Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, görevden alınacağına dair iddialara cevap verdi. Çetinkünar, devletin kendisini nereye gönderirse oraya gideceğini belirterek şu anda Gaziantep için çalıştığını vurguladı.

Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar Görevden Alınma İddialarına Yanıt Verdi

Çetinkünar, hastanede böbrek ve karaciğer nakillerine yakında başlanacağını ve perinatoloji bölümü sayesinde bebek ölümlerinin önemli ölçüde azaldığını ifade etti. Ayrıca hastanede hekim ve cihaz eksikliği kalmadığını, yeni uzman hekimlerin yetiştirileceğini belirtti.

İhale İddialarına Sert Yanıt

Son günlerde ihale süreçleriyle ilgili iddialar hakkında konuşan Çetinkünar, bu iddiaların yasal süreçler içerisinde incelendiğini ve Kamu İhale Kurumu denetiminde olduğunu belirtti. İtiraz süreleri içinde herhangi bir şikayet başvurusu yapılmadığını, ihale dosyasının Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’na gönderileceğini söyledi. Çetinkünar, bu tür asılsız haberlerin yasal yollarla takip edileceğini vurguladı.

Hastane Hizmetleri ve Personel Durumu

Gaziantep Şehir Hastanesi’nin sekiz ay önce hizmete açıldığını belirten Çetinkünar, başlangıçta bazı personel eksikliklerinin olduğunu, ancak yapılan atamalarla bu eksikliklerin büyük ölçüde giderildiğini söyledi. Şu an hastanede yeterli sağlık çalışanı olduğunu ifade eden Çetinkünar, tıbbi cihazların da eksiksiz temin edildiğini belirtti. Hastanede 1.875 yatak bulunduğunu ve yüzde 65 doluluk oranıyla hizmet verdiklerini, hastanede yatan hasta sayısının 1.100-1.200 civarında olduğunu kaydetti.

Yoğun Bakım ve Organ Nakli

Yoğun bakım ünitelerinde toplam 259 yatağın bulunduğunu ve 7/24 hasta kabul ettiklerini söyleyen Çetinkünar, acil durumlarda kullanılmak üzere ek 40 yoğun bakım yatağı daha planladıklarını belirtti. Üremeye yardımcı tedavi merkezinin de faaliyete geçtiğini belirten Çetinkünar, organ nakli konusunda da çalışmaların başladığını, Gaziantep Şehir Hastanesi’nde yakında böbrek ve karaciğer nakillerine başlanacağını açıkladı. Çetinkünar, bu konuda tüm altyapının hazır olduğunu ve bakanlıktan gelecek onayı beklediklerini ifade etti.

Gaziantep Şehir Hastanesi ne kadar personele çalışıyor şu anda?

500'e yakın 456 uzman hekimimiz var. 61 asistanımız var. 40 pratisyen hekimimiz var. 2100 ebe ve hemşire ekibimiz var. (geçici görevli 260 hemşiremiz var) Bunun dışında sekreter sayımız 454. Bunlardan Geçici görevli 120 sekreter hizmet vermektte. Bakanlığın desteğiyle de bu alandaki eksiklerimiz hızla giderilmekte.  Toplam 140 sekreter daha ihtiyacımız var. Baktığımızda kamuda Toplam 4200'e yakın kamu personeli burada hizmet veriyor.

Bu kadar büyük bir tesis ve çok sayıda personel yönetmede ne gibi zorluklarla karşılıyorsunuz? Kaç kişilik bir yönetim ekibiniz var?

Hastane kampüs olarak Türkiye'nin 5. büyük hastanesi. Dolayısıyla dediğiniz gibi tabii ki yönetmek çok meşakkatli bir süreç istiyor. Yani sadece mesai saatiyle burayı yönetebilmeniz mümkün değil. Gecenizi, gündüzünüzü sürekli burada harcamanız, tüm mesainizi buraya vermeniz gerekiyor. Biz evimize  gittiğimizde de telefonlarımız hiçbir zaman susmuyor. Bu yönetim sürecini 7-24 aktif faal bir şekilde devam ettiriyoruz. Bu yönetimi sağlayabilmek için bakanlığımızın bizle beraber atadığı 28 yönetici var hastanemizde.

Bir başhekim. 12 başhekim yardımcısı, 4 müdür, kalite destek müdürü, idari mali müdür, sağlık bakımı müdürü ve teknik müdür ve 10 müdür yardımcısı ile toplam 28 kişilik bir yönetim kadrosu ile hastaneyi yönetmeye çalışıyoruz. Şimdi bu hastanenin yönetim zorluğu diğer devlet hastanelerinden farklı olarak bölgedeki ilk şehir hastanesi olması. Dolayısıyla şehir hastanesi tecrübesi olan çok çok fazla insan yok. Ama yönetimdeki tüm arkadaşlarımız bu hastane açılmadan evvel yaklaşık bir yıl boyunca buranın inşaat tozundan cihazların temini, cihazların yerleştirilmesi, sarfların alınması, binanın her türlü eksikliklerinin giderilmesi için canla başla çalışan ekip. Yarısından fazlası da burada yönetim kadrosuna dahil oldu. Yani süreçleri daha önceden bilen, hastanenin açılışıyla alakalı bütün süreçleri irdeleyen, takip eden ekibin yüzde 80'i burada bakanlığımız tarafından yönetici olarak atandı.

Bu şekilde hastaneyi yönetmeye çalışıyoruz.

MR-BT RANDEVULARI 3 GÜNÜ GEÇMEZ

Zaman zaman MR, Bilgisayarlı Tomografi gibi görüntüleme ve diğer randevu işlemleriyle ilgili şikayetler var. Şu an bu birimlerde randevu süreleri ne kadar? Ultrason randevu süremiz 50 günlerden  7-10  güne kadar artık düştü. Bunu nasıl sağladık? Doktorlarımız ve diğer mesai arkadaşlarımız saat 5'ten sonra ek mesaiye kalarak bakanlığımız da uygun gördü kendi gönüllülük esasına göre, ek mesaiye kalarak şu an ultrasonda randevu günümüz düşmüş vaziyette. Artan taleplere rağmen bu süre artmıyor. BT-MR randevularımız da yine 3 günü asla geçmemekte. Sadece kendi hastalarımız değil, diğer devlet hastanelerinde randevu aşımı nedeniyle gelen hastalara da protokoller yapıp o hastalarımızın da burada çekimlerini yapabilmeyi sağladık. İlimize de bölgemize de bu şekilde ekstradan hizmette vermiş oluyoruz.

RANDEVU SORUNU AŞILIYOR

Peki, şu an MHRS'e girip sorgulama yapsak hangi branşlarda randevu alamayız?

İleri tarihte alabileceğiniz randevular dermatoloji olabilir, göz hastalıkları olabilir. Göz hastalıkları çok yoğun ve poliklinik sayısını ancak cihaz bağımlı olarak arttırabilirsiniz. Bizim gözde 9-10 polikliniğimiz açık. Dermatolojide 3 polikliniğimiz açık. Dermatoloji doktor sayımız maalesef yeterli olmadığı için yani bölgenin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde uzman doktorumuz olmadığı için bu sayı 3 ile 4 ile sınırlanıyor. Dermatolojide böyle bir sıkıntımız var. Hakeza gözde de doktor sayımız oldukça fazla. Günde 6 ayrı odada göz ameliyatları yapılıyor.

Kornea nakli yapılıyor. Ameliyathanelerimiz de gözle dolu. 9-10 tane poliklinik açık olmasına rağmen gözde de yüzde 100 kapasite ile hizmet veriyoruz. Eğer göz polikliniği açabilecek Extrra tıbbi cihaz ve donanım bakanlığımız tarafından sağlanırsa, poliklinik sayısını 10'dan 14'e, çıkarabilirsek o randevuları da eritme imkanımız olabilecek.

YENİ UZMAN HEKİM YETİŞTİRECEĞİZ

Eğitim ve araştırma rolü olan hastanede kaç tane hoca ve asistan mevcut? Gelecek yıl için planlama ne yapıyorsunuz?

konuşmanın başında da söylediniz, yaklaşık 7 ay önce hastane açıldı. 7 ay önce ben gelip ilin bir fotoğrafını çektiğimde, kamu hastanelerinin potansiyeline baktığımda, ilde 6 yıldır çalışan bir eğitim araştırma hastanemiz var olduğunu gördüm. Ama içerisinde iki elin parmağını geçmeyecek sayıda öğretim üyesi mevcuttu. 7 ile 10 arası, bir tane eğitim kliniği dahi burada oluşturulamamış olduğunu gördüm. Biraz tabi karamsarlığa girdik ama sonra tekrardan ilin dinamiklerini değerlendirdiğimizde şehir hastanesinin açılması ile buraya olan talepleri değerlendirdiğimizde daha umutlu olduk ve bu şekilde açılışını sağladık.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile çok hızlı bir şekilde afiliyasyon protokolü imzalandı.

Şu an mesela başka hastanelere baktığınızda, başka şehir hastanelerine baktığınızda hala afiliyasyon protokolü imzalanmamış şehir hastaneleri var.

Sağlık Bakanlığımız ve rektörümüzün teveccühüyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi'yle afiliyasyon protokolü imzalandı ve biz ilk geldiğimizdeki o karamsar akademik tablo şu an tamamıyla silindi ve akademisyen sayımız artarak devam ediyor. Şu an 41 akademisyen hocamız, hizmet veriyor hastanemizde. 6 profesör, 27 doçent ve 8-9 doktor öğretim üyesi kadrosunda. Bunlar çeşitli branşlarda eğitim kliniklerinin oluşmalarını sağladılar. Bu klinik sayılarımız 14'ü buldu. 14 eğitim kliniğinde 61 tane asistan hekim eğitim görmekte.

Yeni TUS açıklandı biliyorsunuz. Orada da asistan taleplerimizi ilettik. İnşallah asistan kardeşlerimiz, asistan aday kardeşlerimiz, yeni meslektaşlarımız Gaziantep Şehir Hastanesi'ni tercih ederlerse bu yılın sonuna doğru asistan hekim sayısında 2 kat artışı planlıyoruz, aynı doğrultuda öğretim üyesi kadrolarımızı da yıl sonuna doğru artırmış olacağız.

BEBEKLERE KALP AMELİYATI YAPIYORUZ

Bebek kalp ameliyatları başladı mı? Başlamadıysa ne zaman planlıyorsunuz?

Çocuk kalp damar cerrahisi ekibinde bir tane hekimimiz vardı, Serdar Hoca. Onun tayini çıkması nedeniyle bu hastaneden ayrılışı gerçekleşti. Onun akabinde doçent ünvanlı çocuk kalp damar cerrahi uzmanımız Ankara'dan atandı. Ve şu an çocuk kalp damar ameliyatlarına da başladık.

7 ya da 8. çocuk kalp damar cerrahisi ameliyatımızı gerçekleştirdik. Çocuk kalp damar cerrahisi ekibinin burada yeni oluşması, hekimimizin yeni olması, bölgeyi, hastaneyi yeni tanıması, ekibini yeni tanıyor olması nedeniyle ilk başlarda ameliyat sayılarımız düşük sayılarda seyredecek. Ama erişkin kardiyoloji Çocuk kardiyoloji bölümüyle çok güzel bir sinerjileri var. Beraber konseyler oluşturup, konseylerde hastaları değerlendirip çocuk hastalarımızın da kalp ameliyatlarını burada daha sağlıklı bir şekilde yapacaklarına da inancımız tam. Başlandı yani.

ZİYARETLERLE İLGİLİ ŞİKAYETLER...

Hasta ve hasta yakınlarından en çok hangi konularda şikayet alıyorsunuz? Bu konuda çalışmalarınız nelerdir? Örneğin en çok en sık bize gelen şikayetlerde güvenlik personelinin giriş çıkışlarda tutumlarının biraz sert olduğu yönünde.

O şikayetleri biz de aldık. Hem hasta bazında aldık hem de hasta yakınları tarafından ya da telefonla ya da diğer iletişim kanallarıyla bu şikayetleri aldık. Güvenlik Görevlileri biliyorsunuz şirketin uhdesinde. Bu şirket tarafında alımlar gerçekleştiriliyor. Çok titiz bir şekilde araştırmalar yapılıp, bu işe alımlar yapılıyor. Güvenlikte aslında çok fazla büyük bir problemimiz yok ama ilin alışmadığı bir yöntemle karşı karşıya kalktıkları için hastalar. Bundan dolayı biraz sıkıntı çekebiliyoruz.

Hasta yakınları daha doğrusu. Bizim bir ziyaret saati programımız var. Önceden diğer hastanelere ya da şu an başka devlet hastanelerine çok rahat elini kolunu sallayarak girebilen insanlar burada bir ziyaretçi saati zamanlaması ve programıyla karşılaştığı için o eski alışkanlıklarına dem vuraraktan istedikleri zaman girip çıkamamalarından dolayı şikayetçi oluyorlar.

Tabii ki iletişim çok önemli, empati çok önemli, o empati kanallarını ve iletişim kanallarını her zaman açık tutmak suretiyle güvenlik görevlilerimizdeki iletişim sorunlarını birebir çözmek için hem şirket tarafında hem idare tarafında çeşitli çalışmalar, eğitimler planlıyor ve uyguluyoruz. Denetlemelerimizi de bu konuda arttırarak, gerekirse sahada bizzat bulunarak, hasta ve hasta yakınlarına bu konuda daha empatiyle yaklaşılacak bir sistem üzerinde çalışıyoruz.

Şirketin personelleri olarak işe giriş çıkışlarda devamlılık sağlanamadığından işe giren çıkıyor sonra tekrar yerini bir personel bulmada şirket problem yaşadığı için onların adaptasyonu da bu süreçlerde etkin rol alıyor maalesef. Ama zaman geçtikçe bütün kadrolar şirket tarafında da tam oturdukça güvenlik personeli de o konuda empati noktasında maksimum seviyeye gelecek.

GÜNDEN 10 BİNDEN HASTA MUAYENE YAPIYORUZ

Günlük muayene ve ameliyat sayıları konusunda bilgi vermeniz gerekirse neler söylemek istersiniz.

Her gün biz istatistiklerimize bakıyoruz 6 Ekim'den bu yana günlük 2500'le başlayan günlük muayene sayımız şu an 10 bin - 11 bin 500 civarına ulaştı acil hastalar dahil. 10 bini bunun ayaktan poliklinik hastaları. 1300-1500 civarı da acilden başvurmak üzere 11 bin 500 e yakın hasta her gün burada ayaktan ve acil hizmetlerinden faydalanabiliyor. Ameliyat sayımız şu an 45 bini geçti. 45.000 üzerinde ameliyat yapıldı bu hastanede.

En son basın açıklamalarında da Sayın Bakanımızın kamudaki ameliyat sayılarının artışına dem vurduğunu hatırlarsanız bizim de hastanemizde ABC grubu ameliyat sayıları bu ameliyatların yaklaşık % 54'ünü 55'ini karşılıyor. Yani 22 bin, 23 bin, 25 bin ameliyatımız bizim ABC grubu dediğimiz özellik arz eden, özellikli hoca arz eden, özellikli ameliyat dediğimiz ameliyat grubunda. Bu ameliyatlarda sayısı artacak şekilde hastanemizde devam ediyor yani.

ADANA İLE GAZİANTEP ŞEHİR HASTANELERİ KIYASLAMASI

Adana Şehir Hastanesi'nde de başhekim olarak görev aldınız. Adana Şehir Hastanesi'nin ilk 8 ayıyla Gaziantep Şehir Hastanesi'nin ilk 8 ayını karşılaştırdığınız zaman Gaziantep Şehir Hastanesi istenen noktaya gelmiş midir?

Dinamiklerini karşılaştırdığımızda aslında şimdi Adana Şehir Hastanesi'nin şöyle bir avantajı vardı. Adana Şehir Hastanesi, yıllardır orada eğitim araştırma statüsünde olan bir numune eğitim araştırma hastanesinin tüm kadrolarının Adana Şehir Hastanesi'ne taşınmasıyla oluşturuldu. Dolayısıyla başta bir akademisyen eksikliği, eğitici eksikliği, asistan hekim eksikliği, sekretarya eksikliği ve hemşire eksikliği ve tecrübe eksikliği bulunmuyordu. Yani Adana numune hastanesinde genel cerrahi kliniğinde çalışan bütün hemşireler alınıp Adana şehir hastanesine yerleştirildi. Avantajlı olduğu için Adana Şehir Hastanesi'nin ilk 8 aylık ve Antep Şehir Hastanesi'nin ilk 8 ayını karşılaştırdığımızda göreceli olarak tabii ki de Adana Şehir Hastanesi oturmuş bir kadroyla bu işe vakıf olduğu için çok daha az sıkıntı ile karşılaşmış olabilir. Ama orada bizzat çalışan olarak, yönetici olarak çalıştığımız ve yöneticiliğini yaptığımız dönemlerde başlangıç aşaması olarak sıkıntıların benzerini teçhizat olarak, cihaz olarak burada da yaşadık, orada da yaşadık. Ve bunlar hep minimumdu. Yani söylendiği kadar, abartıldığı kadar çok büyük çok büyük cihaz eksikleri yoktu. Sadece hekimlerin daha öncelikli hastanelerde alışık olduğu düzendeki aletlerin bir kısmı, çok az bir kısmı geriye verilmek üzere Adana Şehir Hastanesi'nde de taşınmıştı. Antep Şehir Hastanesi'nde de taşındı. Yani hiç olmayan bir cihaz buraya getirilip de faal hale getirilmedi.

7 AYDA ÖNEMLİ MESAFELER AŞTIK

Hastaneniz sağlık hizmet sunumunda İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı'nın konulan hedefleri ne kadar gerisinde veya önündedir şu anda?

Gaziantep Şehir Hastanesi sıfırdan başladığı için gerçekten bakanlığımızın koyduğu hedefler ve bunun uygulayıcısı ve üst amir pozisyonda olan müdürlüğümüz ve bizler olarak ben hedeflerin çok gerisinde olduğumuzu düşünmüyorum. Biz çalıştığımız her gün bir günün öncesine bir tuğla daha koyarak bu işe devam ettik. Devam da ediyoruz. Artan hasta sayımız, yatan hasta sayımız, yapılan ameliyat sayısı, çekilen filmlerin sayısı, laboratuvar sayıları, muayene sayıları hepsi bunların birer gösterge olarak düşünüldüğünde bölgede daha önceden var olan sayıda yapılan işlerin üzerine konularak burada yedi ayımızı geçirdik. Önceden iki tane anjio cihazı varsa şu an beş tane anjio cihazı var.

Önceden beş tane tomografi cihazı varsa söz gelimi burada şu an sekiz tane tomografi cihazı var. Daha önceden olmayan cihazların bir kısmı burada faaliyete geçti.

Hizmet alımı için hastalar bu hizmetleri şehir dışından ya da özel hastanelerde alırken artık işin merkez üssü burası oldu. 7 aylık kısa süredeki bu minimal bir artış bile gözlense bizim için bakanlığımız için, müdürlüğümüz için bir başarıdır. Bu başarı trendi de artarak devam edecektir dinamiklerle.

HEMŞİRE SIKINTIMIZ KALMADI

Geçtiğimiz günlerde başta hekim başta olmak üzere çok sayıda sağlık çalışanı ataması yapıldı Bu atamalar ne oranda yaranıza merhem oldu? Hala eksiklikleriniz var mı?

Az olmakla birlikte hekim sayısında bazı branşlarda, demin söylediğim gibi dermatoloji gibi, çocuk hastalıkları anadal ve yandal uzmanları gibi, genel cerrahi gibi.... yani ilin genel sıkıntısı bunlar. Bu şehir hastanesiyle olan bir sıkıntı değil. Eskiden beri var olan sıkıntılar.

Bakanlığın desteğiyle açılan kadrolar sayesinde bir miktar kapatılsa da o açık, halen yine devam etmekte. Ama şunun rahatlıkla diyebilirim, eski sıkıntılarımızın % 90'ı ortadan kaldırıldı. Şu an hemşire sıkıntımız mesela kalmadı. Bütün servislerimiz şu an 1875 yatağıyla açılabilir vaziyette.

Doktor olarak da servislerimizin açılmasında bir sıkıntımız yok. Tıbbi sekreter, veri giriş elemanı noktasında da toplam baktığımızda 50-60 sekreter eksiğimiz var. Onları da bakanlık sağladığı zaman hastanenin artık personel noktasında bir eksiğinin kalmayacağını rahatça söyleyebilirim. Son atamalar gerçekten ilaç gibi geldi. Bakanlığımıza tekrar teşekkür ediyoruz o konuda.

YÜZDE 65/70 DOLUYUZ

Gaziantep Şehir Hastanesi şu an kapasitenin yüzde kaç oranında hizmet veriyor?

Yani 1875 yatakta hastanenin kaç yatağı faal durumda? Sizce tam kapasiteyle çalışmaya başlaması için ne kadar zamana ihtiyaç duyuyorsunuz?

Hastanemiz 1.875 yatak. Şu an 1.677 yatağımız aktif hasta alabilir durumda. Ama 1.677 yatağın hepsi hastayla dolu değil. Konuşmamın başında da söyledim. 1.000-1.200 civarında yatan hastamız oluyor. Dolayısıyla biz % 65-% 70 bandında bir doluluk oranıyla burada bölgemize hizmet veriyoruz. Dolayısıyla bizim hastane olarak herhangi bir yatak problemimiz yok. Acil servise gelen hiçbir hastamız 8 saatten daha fazla beklemiyor. Muhakkak surette yukarıya yatırılıyor. Gerekli tedavisi servislerde devam ediyor. Dolayısıyla yatak problemimiz, yatakların 1875'inin de kullanılabilmesiyle alakalı hiçbir problemimiz yok. Allah bir daha yaşatmasın, bir daha başımıza getirmesin. Bir pandemi, bir deprem olması durumunda, bir afet olması durumunda sığınaklarımız dahil tüm alanlarımız şu an faal. O konuda hiç kimsenin endişesi olmasın yani.

BURADA HANTALLIK YOK

Gaziantep Şehir Hastanesi kamu özel işbirliği yöntemiyle işletiliyor. Bu sistemi işlevsel buluyor musunuz? Şirket tarafıyla uyumunuz nasıl? Sizce aksayan yönler var mı?

Şimdi kamu özel işbirliği bu tabii ki de benim kararını verebileceğim bir şey değil. Bakanlık düzeyinde devlet politikası gereği böyle bir planlama dahilinde şehir hastaneleri yapılmış. Tamamen Bakanlığımız ve devletimizin kaynaklarıyla yapılan şehir hastaneleri de var. Onların da sayıları artıyor. Ancak son yıllarda, son birkaç yıl içerisinde şehir hastaneleri zarar mı ediyor, yanlış bir kurguyla mı kuruldu ? gibi söylemleri gerçek olmadığı bakanımız tarafından sunuldu.

Bakan bey şehir hastanelerinin zarar ettiğine dair algının yanlış olduğunu vurguladı.

Dolayısıyla o üst yönetimin söyleyeceği şeylerdir. Ben bunu nasıl görüyorum?

Bir yönetici olarak, bir hekim olarak, bir sağlık çalışanı ve hasta olarak gördüğümde biz burada temizlik hizmeti olarak, güvenlik hizmeti olarak, otopark ve yönlendirme, hasta ve refakat hizmetleri olarak maksimum hizmeti alıyoruz.

Bu diğer şehir hastanelerinde de bu şekilde. Aksaklılar tabii ki de var ama eskiye nazaran karşılaştırdığımızda bir devlet hastanelerinin hantallığının şehir hastanelerinde özellikle kamu özel işbirliği olan şehir hastanelerinde olmadığını görüyoruz.

Biz burada bir hizmeti şirketten almak için talepte bulunuyoruz. Eğer bu karşılanmazsa cezai müeyyideleri var. Bunların uygulanması noktasında şirket de kreditörlerine karşı sorumlu olduğu için Hemen bundan uygulanması noktasında hem hasta mağduriyetinin giderilmesi hem de sağlık çalışanların mağduriyetinin giderilmesi noktasında şirket bir tık daha önde. Yani kamu özel işbirliğinin normal modele göre bir tık daha avantajlı olduğunu ben kendim hissediyorum.

CİHAZ EKSİĞİMİZ YOK

Tıbbi cihaz ve ekipman anlamında herhangi bir eksikliğiniz var mıdır?

Tıbbi cihaz ve ekipman anlamında % 95'e yakın cihazımız ve ekipmanımız sağlandı. Sarflarımız sağlandı. Gerekli bütçe onaylarını bakanlığımıza gönderip alıyoruz. O konularda şu an hayatı tehdit edici bir eksikliğimiz ya da hizmet aksatıcı bir eksikliğimiz bulunmamakta. Tüm cihazlarımız mevcut.

ÖZELLİKLİ BÖLÜMLERİMİZ VAR

Peki Gaziantep Şehir Hastanesi'nin açılması ile birlikte daha önce yapılamayan hangi tıbbi işlemler yapılmaya başlandı. Hangi özellikli işlemler yapılıyor?

Onunla alakalı ilimizde yapılamayan özellikle koroner anjiyografi alanında kardiyoloji birimimizin yaptığı dirençli hipertansiyonlara girişimsel işlemle, ameliyatsız yöntemle tedavi imkanı bu hastanede sağlandı. Kansız anjiyo dediğimiz cihaz Türkiye'de çok az yerde bulunan kalp anjiyosu cihazı hizmete girdi. Yine kanser tanı ve tedavi merkezimiz kanser hastalarına umut veriyor hala. Onun dışında Özellikle olarak planladığımız organ nakli böbrek ve karaciğer nakli planlarımız var. Onları planlayacağız. burada çok iyi bir perinatoloji merkezi kurduk. Riskli gebeliklerin tanı ve tedavisinde önemli bir yer tutan perinatoloji merkezimiz. Buradaki gebelere ve anne karnındaki bebeklere şifa olma noktasında ayrıcalıklı bir hizmet sunuyor. Onun dışında ne var? KBB, anjiyo, aritmi, girişimsel radyoloji çok büyük bir fark yaratıyor hastanede.

YOĞUN BAKIM SORUNUNU YÜZDE 40 DÜŞÜRDÜK

Gaziantep'in sağlıktaki en büyük sorunlarından biri de kamu da yoğun bakım servislerinde yer bulamama sıkıntısı olduğunu gözlemliyoruz. Kamuda yer olmayınca mecburen özel sağlık kuruluşlarına sevkler yapılmak durumunda kalınıyor. Şehir hastanesi bu sorunu ortadan kaldırma noktasında nasıl bir rol üstleniyor?

Şimdi tabii bu il içerisindeki çok büyük bir eksiklikti 7 ay önce. Gaziantep Şehir Hastanesi 260 yoğun bakım yatağıyla bu yaraya biraz merhem olmaya çalıştı. Tabii ki özel hastanelere muhtaciyeti tamamıyla yok etmedi ama şunu çok net biliyoruz ki bu oranda şehir hastanesindeki yoğun bakım hizmetleri % 40 oranında bu sevkleri azalttı.

Şu an diğer devlet hastanelerinden bütün sevkleri ilk önce biz alıyoruz. Bizde eğer yer olmaması durumunda özel hastaneler ya da çevre illerdeki hastanelere sevkler gerçekleştiriyor. Yeni açılacak yoğun bakım alanlarımızla birlikte bu oranın % 50'ye 60'a çıkacağını ümit ediyoruz yani. Çalışmalarımız da bu yönde.

İL DIŞI SEVKLERİ AZALTTIK

Gaziantep Şehir Hastanesi'nin açılmasıyla birlikte özel hastanelere sevk ve il dışı SEVK'lerin önüne geçilebildi mi? Geçilebildiyse oranda ne oranda?

Demin de söyledim. Yani özellikle bunlar zaten yoğun bakım sevk'leri oluyordu. Bu yoğun bakım SEVK'lerin önüne şehir hastanesinin yoğun bakımlarının tamamen faaliyete geçmesiyle yüzde kırk oranında geçtiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim yani.

Geçtiğimiz günlerde anne ölümleriyle ilgili bir sempozyum düzenlendiğini gördük. Anne ve bebek ölümle oranların düşürülmesi noktasında ne gibi katkı olur? Sizce Gaziantep'in ölüm oranında ilk sırada olmaktan kurtulabilmemiz için bu noktada sizin rolünüz ne olacak?

Şehir hastanesinde kurulan perinatoloji merkezimiz, yani riskli gebeliklerin ve riskli anne ve bebeklerin takip ve tedavilerinin yapıldığı merkezin burada açılması, başında bir hocanın bulunması bu açığı ziyadesiyle kapatacağını düşünüyorum. Çok güzel, önemli, verimli bir toplantıydı. Türkiye'de de çok büyük ses getirdi. Anneler, bebekler bizim geleceklerimiz, varlık sebeplerimiz. Dolayısıyla onların sağlığıyla ilgili yapılacak her türlü girişim ve aktivasyon, alınacak her türlü aksiyon yapılacaksa şehir hastanesinde yapılması gerekiyordu zaten. Bizim de ilk yaptığımız işlerden birisi de kapsamlı bir perinatoloji merkezini açıp bu konudaki farkındalığı da hem bölgede hem ülkede artırmak adına bunu bir toplantıyla duyurmuş olduk. Bu tarihten itibaren de artık zaten hizmet noktasında gayet iyi bir şekilde hizmet veriyorduk bölgeye bu konuda çok büyük destek olacağını ve anne ölümlerinin, bebek ölümlerinin daha alt seviyelere çekileceğini ümit ediyoruz.

ORGAN NAKİLLERİNE BAŞLAYACAĞIZ

Karaciğer nakli konusunda önemli işler yaptığınızı biliyoruz hocam. Ülkemizde ki sayılı cerrahlardan biri olduğunuzu biliyoruz. Gaziantep Şehir Hastanesi'nde karaciğer nakli yapılabiliyor mu? Bu konudaki çalışmalarız ne durumda?

Şu an karaciğer nakli ve böbrek nakli başvurularımızı ekiplerimizi ilk önce oluşturduk, alanlarımızı belirledik. çeşitli çalışmalarımızı yaptıktan sonra da başvuru için bakanlığımıza bütün evraklarımızı gönderdik.

Tahminim odur ki 1-2 ay içerisinde bakanlıktan bir heyet gelip bizim denetimimizi gerçekleştirecek. Ve uygun gördüğü takdirde de en kısa zamanda Karaciğer naklilerine burada da başlamayı heyecanla bekliyoruz.

DESTEK GÖRÜYORUZ

İl Bürokrasisi ile diğer sağlık kuruluşları ve sağlıktaki diğer paydaşlarınızla iletişiminiz nasıl gerekli desteği görüyor musunuz?

Başından beri gerçekten Sayın Valimiz, İl Sağlık Müdürümüz ve bütün bürokratlarımız, siyasilerimiz çok büyük bir teveccühü göstererek sağ olsunlar görevimizi yapma noktasında her türlü desteklerini açıkça ifade ettiler ve başından beri de bu desteklerini sürdürdüler. Sürekli iletişim halindeyiz. Vatandaşlardan kendilerine aktarılan aksayan yönler direkt tarafımıza iletiliyor. Biz de bu konuda en hızlı şekilde aksiyonlarımızı almaya çalışıyoruz. Geri dönüşlerimizi sağlıyoruz. Geri dönüşler noktasında yapabileceklerimiz noktasında kendilerine iletmek istediklerimizi çok rahatlıkla iletebiliyoruz. Bir telefon kadar hepsi bize yakın. bizlerin taleplerimiz olduğunda yani hastanenin işleyişiyle alakalı, geleceğiyle alakalı konularda da kendilerinden yardım isteklerimiz noktasında hiçbir zaman kırmadan bizi desteklediklerine şahit olduk, şahit oluyoruz. Böyle de devam ediyordur diye tahmin ediyorum.

ÖNCE İŞ, SONRA AİLE

Türkiye'nin en büyük hastanelerinden birisinde yöneticisiniz şu anda. Yoğun bir tempo olan bir yerdesiniz, bir bölgedesiniz aynı zamanda, Peki yeterince ailenize zaman ayırabiliyor musunuz?

İdarecilikte aile maalesef ilk planda olamıyor. Dolayısıyla benim de herkes gibi bir eşim var, çocuklarım var. Üniversiteye hazırlanıyor çocuklarım. Tabii ki de onlara da babalık görevimi, vazifemi yerine getirmek durumunda olduğum zamanları ayırmaya çalışıyorum. Şu an ailemden ayrı olarak Gaziantep'te ikamet ediyorum. Onları haftada bir ya da iki haftada bir görüyorum. Ama sonuçta teknolojik imkanlarımız var.

Her akşam kendileriyle görüşüyoruz görüntülü olacak şekilde. Bazen ben gidiyorum hafta sonları, bazen onlar geliyor. Ama üniversiteye çalıştıkları için genelde eşim gelip gitme durumunda oluyor. Çocukların derslerinden çok fazla almamaya çalışıyoruz.

Ama elinden geldiğince de devletin işini hiçbir şekilde aksatmayacak şekilde babalık vazifemizi de, eş vazifemizi de yerine getirmeye çalışıyoruz elimizden geldiğince.

MESAİM BURADA, ADANA’YA UYGUN HAFTA SONLARINDA GİDİYORUM

Yani kamuoyunda şöyle bir algı var. Adana'dan Gaziantep Şehir Hastanesine Başhekim olarak geldi. Zaten bu adam sürekli mesaisini birçok kısmını Adana'da tamamlıyor. Gaziantep Şehir Hastanesi'ne haftada bir iki gün geliyor. Gerçekten mesainiz bu şekilde mi sizin?

Hayır tabii ki de. Biz bakanlık tarafından buraya gönderildikten sonra zaten ilk bir ayım hemen hemen neredeyse burada yatarak kalkarak geçti. Hastanenin içinde yatıp kalkıp gittik. Bizim şöyle bir görevimiz var. İdareci olarak zaten 7/24 yöneticisiniz.

Bu görevde benim mesaim bitti, ben şuraya gidiyorum, buraya gidiyorum diye bir durumumuz yok. Biz haftanın 5 günü, pazartesi, cuma zaten hastanede görev yapıyoruz.

Saat 5'te 6'da mesai biter ama biz gitmiyoruz. 9'a 10'a kadar burada müdürlerimizle, başhekim yardımcılarımızla sahadaki eksikleri tespit edip bunlarla ilgili gerekli reaksiyonları almaya çalışıyoruz. Evet, ailem Adana'da ama burada bir evim var. Evimde kendim kalıyorum. Ailemi görmek için hafta sonları bir gün ya da maksimum iki gün Adana'ya gidiyorum. Ya da eşim ve çocuklarım kendileri geliyorlar. Başında söylediğiniz gibi karaciğer nakliyle uğraşıyorum, ben akademisyenim. Yöneticiliğimin yanında akademik faaliyetleri olan da bir genel cerrahi doktoruyum, hekimim. Bu da zaten ben buraya atanırken hem bakanlığımız tarafından hem müdürlüğümüz tarafından bilinen bir gerçekti. Ve resmi olarak da Adana Şehir Hastanesi'nde karaciğer nakil faaliyetlerinin yani bir kamu hizmetinin durmaması için ben orada karaciğer nakillerinin bir süre devamı için zaten görevlendirmem var.

Bu görevlendirmeyi biz nasıl kullanıyoruz? Tabii ki de bakanlığımızın izniyle, müdürlüğümüzün izniyle vaka çıktığı zaman, karaciğer nakli çıktığı zaman ben buradaki mesaimi tamamlayıp eğer bu cuma günü oluyorsa, cuma günü akşam yada gece gidiyorum. Karaciğer nakilleri zaten gece çıkar, gece olur genelde. Gece ameliyatımızı yapıyoruz. Sabahına, orada ekiplerimiz var, ekibimize hastayı devrettikten sonra ben tekrardan yönetici görevime geri dönüyorum. Bu sayede hem Adana Şehir Hastanesi olarak karaciğer nakil hizmetleri durmamış oluyor, Çünkü oranın sertifika sahibi ben göründüğüm için belli bir müddet oradaki arkadaşlarımın da eğitilmesi ve sertifikayı hak kazanmaları lazım. Ama bu dönemde de oradaki hastalarımızın mağdur olmaması lazım.

Bizim bir sürü hastamız var organ nakli bekleyen, kadavra sırası bekleyen, nakil sırası bekleyen. Biz oradaki kamu hizmetini de kendi mesaimizden, aslında kendi ömrümüzden, kendi ailemizden, kendi benliğimizden ayırıp hiçbir karşılığı olmadan gidip orada Karaciğer nakil faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz. Buna da genelde hafta sonları ya da cuma akşamları gibi zaman ayırıyoruz. Çünkü buradaki işlerimizin aksatılmaması lazım hastane açıldığından bu yana 8 ayda toplam 14 nakil ameliyatına gitmişim. bu süre de yöneticilik yapmama engel olmuyor, Adana da başhekimken 50 den fazla nakil ameliyatına girmiştim orada da bir problem olmadı bu konuda.

Burada koca bir hastane var, koca bir il var. Bu ilin, hastanenin sorunları kolay sorunlar değil. Bunlarla da baş edebilme adına biz buradaki mesaimizi hiçbir zaman ötelemiyoruz, ertelemiyoruz. Ben dediğim gibi aktif genel cerrahi doktor olarak da çalışıyorum. Burada genel cerrahi ameliyatlarının da yapılabilmesi için ameliyathanede kendime görev de aldım. MHRS'e de kendime görev tanımladım. Haftanın dört günü benim adıma MHRS de randevulu olarak isteyenler 182'yi arayabilirler.

Benden randevu alabilirler haftanın dört günü. Haftanın bir günü ameliyat günü olarak belirledik. O da değişiyor. Kendimiz burada ya uzman arkadaşlarımın eğitimine katkıda bulunmak için ameliyatlara giriyorum ya da kendi hastam varsa kendi hastamın ameliyatlarını burada gerçekleştiriyorum ki hastanemizin genel cerrahisinin de ne denli ameliyat yapabildiğini hem bölgede de büyük bir ihtiyacı karşılayabildiğini kanıtlamak adına kendim de diğer hocalarımla beraber ameliyatlarımı yapıyorum.

İHALELER ÇOK ŞEFFAF

Yeni bir hastane olduğunu için ihtiyaca binaen zaman zaman ihaleler yapıyorsunuz. Kamuoyunda Adana firmalarını getirip Gaziantep'te ki şehir hastanesinde adrese teslim gibi ihaleler yaptığınız yönlü iddia ve dedikodular var.

Ben süreci anlatayım, açıklıkla anlatayım. Gerisini artık siz kendi terazinizde ölçer biçer tartarsınız. Kamuoyunun takdirine sunuyorum. Şimdi hastane açıldığında yedi buçuk ay evvel, yedi buçuk, sekiz ay oldu ben buraya geleli. Sekiz ay evvel buraya geldiğimizde il müdürlüğümüzde yaptığımız bilgi alışverişlerinde hastanenin cerrahi aletlerinin 1/3 ÜNÜN Rönesans tarafından alındığı ya da hibe edildiği diğer ihtiyaç olan 2/3 ünün ise ihaleye çıkılacağı söylenmişti. Bir senedir de bu işte ihaleye çıktı çıkacak ya da işte bir herhangi bir fon var bağış fonu var oradan kabul edilecek şu olacak bu olacak diye bir sene boyunca ötelenmiş.

Bundan önceki il müdürümüz bununla alakalı cerrahi el aletleri alımı ile alakalı şehir hastanesinin eksiği olduğunu söyledi. Ve biz de bunu da müdürlüğümüzde yaptığımız istişarelerde eksiğin tespitini komisyonlarımızca yapalım, derhal ilana çıkalım, alıma çıkalım ve bu hastanenin eksiği olan cerrahi el aletlerini tamamlayalım dedik. Çünkü cerrahi branşlardan mevcut el aletleriyle alakalı şikayetler de geliyordu. “Bu alet benim ihtiyacımı görmüyor, bundan daha farklı bir alet almamız gerekiyor, şu kadar sayıda alet almamız gerekiyor.” Sürekli şikayetler devam ediyordu. Bu şikayetler hala var. Bu bizim kendi kurum içerisinde olan şeyler. Ameliyatlara engel bir durum mu bu? Değil. Ama cerrah ameliyatta düzgün aletle ya da yeterli aletle iş yapmak ister. Bütün enerjisini, dikkatini hastasına vermek ister. Alet işler el övünür diye bir kavram vardır. Bu cerrahide de geçerlidir.

Söz konusu ihale henüz tamamlanmamış, hiçbir firma sözleşmeye davet edilmemiştir. İhaleye Gaziantep, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Kahramanmaraş ve Isparta illerimizden 13 firma iştirak ederek ihaleye teklifte bulunmuşlardır.

İhale son derece şeffaf, rekabeti sağlayan bir açık ihale olup tüm Türkiye’ye yayımlanmış, teklif verme tarih ve saatine kadar yapılan itirazlar işin uzmanlarından oluşturulan 5 kişilik Raportörler marifetiyle değerlendirilmiş, çoğu itiraz kabul edilip 3 adet zeyilname yapılarak rekabete daha açık hale getirilmiştir. 2-3 firma hatta numunelerini zamanında getiremedikleri için bunu açık açık söyleyeyim size, komisyon üyelerimiz ve idaremiz bunların rekabeti arttırıcı unsur, kamu yararını oluşturacak, kamu yararına olacak olduğunu düşünerek bu firmaları da ihaleye dahil ettiler. İhale esnasında bazı kısımlar iptal edilip bazı kısımlar ise karara bağlanmıştır. İhale komisyonu 1 başkan, 1 mali üye ve 13 işin uzmanı olarak toplam 15 kişiden oluşturulmuştur. İptal edilenler de dahil olmak üzere bu firmalardan Adana adresli, ortaklı, bağlantılı, Ticaret Sicil Gazetesinde Adana

kayıtlı tek bir firma, ihaleye giren firmalarla tek bir ortaklığı, bayiliği vs. organik/inorganik bağlantısı olan herhangi bir firmanın olmadığı tarafımızca tespit edilmiştir. İhale bütçesi ve ihale edilen kısımlarla ilgili rakamlar da gerçeği yansıtmamaktadır.

İki en ucuz firmayı eleyip pahalısı alındı şeklindeki itham da yersizdir, burada da 15 kişilik komisyon numuneleri teknik şartnamelere uygunluğunu değerlendirmiş ve ona göre karar vermiştir. Bu karardan sonra da Firmaların KİK başvurusu hakkı varken yapmayıp, basına yersiz iftira niteliğinde demeçler vermesi de düşündürücüdür.

Söz konusu ihale dosyası, Kamu İhale Kurumu’nun denetimine açık olup ihale edilen veya iptal edilen kısımlara ilişkin yasal itiraz süreleri içerisinde herhangi bir “İtirazen Şikâyet” başvurusu olmamıştır. Dosya “Sağlık Bakanlığı Ön Mali Kontrol İşlemleri Yönergesi” kapsamında incelenmek üzere Bakanlığımız, Strateji Geliştirme Başkanlığı’na gönderilecektir.

Şu an ihale tamamlanmadı. İşte basında siz de görmüşsünüzdür. Şu kadar fiyatlar, fiyatlar onlar değil asla. Bunlar gizli kalması gereken bilgilerdir ama fiyatlar onlar değil. Dahası sadece şunu söyleyebilirim. Sekiz ay önce, dokuz ay önce bize söylenilen cerrahi el aletlerin listesi, biz aldığımızda bunu hekimlerimiz tekrar değerlendirdi. İçerideki listelerin eksik olduğunu belirterek sayılarını da arttırdılar. Sekiz ay önce söylenilen bütçenin yarısıyla neredeyse bu ihale gerçekleştirmek üzere.

Teyit edilmeden maksatlı bir şekilde kamuoyunu manipüle etme amacı ile servis edilen bu tür haberler hakkında her türlü yasal haklarımızı da kullanmaktan çekinmeyeceğimizi ve gerekli müracatların yapıldığını duyurmak isterim.

HUKUK YOLUNU AÇIK TUTUYORUM

Size karşı bir linç kampanyası mı var? Böyle bir şey düşünüyor musunuz?

Sanırım öyle. Yani bu linç kampanyasından kasıt nedir, amaç nedir onu bilmiyorum. Yani biz buraya görevlendirildik. Görevimizin sonunda ya da bakan beyin ve bakanlığımızın tercihleri noktasında bizim görevimizin biteceği bir tarih var. Bununla alakalı olarak bütün tercih hakları bakanlığımızdadır. Ama onun dışında bu kampanya demeyeyim yani bu haberlerin çıkarılış amaçlarının çok farklı şeyler olduğunu ilin farklı dinamiklerine bağlı olduğunu görüyorum, gözlemliyorum ama bu da bende gizli kalsın, saklı kalsın diyorum. Her türlü yasal hakkımı saklı tutuyorum ama gerekli kanalları da devreye soktuğum, yani hukuk kanallarını da devreye soktuğumun da bilinmesini istiyorum.

GÖREVİMİN BAŞINDAYIM

Yine iddialara göre görevden alındınız veya bakanlık sizin yerinize başhekim aranıyor. Bakanlık tarafından böyle size bir şey tebliğ edilmedi mi?

Bize böyle bir şey tebliğ edilmedi. Biz görevimizin başındayız ama yarın öbür gün dediğim gibi devlet büyüklerimiz görevin sonlandı dediği zaman biz kendi mesleki yaşantımıza geri döneriz. Ama bununla ilgili ne bizim bir karın ağrımız var ne bir kendimizden şüphemiz var ne oraya atadığımız idari mali işlerdeki arkadaşlarımız Komisyon başkanımız, komisyondaki 15 tane uzman üyeden en ufak bir şüphemiz yok. Bizim her şeyimiz açık, şeffaf ve net.

Hastanede 28 tane yönetici var. Uyum içinde çalışabiliyor musunuz? Ekipte uyum sağlamayan birileri var mı?

Gerçekten 28 yöneticimizle başından beri, atanmadan önceden beri olan arkadaşlarımız da var. Atandıktan sonra da o yönetim kadrosunda olan arkadaşlarımız da var. Her biriyle gerçekten abi kardeş, abla kardeş modunda güzel bir süreç götürdüğümüzü söyleyebilirim. Herhangi bir aksaklığımız yok. Yöneticilerimizin arasında hepsini Adanalı ya da Adana’dan atadılar gibi böyle bir iftiralar da vardı. Bizim 28 tane yöneticimizin içerisinde sadece ve sadece 3 kişi Adana menşeili.

Bunlar da daha önceden bu şehirde hiçbir yöneticimizde şehir hastanesi tecrübesi olmadığı için kamu özel iş birliğini bilen, teknik manada yıllardır bu işle uğraşan, aslında bakanlığa çağrılmış olan ve sonra bizim ricamızla buraya görevi kabul eden arkadaşlarımızın dışında hiçbir Adana bağı, Adana ile ilintili olan kişilik yok.

3 kişi son derece liyakatli, işinin ehli bu 28 kişilik kadroda kendine yer bulabilmiş yönetici arkadaşlarımız. Diğer 25 yöneticimiz hepsi Antep'ten. Dolayısıyla burada bir il milliyetçiliği, yönetici milliyetçiliği gibi kavramların ben beyhude kavramları olduğunu düşünüyorum. Boşa çırpınışlar olduğunu düşünüyorum. Boşa kamuoyunu meşgul etmek olarak düşünüyorum. Kaldı ki sadece şehir hastanesinde değil, Gaziantep'in birçok noktasında Antepli olmayan çok üst düzey bürokratlar, çok üst düzey çalışan insanlar var. Bunlarla alakalı her birine yok sen Gaziantep'ten git, sen kendi memleketinde çalış. Ben aslen Denizliliyim. Benim Adana ile de bir bağım yok. Ben 10 yıldır Adana'da çalışıyorum. Benim memleketim Denizli. Ankara doğumluyum. Yani ben her yere bağımlıyım. Ben genele baktığınızda Türkiyeliyim. Devlet memuruyum. Devletim bana nerede göreve layık görür de gönderirse beni orada görevimi ifa etmeye çalışır sonra da kendi mesleğime dönerim.

SİYASETÇİLERİMİZ MAKUL VE MANTIKLI

Şehrin siyasetçileriyle ters düştüğünüz bir noktalar var mı şu anda?

Sağlık yöneticileri imzaladıkları sözleşme gereği zaten bütün siyasi partilere eşit mesafede olmak zorundadır. Biz de bu çerçevede vatanını, bayrağını, milletini seven her siyasi ile fikir telakkisinde bulunuyoruz. Şu an için göze çarpan ya da beni rahatsız eden herhangi bir durum yok. Gerçekten kendileri son derece yardımsever, desteleyici, ılımlı, makul, mantıklı. Hastanenin iş ve işleyişine yardımcı olabilecek şekilde ellerinden ne gelirse yapmak için gayret gösteren çok değerli milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, siyasetçilerimiz bu konuyla alakalı bizlere sonuna kadar destek oluyorlar. Hepsine buradan tekrar teşekkür ediyorum.

Açık ve samimi cevaplar için teşekkür ederim. Sizin ilave etmek istediğiniz bir şey var mı?

Şehir hastanesiyle alakalı olarak ben halkımızın gönlünün ferah olmasını canı gönülden rica ediyorum. Şehir hastanesi bu ilin, bu bölgenin, ülkenin belki de lokomotif hastanelerinden birisi olacak muhakkak surette. Ama şimdi değil, belki seneye, belki üç sene sonra.

Ama muhakkak olacak. Bu yükselişin önünde kimse duramaz

Şehir hastanesi kendi kendini değerlendiren, Kendi kendini yükseltip de yükselten, yükseltmek zorunda olan bir hastane. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bir rüya, bir misyon, bir vizyon. Bu vizyonda olan herkes bu çatının altında hem hizmet verecek, halkımız da bu çatının altında en son teknolojik imkanlar, neyi gerektiriyorsa sağlık alanında onları alarak da sağlık hizmetlerini alacaklar. Bu konuda halkımız müsterih olsun, teveccühlerine esirgemesin.

Kaynak: MEMOHABER