Bu güçlü artış, altını emtia piyasasında en çok kazandıran ürünlerden biri haline getirdi.
Faiz İndirimleri ve Dolar Talebi
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine gitme beklentisi, dolar talebini azalttı ve tahvil faizlerinde düşüşe neden oldu. Bu gelişme, altının ons fiyatını tarihi zirvelere taşırken, Fed'in 50 baz puanlık faiz indirimi olasılığı altın fiyatlarının yükselmesinde önemli bir rol oynadı. Ayrıca, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirim kararları da altının değer kazanmasını destekleyen bir diğer faktör oldu.
Jeopolitik Riskler
Orta Doğu’daki gerginlikler, Rusya-Ukrayna çatışmaları ve ABD başkanlık seçimleri gibi belirsizlikler, yatırımcıları güvenli liman olarak altına yöneltti. Ayrıca, Çin’deki ekonomik sıkıntılar ve emlak sektöründeki problemler Asya'daki talebi artırarak altının değerini daha da yükseltti. Dünya Altın Konseyi’nin raporuna göre, merkez bankalarının yılın ilk yarısında gerçekleştirdiği altın alımları, tarihi bir seviyeye ulaşarak fiyatların desteklenmesine katkıda bulundu.
Uzman Görüşü ve Gelecek Beklentileri Neler?
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, altın fiyatlarının 2.500-2.600 dolar aralığında kalıcı olabileceğini öngördü. Faiz indirimleri ve jeopolitik risklerin devam etmesi durumunda altının yüksek değerini koruyacağını belirtti, ancak fiyatların 2.600 doları aşması durumunda kar realizasyonlarının görülebileceğine de dikkat çekti.
Yatırımcılar İçin Altın Yılı
Altın, tarihsel olarak kriz dönemlerinde güçlü performans gösteriyor ve bu yıl da yatırımcılar için güvenli bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Analistler, faiz indirimlerinin ve jeopolitik belirsizliklerin altın fiyatlarını desteklemeye devam edeceğini ve bu yükselişin yatırımcılar için büyük kazançlar sağlayabileceğini vurguladı.