Evinde yapılan aramalarda ise adeta bir “veresiye defteri” gibi düzenlenmiş ödeme kayıtları bulundu.
1901 Hastadan 14 Milyon Lira Topladı
Gazeteci İsmail Saymaz’ın Halk TV’deki köşe yazısında aktardığına göre, Doç. Dr. Mehmet Tolga Kafadar, kamu hastanesinde görev yapmasına rağmen, muayene odasını adeta özel muayenehaneye çevirdi. 2020 ile 2024 yılları arasında toplam 1901 hastadan 14 milyon TL’den fazla para topladığı belirlendi.
“Beğenmiyorsan Devlet Hastanesine Git"
Skandalın patlak vermesi, 2024 yılında bir hastanın yaptığı ihbarla gerçekleşti. İddiaya göre Kafadar, ameliyat öncesi hastalara “Bu ödeme şahsi, herkes veriyor sen de vereceksin” diyerek para talep etti. Bazı hastaların da, ödeme yapmazlarsa taburcu edilmeyecekleri yönünde uyarıldıkları ortaya çıktı.
Savcılık: “IBAN’ına 95 Bin TL Yatırıldı”
Savcılık soruşturmasında, sadece 2023 yılında ameliyat edilen 8 hastanın, Kafadar’ın kişisel banka hesabına toplam 95 bin TL gönderdiği tespit edildi. Bu hastalardan biri olan guatr hastası, 17 bin TL istendiğini, asgari ücretli olduğunu belirtince ücretin 11 bin TL’ye indirildiğini ifade etti.
Veresiye Defteri Bulundu
Evinde yapılan aramada, doktorun aldığı ödemeleri tek tek not ettiği bir defter bulundu. Bu kayıtların sistematik şekilde tutulduğu ve birçok hasta isminin, ödeme tutarlarının yazıldığı belirlendi. Kayıtların içeriği, paranın “hediye” olarak değil, zorunlu bir ödeme şeklinde alındığını ortaya koydu.
Doktor Tutuklandı, Savcılık 15 Yıl Ceza Talep Etti
Mehmet Tolga Kafadar, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İfadesinde “Hastalardan zorla para almadım, hediyeyse kabul etmiş olabilirim” sözleriyle kendini savunmaya çalıştı. Ancak savcılık, elde edilen deliller ve hasta ifadeleri doğrultusunda kamu görevlisinin görevi kötüye kullanması ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Kamuoyunda Büyük Tepki
Olay, kamuoyunda büyük infial yarattı. Devlet hastanelerinde görev yapan bir hekimin, kamu hizmeti sunarken özel ödeme talep etmesi, hem sağlık sistemine hem de hasta haklarına büyük zarar verdiği gerekçesiyle eleştirildi. Sağlık Bakanlığı’nın ve üniversitenin konuyla ilgili idari soruşturma başlattığı bildirildi.