Açıklamada, son dört ayda enflasyonun %10,25 olarak gerçekleştiği, buna karşın maaş artış oranının yalnızca %5 ile sınırlı kaldığı hatırlatıldı.
Sendikaya göre bu durum, maaş zammı değil, çalışanın gelirinin fiilen geri alınması anlamına geliyor.
“Zam Değil, Geri Alım Yapılıyor”
Açıklamada, yıl başında yapılan zamların daha yıl sona ermeden eridiği ve kamu çalışanlarının maaşlarının alım gücünün ciddi şekilde zayıfladığı vurgulandı. Hekimler başta olmak üzere birçok kamu çalışanının temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı belirtilirken şu ifadeler öne çıktı:
“Elektrik, doğalgaz ve barınma gibi temel harcamalara gelen zamlar, kamu çalışanının cüzdanını değil artık yaşamını tehdit eder hale geldi. Kış artık kapıya değil, mutfağa, faturaya, çocuğun geleceğine dayanmaktadır.”
Enflasyonun Altında Kalan Zam = Kayıp
Tıbbiyeliler Sendikası açıklamasında üç temel noktaya dikkat çekildi:
1. Enflasyonun Altında Kalan Artış, Zam Değil Kayıptır
Verilen maaş artışı enflasyonun altında kaldığında çalışan kazanmıyor, aksine satın alma gücünü kaybediyor.
2. Geçim Meselesine Dönüşen Bir Alım Gücü Sorunu
Hekimlerin ve kamu çalışanlarının ücretleri artık sadece ekonomik bir veri değil, doğrudan hayati bir sorun haline geldi.
3. Yapısal Çözüm Şart
Geçmiş yıllarda kaybedilen alım gücünün telafisi için, gerçekçi ve sürdürülebilir bir maaş politikası hayata geçirilmelidir.
“Gerçek Enflasyon Sahada Yaşanıyor”
Sendika açıklamasında, TÜİK verilerinin sahadaki gerçeklerle örtüşmediği ima edilerek, çalışanların yaşadığı fiili enflasyonun çok daha yüksek olduğu mesajı verildi:
“Resmi rakamlar ne derse desin, çalışanlar her sabah markette, eczanede, ulaşımda alım gücünün eridiğini hissediyor. Bu tablo artık görmezden gelinemez.”
Çözüm Çağrısı: Ücret Politikası Yeniden Ele Alınmalı
Tıbbiyeliler Sendikası, hükümete ve yetkililere şu çağrıyı yaptı:
“Hekimler, hemşireler, sağlık personeli ve tüm kamu çalışanları için yeni bir ücret düzeni kaçınılmazdır. Enflasyonun altında ezilen bir memur, ne hastasına ne görevine odaklanabilir.”