Bu kriz, sağlık sektöründeki çalışma koşullarının giderek ağırlaşması ve pratisyen hekimlerin yaşadığı sorunların bir sonucu olarak ortaya çıktı. Hekimler, çalışma koşullarına ve mesleklerine olan saygılarının azalmasından rahatsızlık duyduklarını ifade ederek toplu istifa kararı aldılar.

Bununla birlikte, hastalar da bu durumdan etkileniyor. Erbaa ilçesinde başka bir hastane bulunmadığı için, en yakın hastanenin 45 km mesafede olduğu belirtiliyor. Hastalar, en kısa sürede yeni doktor atamalarının yapılması gerektiğini vurguluyorlar.

Bu gelişmeler, Türkiye genelinde sağlık sektörünün karşılaştığı sorunların bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Özellikle pratisyen hekimlerin çalışma koşullarına ve istihdamına yönelik yapılan düzenlemelerin sağlık hizmetlerini nasıl etkilediği konusundaki tartışmalar devam ediyor. Kamu hastanelerindeki doktor sıkıntısı, hastaların erişimini olumsuz etkileyebilir ve sağlık sistemi üzerindeki baskıları artırabilir.

BirGün’den Sibel Bahçetepe’nin haberine göre, 100 bin nüfuslu ilçenin tek hastanesinde görevli olan 17 pratisyen hekim, geçen günlerde istifa etti. Hastanenin acil servisinde ise sadece bir doktor kaldığı, gece yarısından sonra onun da sadece acilde kırmızı alan ve sarı alan hastalarına sağlık hizmeti verdiği, yeşil alan hastalarına bakılmadığı, bu haftaların çevre hastanelere yönlendirildiği belirtildi. Doktor olmayan yeşil alan bölümünde, hastane başhekim yardımcısının bir günlüğüne görev yaptığı, şimdilerde ise bu bölümde doktor olmadığı için hastaların mağdur olduğu belirtildi.

BAŞKA HASTANE YOK

Üç gün önce 8 yaşındaki çocuğunu yüksek ateş, kusma gibi şikâyetlerle gece 02.00’de hastanenin acil servisine götürdüğü ancak doktor olmadığı için Niksar’a ya da Taşova’ya gidilmesi gerektiğinin kendisine söylendiğini belirten Selim K. adlı yurttaş, o gün yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Acil servise sıra almaya gittim” dediler ki ‘sıra veremiyoruz.’ Neden diye sordum, ‘yeşil alanda doktorumuz yok’ dediler. Ben de doktorun molaya çıktığını düşündüm. ‘Bekleyeyim’ dedim. ‘Beklemeyin başka ilçelere gidin’ dediler. ‘Gece 03.00’te ben nereye gideyim?’ diye sordum. En yakın ilçe yarım saat uzaklıkta. Dediler ki ‘Pratisyen ve muayene edecek doktor yok. Doktor olmadığı için muayene yapamıyoruz. İsterseniz Niksar veya Taşova’ya gidin’ dediler. Burası acil, 100 bin nüfuslu bir yerde nasıl acil doktoru olmaz? Aracımla Taşova Devlet Hastanesi’ne gittim, sabah 06.00’ya kadar çocuk hastanede yattı. Araba olmasa o saatte o yolu gitme şansım yok. Benim imkanım vardı gittim, ya olmayan ne yapacak? Arabam olmasa taksi ile giderim. Kaç kişinin böyle imkanı var? Burada başka hastane yok, özel hastane de yok. Acil serviste acil doktor nasıl olmaz? 17 pratisyen hekimin başhekimin, baskıları yüzünden gittiği iddia ediliyor. 100 bin nüfuslu bir yerin acil servisinde muayene olmaması skandal.”

∗∗∗

KODLAMALAR NEYİ İFADE EDİYOR?

– Yeşil alan: Ayakta başvuran, genel durumu itibarıyla stabil olan, beklemesi hayati tehdit, morbidite veya komplikasyon oluşturmayacak basit sağlık sorunları bulunan hastalar.

– Sarı alan: Hayatı tehdit etme olasılığı, uzuv kaybı riski ve önemli morbidite oranı olan durumlar. Orta ve uzamış dönem belirtileri olan ve ciddiyet potansiyeli taşıyan durumlar, basit kanamalar.

– Kırmızı alan: Hayatı tehdit eden, hızlı agresif yaklaşım, acil olarak eşzamanlı değerlendirme ve tedavi gerektiren durumlar. 10 dk. içerisinde değerlendirilip tedavi edilmesi gerekli durumlar.