Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yakın bir zamanda "İkinci Beyaz Reform" dönemi çerçevesinde sağlık sektöründeki şiddet eylem planını uygulayacaklarını açıklamıştı. Bakan Koca, hastanelerde görev yapan emniyet personeli ve güvenlikçi sayısının arttırılmasının hedeflendiğini ve ayrıca bir uyarı sistemi üzerinde çalışıldığını belirtmişti. Bu yeni yaklaşımın amacı, şiddet eylemlerini önlemeye yönelik daha etkin bir çözüm sunmaktır.

Sakarya Tabip Odası Başkanı Fırat Karadeniz, sağlıkta şiddet olaylarının uzun bir süredir devam ettiğine dikkat çekerek, 2012 yılından itibaren bu konunun ele alındığını ancak şiddet olaylarının artarak devam ettiğini ifade etti. Karadeniz, 2012 yılında mecliste kurulan komisyonun hazırladığı raporun önerilerinin bir türlü hayata geçirilemediğini belirtti. 

Şiddet olaylarının artmasının ardından sağlık sektöründe büyük bir rahatsızlık ve tepki uyandırdığını vurgulayan Karadeniz, ardından çıkarılan yasaların da yeterli olmadığını ifade etti. Bu yasaların TCK yerine daha yumuşak kurallar içeren kanunlara eklendiğini belirten Karadeniz, daha sonra ise yasaların tekrar TCK'ya dahil edildiğini söyledi.

“CANAVAR ORTAYA ÇIKIYOR”

Karadeniz, “Sağlıkta şiddetin önlenememesinin en önemli nedeni yaptırımların yetersiz olmasıdır. İnsanlar hastanelerde ne yapması gerektiğini bilemiyor. İnsanlarımız kahveye gittiğinde, bankaya gittiğinde, her hangi bir kamu kuruluna gittiğinde sıra beklerken sağlık hizmetlerine geldiklerinde canavar kesiliyorlar. Sağlık hizmeti alanında randevu almada vatandaşlar çok fazla sıkıntı yaşıyor. Hal böyle olunca çok fazla yoğunluk meydana geliyor. Bu sefer herkes ‘benim durumun acil’ diyerek sıranın kendine gelmesini istiyor. İnsanların birbirine ve sağlık çalışanlarına tahammülü yok. Sağlıkta şiddetin artmasının en büyük sebeplerinden birisi sağlık hizmetlerinde önceliği maalesef beceremememizden kaynaklanıyor. İnsanlar acil servisi nasıl kullanması gerektiğini bilmiyor. Sıra ve yoğunluk acil servislerde çok daha fazla yaşanıyor. Acil servislere başvuru sayısını düşürmemiz gerekiyor. Acil servislere yapılan 100 başvurunun yaklaşık 70, 80 tanesi acil vaka değil. Bu da gerçek hastaların yanlış, eksik tedavi olmasına ya da hiç tedavi olamamasına neden oluyor” şeklinde konuştu.

“SİSTEMİN MAĞDURU HEKİMLER”

Fırat Karadeniz, “Sağlıkta şiddet aslında sağlık çalışanına, hekime değil vatandaşa yapılıyor. Yapılan bu gaspın cezası yeteri kadar verilmiyor maalesef. Eğer cezalar caydırıcı ve yeterli olsaydı şiddet gerçekleşmezdi. İnsanların şiddeti uygulaması için ortam hazırlanmaması gerekiyor. Yaptırımların ve cezaların yeterli olması gerekiyor. Bizler hayat kurtarırken hayatımızı kaybetmek istemiyoruz. Eylemlerin karşılığında hukuki yaptırım yok. 'Vuruyorum, dövüyorum, hakaret ediyorum ama nasıl olsa karşılığı yok' diye düşünülüyor. Hekimler günah keçisi ilan edildi, şamar oğlanı haline getirildi. Çöken sistemin mağdurları, maddi-manevi hekimler oldu” ifadelerini kullandı.