İşte O Köşe Yazısı; Bakın bir hekimin daha bugün yazdıklarını okuyalım... Her ne kadar olay İzmir'de geçmiyorsa da, 'Biz birbirimize benzeriz!' hikâyesini anımsatıyor. Önce 50 yılını dolduran uzman doktor Serhat Sakız'a kulak verelim: Aman sakın ha! '...Hiç kimse kızmasın bana e mi? ...Hekime ve sağlık personeline şiddet bitmez! Asla da bitmeyecek! ...Babamın İzmit Devlet Hastanesi'nde tüm testleri yapıldı. EKG, PA Akciğer, MR, kan testlerinin tümü. Sedyede kaldı, tüm gün yatacak yer bulamadı. O testleri yapmaktan başka ne mi yaptılar? Burnuna bir oksijen taktılar o kadar! Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ndeyiz bugün. Aynı testleri yeniden yapıyorlar, yine burnunda oksijen. Bu kez sedyede yok. Sandalyede bekliyor saatlerdir. Refakatçiler 'köpek gibi kovuluyor'hastanın yanından... Sonra 'köpek gibi' çağrılıyorlar; 'Sandalye bul, hastanı EKG ye götür, röntgene götür, barkot al...' Her taraf buz gibi!.. Sağlam insanın hasta olmaması imkânsız, oradan oraya gidip gelirken... Su yok... Beltur hastane dışında, 500 metre ötede. Soğukta yağmurda bir bardak su sadece orada... ... Hekim olarak benim yaşadıklarım bu. Allah sizi korusun. Burada ölmek kolay, katil olmak daha da kolay!..' Gerçeği öğreniriz Belki zaman bulursam; 2 gün önce hastanedeki bir sıkıntıyı kamu ile paylaşan ve araştırma başlattıklarını açıklayan EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tuncay Göksel, EÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Göksel, Hastane Baş Müdürü Yılmaz Öztürk'ten bilgi alırım. Tabii ki yerlerinde bulabilirsem. Çünkü önceki yıllarda ne zaman gitsek, oturmak ve bilgisayarda oyun oynamaktan yorulan sekreterlerden hep aynı yanıtı alırdık: 'Toplantıda!' Yani bu toplantılar nedense hiç bitmez. Yine ağızlarından paylaşayım: 'Sağlık alanında lider ve marka üniversiteyiz. Her gün binlerce araç ve yayanın giriş - çıkış yaptığı hastanemizde vatandaşlarımızın rahat ve güvenli bir şekilde hareket etmeleri amacıyla başlattığımız çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmalarını kısa sürede tamamladık. Hastanemizin poliklinikler girişinin ciddi bir düzenlemeye ihtiyacı vardı. Birçok geçiş noktasının kilidi konumunda olan bu yerin hasta indirme-bindirme ve araçların geçişini ayırarak daha kolay ulaşımın sağlanmasının önünü açtık. Hastaların ve yakınlarının dinlenmesi için oturma grupları ve banklar yerleştirildi. 'Önce İnsan' diyerek yaptığımız bu çalışmalar ile hastanemiz girişi daha kullanılışlı ve rahat bir yapıya kavuştu. Hastanemiz Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmede, puanını 53'ten 96.28'e çıkartarak A Plus Hastane ilan edildi. Şimdi de hastanemiz girişini Ege Üniversitesi markasına uygun daha modern ve daha düzenli bir görünüme kavuşturduk.' Umarım söylenenler ve uygulamalar hastalar ve yakınları tarafından da beğenilir.. Hiç kimsenin aklından başka şeyler geçmez. Uzm. Cerrah Dr. Serhat Sakız gibi düşünmez...