Özellikle, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), en düşük memur maaşını yoksulluk sınırının üzerinde ve en düşük hekim maaşını yoksulluk sınırının en az üç katı olarak düzenlemek dışında herhangi bir teklifin yasalaşmasına izin vermemelidir.
Memur maaş zamlarına ilişkin yasa tasarısı bugün Meclise geliyor, % 17.55 artış ve seyyanen zam kabul edilemez. Seyyanen zam emekliliğe yansımadığı gibi gelir adaletsizliğine de yol açıyor.
Memurlara uygulanacak zamlarda “en düşük memur maaşı” söylemi ile başlayan çalışmalar günün sonunda eğitimli ve vasıflı çalışanları mağdur etmiştir. En düşük gelire sahip çalışanlara yapılan yüksek zamlar kamuda dikey hiyerarşi ve çalışma barışını bozacaktır.
Öte yandan doktorlar ile hemşire vb sağlık çalışanları aldıkları zorlu eğitimler, tuttukları nöbetler, zorunlu hizmetler gibi süreçlere boşuna mı emek verdiler ?
Bu adaletsiz ücret uygulamaları adeta nitelikli hekim ve sağlık çalışanlarını yurt dışına gitmeye teşvik ediyor.
Bu duruma Meclisimiz “DUR” demeli ve bu tasarıya itiraz ederek yasalaşmasını önlemelidir. TBMM , en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerinde ve en düşük hekim maaşı yoksulluk sınırının en az üç katı olacak şekildeki düzenleme dışında bir teklifin yasalaşmasına izin vermemelidir.
Avrupa Birliğine girmek için mücadele verirken bir yandan ülkede nitelikli çalışanların asgari ücrete ve yoksulluk düzeyinde gelire mahkum edilmeye çalışılması büyük bir çelişkidir.
Gelişmiş ülkelerde nitelikli çalışanlara uygulanan özlük haklarının hükümet tarafından yeniden gözden geçirilmesini bekliyoruz !
Hekim Birliği sağlık çalışanlarının haklı itirazını 21 STK ile bir araya gelerek kurulan platform aracılığı ile en yüksek sesle dile getirmeye devam edecektir.
İşimizin, emeğimizin, eğitimimizin karşılığı olan zamları alana kadar hukuk çerçevesinde ilkeli ve kararlı mücadeleye devam edeceğiz. Sadaka değil hakkımızı istiyoruz !