27 yaşındaki M.A., konuşma bozukluğu sorunuyla mücadele etmek için tavsiye üzerine psikolog H.H.Ö.’nün İstanbul Bahçelievler’deki kliniğine başvurdu. 2020 yılında başlayan tedavi sürecinde yaklaşık 5 seans aldı.
Ancak bu süreçte psikolog, etik değerlerle bağdaşmayacak şekilde terapi dışında da danışanıyla görüşmeye başladı. Hatta hastasıyla ve bir arkadaşıyla tatil yapmak için bile birlikte zaman geçirdi. Ancak tatilde yaşanan bir tartışma sonrasında psikolog, araç sürme nedeniyle geri dönmek zorunda kaldı.
M.A., danıştığı psikologun terapi sırasında paylaştığı özel bilgilerini Whatsapp aracılığıyla arkadaşına ilettiğini öğrendikten sonra avukatı Mert Can Bozkuş aracılığıyla savcılığa başvurdu. Savcılık, psikologun tartışmalar nedeniyle kişisel veri ve özel bilgileri meslek etiğine uygun olmayacak şekilde üçüncü bir kişiyle paylaştığını belirtti.
"Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" suçundan 4 yıla kadar hapis cezası istedi. Sanık H.H.Ö., paylaşımı kabul etti ancak konuşma bozukluğunun kişisel veri niteliğinde olmadığını savundu. Mahkeme, sanığın "mesleğinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına karar verdi.