Örneğin, çalışırken 20 bin lira maaş alan iki memur arasında önemli bir ayrım mevcut. Bir memura 16 bin lira, diğerine ise 12 bin lira emekli aylığı bağlanıyor. Aynı işi yapan iki memur arasındaki bu fark, sadece 1 gün gibi küçük bir zaman dilimi nedeniyle ortaya çıkıyor. Bu durum, emeklilik sürecindeki adaletsizlik ve eşitsizlik konusunda tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Sözcü gazetesinden Erdoğan Süzer'in haberine göre Genel Sağlık-İş Sendikası, memurlar arasında oluşan emekli aylığı uçurumuna ilişkin bir rapor hazırladı. Sorunun çözümü için TBMM'ye sunulmak üzere yasa teklifi taslağı hazırlayan sendika, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olan bu durumun bir an önce giderilmesi çağrısında bulundu. 1 Ekim 2008'den önce işe başlayan memurların 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na, bu tarihten sonra işe başlayan memurların ise 5510 sayılı kanuna tabi olduğunu belirten sendika, iki farklı kanunun emeklilik hakları konusunda aynı işi yapan memurlar arasında büyük adaletsizliklere yol açtığını bildirdi.

Genel Sağlık-İş Başkanı Dr. Derya Uğur, 30 Eylül 2008'de işe giren memur ile 1 Ekim 2008'de işe giren memur arasında mali açıdan büyük farklar oluştuğunu belirtirken, aynı maaşla aynı işi yapıp 30 yılın sonunda emekli olan iki memurdan birine 16 bin lira, diğerine 12 bin lira aylık bağlandığını söyledi.

Genel Sağlık-İş Başkanı Dr. Derya Uğur, emekli matrahı ve ortalama aylık kazancı eşit olan iki memur arasında meydana gelen aylık 4 bin liralık maaş farkının yıllık bazda 48 bin liralık devasa gelir uçurumuna yol açtığının altını çizdi. Sorunun en kısa sürede çözülmesi gerektiğini aktaran Uğur, “Aynı işi yapan, aynı statüye tabi, aynı yükümlülükleri ve çalışma hayatından kaynaklı riskleri yüklenen bu kişiler arasında yaratılan açık eşitsizlikleri ortadan kaldıracak bir kanun değişikliği yapılıp, mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir” dedi.