğrafı yayımlanan o doktor benim” dedi.
FOTOĞRAFI GÖRÜNCE MUHABİRİ HATIRLADIM
Doktor Serkan Süleyman Aslan’a sordum:
*
“The Sun muhabiri, hasta kılığıyla size gelmiş. Kendisini hatırlıyor musunuz?”
*
Aslan cevap verdi:
“Gazetede fotoğrafını görünce hatırladım. Bizde randevu sistemi vardır. Yani sokaktan gelip de toplantıya katılamaz. Randevu almıştı. Brezilya popo denilen bir talebi vardı.”
*
Peki Doktor Aslan’la hasta kılığına giren muhabir arasında nasıl bir görüşme gerçekleşti?
Doktor Aslan şunları anlattı:
*
“Yanımda hemşire asistanım var. İngilizce bildiğim halde hastayı tam, eksiksiz ve doğru bilgilendirmek için tercümanım var. Eldivenlerim var. Hastaya ne istediğini sordum. Talebinin tıbbi açıdan gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini anlayabilmek için de muayene ettim.”
*
The Sun muhabirinin “İzinsiz vücuduma dokundu” iddiasını hatırlattım.
Doktor Aslan, isyan etti:
*
Böyle bir şey olabilir mi? Bir kişinin vücuduna izinsiz dokunulur mu? Yanımda hemşire var, yanımda tercüman var. Deontoloji kurallarının dışına çıkılır mı? Bizim yaptığımız toplantılarda deontoloji kurallarının dışına çıkılmaz.”
Peki gizli kamerayı fark etmiş mi Doktor Aslan. Cevabı şu oluyor:
Yanında başka bir kadın vardı. İki kişi gelmişlerdi. Sanırım yanında gelen kadının çantasında kamera vardı.”
OTEL ODASI YALAN
GİZLİ SAKLI İŞİMİZ YOK
Doktor Serkan Süleyman Aslan.
İzmir’in ünlü Ekol Hastanesi’nin doktorlarından. Plastik cerrah.
*
Doktor Serkan Süleyman Aslan, öncelikle İngiltere’de yaptıkları işle ilgili bilgi verdi.
İşte anlattıkları:
Türkiye’nin birçok hastanesi gibi bizim hastanemiz de sağlık turizmine katkı sunmak için çalışıyor. Bunun için çeşitli ülkelere gidiyor, oradaki hastaları bilgilendiriyoruz.
Yaptığımız iş, tanıtım ve ameliyat bilgilendirme toplantısıdır. Bu toplantıları, otel odalarında gizlice yapmıyoruz. Otellerin büyük toplantı salonlarında yapıyoruz. Toplantı salonlarının girişinde “Tanıtım ve ameliyat bilgilendirme toplantısı” diye yazılar yazıyoruz. Yani açık, şeffaf ve kurallara uygun bir iş bu.
Bu toplantılara ekip olarak gidiyoruz. Sadece plastik cerrahlar yer almıyor ekipte. Genel cerrahi, obezite cerrahisi, diş hekimliği... Bu alanlarda yetişmiş uzmanlarımız da yer alıyor. 10 - 15 kişilik bir ekip.
Yaptığımız organizasyonda Birleşik Krallık vatandaşları da görev alıyor. Sağlık turizmi alanında uzman ve yardımcı olarak çalışan Birleşik Krallık vatandaşı çalışanlarımız da var.
- Danışmak ve bilgi almak isteyen kişilerle otellerin toplantı salonlarında görüşülüyor.
Benim üzerimden Türkiye’yi karalamaya kalktılar
PEKİ neden yaptılar bunu?
Doktor Serkan Aslan’ın cevabı şu:
*
“Türkiye’de sağlık turizmi diye bir portföy açıldı. Yaklaşık 5 milyar dolar getirisi var bu sektörün. İstanbul, Ankara ve İzmir’den hastaneler, bu alanda başarılı işler yapıyorlar. Bu dikkat çekiyor. Benim üzerimden Türkiye’nin bu alandaki başarısını engellemek için karalama yaptılar. Olan biten budur.”