Sağlık Bakanlığı'nın “çığır açtık” dediği sistemin aslında çalışanları ezdiğini belirten emekçiler, yaşadıkları mağduriyetleri yüksek sesle dile getiriyor.
Performans Sistemi Değil, Ceza Düzeni
Sağlıkta Dönüşüm Programı ve performansa dayalı ödeme modeli, sağlığın ticarileştiği eleştirilerine yol açmaya devam ediyor. Yeni düzenlemeye göre:
Bir vatandaş 6 ay boyunca ASM’ye gelmezse, o kişinin bağlı olduğu aile hekimi, ebe ve hemşirenin maaşından kesinti yapılıyor.
Hedefi tutturamayan sağlık personeline %10’a kadar maaş cezası uygulanıyor.
Bu uygulamalar, özellikle ASM hemşireleri üzerinde ciddi bir ekonomik ve psikolojik baskı oluşturuyor.
“Hasta Gelmiyor, Cezası Bize Kesiliyor”
18 yıllık hemşire Fatma, performans dayatmasının kendilerini nasıl tükettiğini şöyle anlatıyor:
“60 bin lira almam gerekirken, 10 bin lira ceza kesiliyor. Hasta gelmedi diye bizden kesiliyor. İki aydır hastamı arıyorum, sürekli peşindeyiz. Yemek, yol parası cebimizden. Sağlık çalışanı olarak tükendik. Üç çocuk annesiyim, çocuklara sürekli makarna yedirecek halim yok.”
"Ben Hasta Takipçisi Değilim"
Fatma, sistemin hemşireleri hem idari yükümlülüklerle hem de iletişim sorunlarıyla baş başa bıraktığını şu sözlerle özetliyor:
“Sürekli hastayı arıyoruz, hasta da ‘niye arıyorsunuz’ diye şikâyet ediyor. Kadın İzmir’de, ama ben İkitelli’deki hemşire olarak çözmek zorundayım. Kendi işimi yapamıyorum, sistemin açıklarını ben kapatıyorum.”
“Bu İş Gönüllülükse, Ben Çocuğumu Nasıl Geçindireceğim?”
Fatma, akşam saatlerinde bile hasta aramak zorunda bırakıldıklarını belirterek, muhatap bulamamaktan şikâyetçi:
“Müdürlüğün cevabı şu: ‘Bu iş gönüllülük işi.’ Peki, ben çocuğumu gönüllülerle mi büyüteceğim? Eğitimini, sağlığını kim karşılayacak?”
“Saygımızı Kaybettik, Her Ay Hasta Peşindeyiz”
19 yıllık hemşire Belgin, ASM sisteminin çalışanları itibarsızlaştırdığını vurguluyor:
“Hasta gelmiyor, biz arıyoruz. ‘Sana para yatmıyor diye bizim peşimize düştünüz’ diyorlar. Bu, hemşirelik mesleğine hakarettir. Evine gidiyoruz, kapıyı açmıyorlar, azar işitiyoruz ama müdürlük ‘gideceksin’ diyor. Aşağılanıyoruz.”
“Gece Aşı Dolabına Koşuyoruz, Sorumlusu Yine Biziz”
Belgin, sistemin yükünü çalışanlara yıktığını şu örnekle somutlaştırıyor:
“Aşı sinyal sistemi gece çalışıyor. Alarm geldiğinde evden çıkıp dolabı kontrol ediyoruz. Bozulursa sorumlu yine biziz, cezası da bizden kesiliyor.”
“İmamın Cemaat Gelmese de Maaşı Kesilmiyor, Bizde Kesiliyor”
Belgin, sağlık çalışanlarının diğer meslek gruplarına göre daha adaletsiz bir sisteme maruz kaldığını söylüyor:
“Bir imam cemaat gelmediğinde maaşı kesilmiyor. Ama bizde hasta gelmezse ücret düşüyor. Eğitim ve sağlık bir ülkenin temelidir ama bu ülkede sağlık sistemi çökmüş durumda.”
ASM Çalışanlarının Ortak Çağrısı: “Cezalandırılmak Değil, Hakkımızı Almak İstiyoruz”
Sağlık çalışanları artık yalnızca haklı olmakla yetinmek istemiyor. Yaşanan mağduriyetlerin giderilmesini, sistemin revize edilmesini ve emeklerinin karşılığını istiyorlar. Mesaj net:
“Sesimizi duyun. Bu sistem bizi hasta ediyor. Ceza değil, çözüm istiyoruz.”
