Toplantıda il yöneticilerinden kapsamlı bilgi alan Bakan Memişoğlu, başkentin sağlık sistemine yönelik planlamaları yerinde değerlendirdi. Ancak sahadan gelen iddialar, sağlık hizmetlerinde ciddi yapısal sorunlar olduğunu gözler önüne seriyor.
Torpilli Atamalar ve Masa Başında Hemşireler: Sahada Personel Kalmadı
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü ve bağlı kurumlarda torpilli atamaların yaygınlaştığı, sendika ve siyasi çevrelerin referanslarıyla sahaya personel bulmakta güçlük çekildiği belirtiliyor. Özellikle işçi kadrosunda olan bazı personelin sahada değil, masa başında çalıştığı; buna karşın sahada ciddi personel açığı yaşandığı ifade ediliyor.
Bazı başkan yardımcıları ve idari personellerin, tanıdıkları vasıtasıyla aktif personeli sahadan çekilip idari görevlere verdikleri iddiaları, Bakan Memişoğlu’nun görevde olduğu dönemde bu tür uygulamaların artış gösterdiği yönündeki eleştirileri beraberinde getiriyor.
Bakanlık Merkezine “Torpilli Transfer”: Bilgi İşlemciye Nöbetten Kaçış Hakkı mı?
Bakanlık merkez teşkilatında da benzer uygulamaların olduğu öne sürülüyor. Öyle ki, acil servislerde çalışan bilgi işlem personelleri bile tanıdıkları vasıtasıyla merkez kadrolara geçirilerek nöbet ve vardiyalardan muaf tutuluyor. Kurum içi adaletin zedelendiği bu süreçte, liyakat yerine ilişkiler ön plana çıkıyor.
Sağlıkta Yeni Yüzyıl, Adaletsizlikle Başlayabilir mi?
Resmî genelgelerle belirlenen personel çalışma esaslarının bizzat Sağlık Bakanlığı merkez ve il teşkilatlarında ihlal edildiği iddiaları, “Sağlıkta Türkiye Yüzyılı” hedefinin samimiyeti konusunda soru işaretleri doğuruyor.
Bazı personellerin adres değişikliği gerekçesiyle başka kuruma aktarılıp, kısa süre sonra çok daha uzak bölgelere “rahat yer” tercihiyle yeniden nakledilmesi; hem çalışanlar arasında huzursuzluğa hem de sistemin verimsiz işlemesine neden oluyor.
Gariban Sahada, Torpilli Masada: İş Yükü Adaletsizliği Tepki Çekiyor
Özellikle hemşire ve sürekli işçi kadrosunda çalışan personellerin görev tanımları dışında masa başında memur işi yaptığı, sahadaki gerçek görev yerlerinin ise diğer çalışanlara yüklendiği bildiriliyor. Servis hemşireliği, hasta kayıt gibi görevleri üstlenen personeller, bu dengesizliğin faturasını sahada canla başla çalışarak ödemek zorunda kalıyor.
Sağlık hizmetlerinin temel taşı olan hemşirelerin masa başı işlerle meşgul edilmesi, hem hizmet kalitesini düşürüyor hem de sahada kalan personelin iş yükünü kat kat artırıyor.
“Kadroları İşgal Etmeyin” Çağrısı
Sağlık çalışanları arasında, özellikle sahada çalışan personeller arasında yükselen bir ortak çağrı var: “Kadroları işgal etmeyin.” Memuriyet rahatlığı için görev yerini masa başına taşıyan personellere tepkiler her geçen gün artıyor. Hizmet sunumunun adaletli ve verimli olması için, görev tanımlarına uygun istihdam yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Bakanlık Sessiz, Sahada Güvensizlik Büyüyor
Yaşanan gelişmeler karşısında Sağlık Bakanlığı’ndan herhangi bir adım atılmazken, çalışanlar adalet, liyakat ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde yeniden yapılanma talep ediyor.
Sağlıkta güçlü bir gelecek hedefleniyorsa, kurum içi dengelerin sağlanması ve çalışanlar arası adaletin tesis edilmesi kaçınılmaz görünüyor.