Sağlık çalışanlarının asli görevlerini aksattığını belirten Doğruyol, “Sokakta vatandaşın boyunu, kilosunu ölçmekle obeziteyle mücadele edilmez” dedi.
“Asıl Sorun Sağlıklı Gıdaya Erişim”
Doğruyol’a göre, halkın sağlıklı beslenme imkânı olmadan obeziteyle mücadele yalnızca göstermelik kalıyor. Ucuz ama sağlıksız gıdalara mahkûm edilen vatandaşın, sadece rakamsal verilerle değerlendirilmesinin anlamsız olduğunu vurgulayan Doğruyol, “Ekonomik şartlar değişmeden, denetimsiz gıda ortamında gerçek bir sağlık politikası yürütülemez” diye konuştu.
“Eldeki Veriler Varken Sokakta Ölçüm Neden?”
Sağlık çalışanlarının sahaya inerek ölçüm yapmasının gereksiz olduğunu belirten Doğruyol, zaten aile hekimliği bilgi sistemlerinde bu verilerin mevcut olduğunu ifade etti. “Bu uygulamanın farklı bir amacı olabilir” diyen Doğruyol, verilerin özel sağlık sigortalarıyla paylaşılması ya da aile hekimlerinin denetlenmesine yönelik kullanılabileceği ihtimaline dikkat çekti.
“Sağlık Personelinin Mesaisi Ölçümle Harcanıyor”
İlçe sağlık müdürlükleri ve sağlıklı yaşam merkezlerinde çalışan personelin ölçüm için görevlendirilmesinin, kendi rutin işlerini aksattığını söyleyen Doğruyol, “Asıl işini bırakıp sokakta boy kilo ölçmekle meşgul edilen sağlık çalışanının veriminden söz edilemez. Bu, sistemin yükünü çalışanların omzuna yıkmaktır” dedi.
“Denetimsiz Gıda Ortamında Sağlık Politikası Olmaz”
Sağlık Bakanlığı'nın öncelikle gıda güvenliği ve ulaşılabilirliğine odaklanması gerektiğini belirten Doğruyol, mevcut denetim sistemini yetersiz buldu. “Üç-beş işletmeye yapılan kontrolle ülkede gıda güvenliği sağlanmış sayılmaz. Sorunun kaynağına inmeden, sonuçla mücadeleye kalkmak sadece sağlık çalışanlarına yük getirmek olur” ifadelerini kullandı.
