Adana 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, hakkında adli kontrol tedbiri ve yurt dışına çıkış yasağı bulunan E.K. duruşmaya katılmazken, sanığın avukatı mahkeme salonunda hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, olay günü E.K.’nin kendisine ait otomobille hastane otoparkına geldiğini, araçta yaklaşık 8 dakika bekledikten sonra acil servis asansörüne kısa süreliğine giriş çıkış yaptığını belirtti.
Bu esnada güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, E.K.’nin 11 yangın tüpünü otomobiline koyarak otoparktan ayrıldığı tespit edildi. Savcı, hastanenin bu olaydan yaklaşık 44 bin lira zarar gördüğünü ifade ederek, sanığın “bina içinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık” suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme Kararı
Sanığın avukatı, müvekkilinin suçsuz olduğunu savunarak, “Mütalaayı kabul etmiyoruz. Müvekkilim hırsızlık yapmamıştır. Olay günü kamera kayıtlarına görüntüsü yansıyan aracı E.K. kullanmamıştır. Beraat talep ediyoruz,” dedi.
Ancak mahkeme hakimi, savunmayı reddederek E.K.’yi “bina içinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık” suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdı ve sanığın mevcut halinin devamına karar verdi.