14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala, Türkiye'nin geleceği için önemli bir yarışın heyecanı tüm ülkeyi sardı. Seçimlerde isimler yer alacak: Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve Sinan Oğan. Ülkemiz için kritik bir dönemeçteyiz ve bu yarışın sonucu tüm Türkiye'nin geleceğini belirleyecek.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri heyecanı tüm Türkiye'yi sardı. Sendikaların da bu süreçteki tercihleri merakla bekleniyordu. Yetkili konfederasyon Memur Sen'in Başkanı Ali Yalçın, seçimlerde destekleyecekleri adayı isim vermeden açıkladı.

Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın Cumhurbaşkanlığı seçimleri için bu ifadeleri kullandı:

Kurucu Genel Başkanımız Merhum Akif İnan,

Her fikre saygım vardır, yeter ki kişi dinime küfretmesin ve vatan haini olmasın

demiştir.

Bizim, teröristlerle işimiz olmaz. Vatana kast edenlerle işimiz olmaz. Emperyalizme taşeronluk edenlerle işimiz olmaz. Biz, terörle aralarına mesafe koymayanlarla aramıza mesafe koyarız.

Ülkeyi kupon biriktirerek almadığımız için bir dolara satanların karşısında durduk. 15 Temmuz’da alçak uçuş yapıp millete alçakça saldıranlara ilk karşı koyan emek örgütü olarak durduğumuz yeri biliyoruz. Çünkü bu ülkeyi karşılıksız seviyoruz.

AK Parti ve MHP’ye karşı en büyük mücadeleyi PKK ve ABD yürüttü, AK Parti iktidarını yıkmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz

diyen PKK elebaşısı Duran Kalkan’ın,

Erdoğan, Kandil ve Şengali yok edeceğini söylüyor. AK Parti-MHP'ye verilen her oy PKK'ya sıkılan bir mermidir,

diyen Murat Karayılan’ın,

Bu seçim hiçbir seçime benzemiyor, 14 Mayıs’ta AK Parti iktidarını yıkacağız” diyen PKK üst yöneticisi Bese Hozat’ın,

Erdoğan'a karşı muhalefetin liderlerini desteklemeliyiz. Erdoğan yaptıklarının bedelini ödemeli. Muhalefetle doğrudan iletişimde olup, onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirmeliyiz.”

diyen Biden’ın, derdi ortada.

PKK, FETÖ, ABD nerde ise Memur-Sen olarak biz onların karşısındayız. Çünkü onların derdi bizim ülkemizle, bekamızla ve davamızladır.

“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” diyen, milletimiz var, devletimiz bahtiyar olsun duası yapanlar olarak, bizim devletle karşı karşıya gelişimiz, devletten rahatsızlığımızdan değil, temel hak ve hürriyetleri engelleyen yasal olsa da meşru olmayan düzenlemelere itirazımızdandır.

Bizim devletle karlı karşıya gelişimiz, “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın” anlayışını hakim kılmak isteyişimizdendir.

Bizim devletle karşı karşıya gelişimiz, gelir dağılımında adalet isteğimiz gereği kamu görevlileri sendikaları heyeti olarak kamu işverenle karşı karşıya müzakere masasına oturuşumuzdandır.

Biz istiyoruz ki devlet güçlü olsun. Güçlü devlet, gelir dağılımında adaleti sağlayan devlettir. Güçlü devler refahı tabana yayan devlettir. Güçlü devlet jakobenlere, “herkes eşit ama biz daha eşitiz” aymazlığı içinde olan egemenlere alan açmayan ve her vatandaşını aziz ve eşit bilen devlettir.

İnsanı koruyan, inancı güvence altına alan, adaleti sağlayan, düşkünü gözeten, sosyal hukuk devletidir güçlü devlet.

Ülkemizde vesayetle mücadele de alınan mesafe, terörle mücadele de kat edilen yol, elde ettiğimiz kazanımlar umudumuzu artırmış, devletimize de güç katmıştır.