Yalçın, Ocak'ta gerçekleşecek memur ve emekli zam düzenlemelerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kasım ayına ait enflasyon rakamları TÜİK tarafından %3,28 olarak açıklanırken, yıllık enflasyon oranı ise %61,98 olarak belirlendi. Enflasyon farkı ise %26,09 olarak gerçekleşti.
Ali Yalçın, 5 aylık enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından 3600 ek gösterge, yardımcı hizmetler, kira yardımı ve gelir vergisi gibi konularda değerlendirmelerde bulundu. Memur-Sen Genel Başkanı, Aralık ayı enflasyon rakamının açıklanmasıyla birlikte kamu görevlisi ve emeklilerin, 7. Dönem Hakem Kurulu Kararı ile kayıt altına alınan artışa ilave olarak alacakları enflasyon farkının belirleneceğini ifade etti.
Ali Yalçın, mevcut durumu ve oluşacak ekonomik tabloyu öngören 7. Dönemdeki tekliflerinin, haklı, adil ve kamu görevlileri için kayıp üretmeyecek şekilde olduğunu belirtti. Ancak, bu tekliflerin dayanaktan yoksun ve gerekçesiz olarak reddedildiğini vurgulayan Yalçın, kamu görevlilerinin maaşını belirleyenin somut veriler değil, Hakem Kurulu Kararı olduğunu ifade etti.
Ali Yalçın'a göre, 2024 Ocak ayında kamu görevlisi ve emeklilerinin maaş ve ücretlerine yaklaşık %50 zam yapılması bekleniyor. Ancak, bu artışın %15'lik kısmı Hakem Kurulu Kararı gereği gerçekleşecek, geri kalan büyük bir kısım ise enflasyon farkından kaynaklanacaktır. Yalçın, geçmiş dönem kayıplarına karşılık verilen artışın bu zamdaki önemli bir etken olduğunu vurguladı.
'MEMUR-SENİN SUNDUĞU TEKLİFLER HAYATA GEÇSEYDİ, KAMU GÖREVLİLERİ KIŞI KARŞILAMAKTA ZORLANMAYACAKTI'
2024 yılı maaş/ücret artış oranlarına (%15 + %10) bugün baktığımızda 2024 yılı içerisinde kamu görevlilerinin maaş/ücret artışlarını enflasyon farkının belirleyeceği açıkça görülmektedir. Oysa bugün Memur-senin sunduğu teklifler hayata geçseydi, kamu görevlileri kışı karşılamakta zorlanmayacaktı.
Enflasyon farkı ödemesi Memur-Sen'in kazanımıyla maaşları/ücretleri geleceğe dair tamir etmekte, geçmiş kayıpları tanzim etmemektedir. Kamu İşvereninin "Memur Enflasyon Farkı Alacak" söylemi ve "Maaş/Ücret Artışlarını, Enflasyon Farkı Belirlesin" dayatmasının çözüm olmadığı görülmelidir.
Enflasyonla mücadele; sadece sabit ücretlilerin maaşları artırılırken dikkat edilen bir veri, gerekçe ve çerçeve olmaktan vazgeçilmeli, piyasa istikrarının sağlanmasının bir süreç olduğu bilinmelidir. Bu süreç içerisinde devletimizin de %58,46 oranındaki yeniden değerleme oranı üzerinden alacaklarını koruduğu unutulmamalıdır.
'KAYBEDEN HER ZAMAN SABİT ÜCRETLİLERİMİZ'
Maaş artışı ile ürünlere zam yapılması arasındaki yarışın her zaman kaybedeni sabit ücretlilerimiz olduğu gerçeği herkesçe bilinmeli, enflasyonu tetikleyen asli unsurun maaş/ücret artışları değil haksız ve yersiz yapılan piyasa (ürün) zamları olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Diğer taraftan, 7. Dönem Toplu Sözleşme'de Toplantı Tutanağı ile kayıt altına aldığımız 4688 sayılı Kanunun önümüzdeki günlerde çalışması, Memur-Sen'in katkı ve katılımıyla başlayacak. 4688 sayılı Kanunda; sendikacılık literatüründen uzak düzenlemelerinin kaldırılması, yetkinin etkisizleştirilmeye çalışıldığı uygulamaların sona ermesi ve evrensel ilkelere, örgütlenme özgürlüğüne, dayanışma aidatına, grev hakkına dair somut verilerimizi çalışma komisyonunda dile getireceğiz.
Yetkinin ikame edilmediği, "masadan kalkarsan yerine oturacak yeni birini buluruz" gözdağının olmadığı ve mücadelenin cezalandırılmadığı bir toplu sözleşme düzeni hayata geçirilmelidir.
KPDK'da dile getirdiğimiz;
1- Gelir Vergisinin %15'te sabitlenmesi,
2- Yardımcı Hizmetler Sınıfının Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmesi,
3- Kira Yardımı,
4- 1. Dereceye 3600 ek gösterge,
5- Doğum sonrası yarım zamanlı çalışma hakkı,
6- Emekli aylıklarının artırılması,
7- Deprem bölgesindeki kamu görevlilerine ilave haklar,
8- Üniversite idari personelinin yer değişikliği, Mülakatın kaldırılması,
9- Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının periyodik olarak yapılması vb,konu başlıkları üzerinde de ayrıca çalışma yapılarak çözüme kavuşturulmalıdır.
Aynı zorluklarda geçim mücadelesi veren kamu görevlilerine farklı düzenlemeler yaparak ücret eşitsizliği yaratmaktan kaçınma görevi devletin-kamu işvereninin öncelikli görevidir. Farklı uygulamalar yerine haklı uygulamalarla; kamu görevlilerimizin bütününü kapsayan sorunlara çözüm üretilmeli, tepkiye neden olacak uygulamalardan kaçınılmalıdır.
Ocak ayında kamu görevlilerine iyileştirme yapılmalı, yapılan düzenleme kamu görevlisi ve emeklilerini memnun etmeli.