Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı kamuda tasarruf konusuyla ilgili öne çıkan 3 ana başlık ise; “önceliklendirme, odaklanma, verimliliği artırma” oldu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz dün yapılan kabine toplantısının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Ekonomiye dair merak edilen sorulara yanıt veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı, yol haritalarının belli olduğunu söyleyerek, normal programın devam ettiğini, daha kararlı güçlü bir şekilde yol haritalarına göre hareket ettiklerini ve Merkez Bankasın epey bir rezerv biriktirdiğini aktardı.
“Merkez Bankası sağlam bir rezerv biriktirdi”
Yılmaz, ekonomiyle ilgili önemli konuları ele alarak merak edilen soruları yanıtladı. Seçim öncesinde, özellikle döviz piyasası gibi ekonomik alanlarda veriye dayanmayan spekülasyonların yapıldığını ve halkın yanıltıldığını belirten Yılmaz, "Ancak seçim sonrasında beklentilerin tam aksi gerçekleşti. İşte şimdi normal programımız kararlılıkla devam ediyor. Yol haritamız net. Merkez Bankası bu süreçte oldukça sağlam bir rezerv biriktirdi." şeklinde konuştu.
“Sosyal refaha daha fazla katkı yapacağız”
Kamuda tasarruf konusunda, hem Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın hem de Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın ciddi çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Yılmaz, "Bu çalışmaların maddi olarak sadece 15 değil, çok daha fazla sayıda olduğunu belirtmek gerek. Tüm bu çalışmaları bir araya getirip, titizlikle ele alarak uygulamaya geçireceğiz. Kamuda tasarruf, öncelikli bir konu. Ancak tasarrufun esası, harcamaları azaltmanın yanı sıra mevcut harcamaların daha verimli hale getirilmesi, önceliklendirme yapılması, ekonominin rekabet gücünü artırması ve sosyal refaha daha fazla katkı sağlamasıdır." şeklinde konuştu.
“Mehmet Şimşek ile konuşacağız”
Çalışmaların ilerlediğini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Mehmet Bey'in yurt dışı programı bulunmakta, dönüşünde ilgili diğer kurumlarımızla bir araya gelip işleri sonuçlandıracağız." dedi.
“Tasarruf için yasaya gerek yok”
Yılmaz, tasarruf için yasaya ihtiyaç duyulan konular olduğu gibi bazı işlerin ise yasaya gerek olmadan yapılabileceğini belirterek, "Konuya göre, genelgeyle yapılacak işler olduğu gibi idari kararla da yapılacak işler var. Uygulamayla ilgili işler de bulunmakta. Bazı durumlarda ise yasal düzenlemeler gerekebilir tabii." değerlendirmesinde bulundu.
“Seçimsiz 4 yıllık bir dönem var”
Seçimsiz bir döneme girildiğine dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu gerçekten büyük bir fırsat penceresi. Şu an seçimsiz bir sürece girdik ve önümüzde yaklaşık 4 yıllık bir dönem var. Bu süreç, orta ve uzun vadeli konulara odaklanmak için bir fırsat sunuyor. Türkiye, şu anda bir eşikte; orta gelir grubunda yer alan bir ülke ve yüksek gelirli ülkeler liginde yer almak için hazırlanıyor. Bu, yapısal dönüşümlerle mümkün olacak bir şey; sanayide verimliliği artırmak, rekabet gücünü yükseltmek, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi.
Ayrıca, daha verimli bir kamu yönetimi sistemi ve bürokrasinin basitleştirilmesi gibi birçok boyutu var. Orta Vadeli Program, aslında bu çerçeveyi içeriyor. Dolayısıyla, uygun bir zamanlamayla, çalışmalar olgunlaştıkça, bu hedeflere adım adım ilerleyeceğiz."
