Genel Sağlık İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, bu olayın ardından Sağlık Bakanı'na seslenerek, "Sayın Sağlık Bakanı, atadığınız liyakatsiz yöneticilerin baskı ve zorbalıkları yüzünden sağlık emekçileri sağlığını kaybediyor ve hayatını kaybediyor. Buna daha ne kadar seyirci kalacaksınız?" ifadelerini kullandı.

Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, Alanya ilçesindeki Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde diş protez teknisyeni olarak çalışan sendika üyesi Kudret Hayran'ın yaşadığı iddia edilen mobbing nedeniyle geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini açıkladı. Uğur, olayı şu şekilde aktardı:

Antalya, Alanya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde diş protez teknisyeni olarak görev yapmakta olan üyemiz Kudret Hayran hakkında ‘haksız ve hukuka aykırı’ bir disiplin soruşturması başlatılmıştır. Başlatılan disiplin soruşturması sonucunda ‘hiçbir aleyhe durum olmamasına rağmen’ üyemizin görev yeri değiştirilmiş ve kendisine kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezası verilmiştir. Tüm süreçte üyemize hukuki destek verilmiş, gerekli davalar açılmış, itirazlar yapılmış, üyemizin bu süreçten en az maddi ve manevi zararla kurtarılabilmesi için gerekli tüm hukuki girişimlerde bulunulmuştur. Fakat bu psikolojik olarak yıpratıcı süreç maalesef üyemizin, yorulmasına ve kalbine yenik düşmesine neden olmuştur. Ne yazık ki, dün sabah üyemizin geçirdiği kalp krizi nedeniyle vefat ettiği haberini almış bulunmaktayız. Bizler yaşadığı mobbingin üyemiz üzerinde yarattığı baskının en yakın tanığı olarak, yaşadığımız acının yanında aynı zamanda büyük bir öfke içindeyiz.

Son dönemde hem Sendikamız üyesi olan sağlık emekçileri üzerinde, hem de tüm sağlık çalışanları üzerinde haksız ve hukuka aykırı liyakatsiz idarecilerin başlattığı adaletsiz disiplin soruşturmaları ile bu süreçteki haksız naklen atamaların oluşturduğu baskıya sıklıkla şahit olmaktayız. İdare, artık kendisini denetlenemez ve hukukun üzerinde görerek, hukuka aykırı disiplin soruşturmaları başlatmakta, hukuka aykırı cezalar vermekte, hukuku ayaklar altına alarak sürgün idari işlemlerini tesis etmektedir. İdare, hukuka aykırı ve keyfi eylemlerde bulunurken, bu durumun sağlık çalışanları üzerinde nasıl bir mobbing baskısı yarattığını, psikolojik yıkıma neden olduğunu, sonucu ölüme varan bir neticenin ortaya çıkıp çıkmadığını asla dikkate almamaktadır."

“BUNA DAHA NE KADAR SEYİRCİ KALACAKSINIZ?”

Yaşadığımız son acı olayda da ne yazık ki, idarenin kasten yürüttüğü mobbing eylemleri ve üyemizi tabi tuttuğu sürgün idari işlemi, üyemizin derin bir psikolojik travma yasamasına ve henüz genç bir yaşta ani olarak hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Buradan, olayın müsebbibi olan idarecilere sesleniyoruz: hukuka aykırı idari soruşturmalarınıza, haksız disiplin cezalarınıza, sürgünlerinize daha ne kadar devam edeceksiniz? Eksik inceleme sonucunda hazırlanmış, subjektif soruşturmacı görüşleriyle donatılmış soruşturma raporlarından başka bir şeye gerek duymayarak hem disiplin cezası vermeyi hem de sağlık emekçilerini sürgüne tabi tutmayı ne zaman bırakacaksınız? Göz göre göre daha kaç sağlık emekçisinin yaşadığı psikolojik yıkıma, hatta ölümüne neden olacaksınız? Sayın Sağlık Bakanı, atadığınız liyakatsiz yöneticilerin baskı ve zorbalıkları yüzünden sağlık emekçileri sağlığını kaybediyor ölüyor. Buna daha ne kadar seyirci kalacaksınız? Hukuka aykırı ve keyfi uygulamalarınız neticesinde kaybedilen hayatları, nasıl telafi edeceksiniz?

“BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIMIZIN TEMİNATINI VERİYORUZ”

Üyemizin ölümüne neden olmasına rağmen hala koltuklarında rahat bir şekilde oturmaya devam eden idarecileri, kınıyor ve istifaya davet ediyoruz. Hukuka aykırı idari işlemlere imza atarak, üyemizin hayatını kaybetmesine neden olan kim varsa, ilgili kişilerin cezalandırılması için gerekli işlemlerin yapılması adına Genel Sağlık-İş olarak sürecin takipçisi olacağız. Üyemizin acılı ailesine baş sağlığı ve sabır diliyor; Genel Sağlık-İş olarak bu işin peşini bırakmayacağımızın teminatını veriyoruz”