Arpacı, "Hekimlerin intihar haberleri, onların ne kadar zorlu bir çalışma ortamında bulunduklarının bir yansımasıdır. Tıp fakültesi eğitimini tamamlayıp doktor unvanını kazanmak için büyük çaba harcayan ve ayrıca Tıpta Uzmanlık Sınavı gibi son derece zorlu bir sınavı geçen hekimlerin intihar haberleri, toplumda ciddi endişelere yol açmaktadır. Bu, üzerine düşünülmesi ve derinlemesine araştırılması gereken bir sorundur" dedi.

Hekim intiharları sorunu, sağlık sektöründeki çalışma koşulları ve baskılar nedeniyle giderek artan bir endişe kaynağı haline gelmiştir. CHP Milletvekili Şeref Arpacı, bu durumu Meclis'te gündeme taşıyarak, hekimlerin çalışma şartlarını ve psikolojik zorluklarını vurgulamaktadır.

Üzüntülüyüz: Aynı gün 3 hekim intihar etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, son günlerde artan hekim intiharlarını TBMM gündemine taşıdı Meclis Araştırması önergesi verdi. Geçtiğimiz günlerde üç hekimin aynı gün intihar ettiğini hatırlatan Arpacı, “Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) açıklamalarına göre Adana, Adıyaman ve Mersin'de üç hekimimizin intihar ederek yaşamına son verdiği bilgisi paylaşılmıştır. Son olarak da Denizli’de Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde pediatri asistanı olarak görev yapan 30 yaşındaki genç bir hekim intihara teşebbüs etmiştir. Hekimlerin intihar haberlerinin gelmesi ne kadar baskılı ve zor bir ortamda çalıştıklarının göstergesidir. Çok büyük çaba ve umutla tıp fakültesinde okuyan ve doktor olan üstüne üstlük Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) gibi zor bir sınavı aşan hekimlerin intihar haberleri toplumda da soru işaretlerine neden olmakta ve araştırılması ile çözüm bulunması gereken bir konu haline gelmiştir” diye konuştu.

CHP’li Arpacı tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan önergenin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:

"Hekimler psikolojik ve fiziksel olarak yıpranıyor: Tıp mesleği seçilebilecek en zor mesleklerden biridir. Eğitim yılları, çalışma koşulları, günler ve geceler boyu tutulan nöbetler, sürekli fiziksel ve psikolojik olarak kötü durumdaki insanlarla karşılaşmak ve hak ettikleri koşullarda yaşayamamaları hekimleri psikolojik ve fiziksel olarak yıpratmakta, muayenelerin ise 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılması sağlık hizmetinin verilmesini engellemektedir. Yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorluklar halk sağlığını da tehlikeye atmaktadır.

Nefret ve şiddet dili sağlıkta şiddeti körüklüyor: Toplumda artarak devam eden şiddet iklimi, halkın sağlığını bozan, sağlık emekçilerini yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları hem sağlık emekçilerini hem de halkı geçinememeye sürükleyen ekonomik buhranla birleşince; sağlığın fiziksel, zihinsel, toplumsal bütün bileşenleri de zarar görerek sağlık alanlarında şiddete de zemin oluşturmaktadır. Öte yandan ülkeyi yönetenlere kadar uzanan nefret ve şiddet dili de sağlıkta şiddeti körüklemektedir.

Sorunların sonucu istifa, göç, intihar: Sağlıkta iktidar eliyle yaratılan kriz hali, sağlık çalışanlarının ve özellikle hekimlerin sistematik olarak değersizleştirilmesi, biriken diğer birçok sorunla birleştiğinde psikolojik bir buhrana yol açmaktadır. Bu buhran durumu, hekim istifasına, göçe ve maalesef intiharlara neden olmaktadır.

9 ayda 2 bin 285 hekim göçü: TTB verilerine göre, 2012’de yurtdışı başvurusu yapan hekim sayısı sadece 59 iken, sağlık çalışanlarının yurtdışına gidebilmek için aldığı iyi hal belgesi sayısı 2023’ün ilk 9 ayında 2 bin 285’i bulmuştur. Hekimlerin %84’ü daha önce hasta veya hasta yakını tarafından sözlü ya da fiziksel şiddete uğradığını ifade etmekte, %68’si çalışma şartlarının yoğunluğu nedeniyle hastalarıyla yeterli ve uygun şekilde ilgilenemediğini düşünmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından Beyaz Kod sistemi kurulduğundan bu yana bildirim sayısı 101 bini geçmiştir."

Arpacı, bu verilerin yer aldığı önergede, hekimler ve sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının ve intihara kadar sürükleyecek olan nedenlerin araştırılması ve alınacak tedbirlerin tespiti amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep etti.