Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi’nde sedyeden düşürülen vatandaş hayatını kaybetmişti.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, 2 hasta bakıcı ve hemşire hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarından soruşturma başlatıldı.
Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde bulunan Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan trajik bir olayda, 91 yaşındaki Muammer Demir isimli hasta hayatını kaybetti. Yaşlı adam, baş ağrısı şikayetiyle bir hafta boyunca tedavi görmüş, ardından göz muayenesi için polikliniğe gelmişti.
Muammer Demir'e refakat eden hasta bakıcılar, poliklinik önünde sedyenin yüksekliğini ayarlamak istediler. Ancak bu sırada yaşanan bir kaza sonucunda Muammer Demir, sedyeden düşerek yaralandı. Demir, düştüğünde sedyenin altında kalarak beyin kanaması geçirdi. Hemen yoğun bakım servisine alınan Demir'e yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti.
Soruşturma başlatıldı
Yaşanan bu üzücü olayın ardından savcılık, sedyenin ayarlarıyla oynadığı iddia edilen hemşire Satı T. ile hasta bakıcılar Bayram S. ve İsa K. hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan soruşturma başlattı.
"Doktorlar izin vermedi."
Meliha Demir, 82 yaşında ve 60 yıllık eşini kaybetmenin acısını yüreğinde hissediyor. Eşinin son anlarını anlatırken yaşadığı acı ve üzüntüyü ifade eden Meliha Demir, yaşanan trajik olayı şu sözlerle dile getirdi: "Eşim başının ağrıdığını ve hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledi. Hemen ambulans çağırıp hastaneye götürdük. Ancak tansiyonu çok yüksekti. Hastanede tansiyonunu düşürmek için ilaç verildi ve bir süre müşahede altında tutuldu. Akşama kadar bekledik ve eve gitmek istediğimizde doktorlar izin vermedi. Eşim bir hafta boyunca hastanede kaldı. Daha sonra doktorlar, 'Artık iyiyim, gözümü de muayene ettirmek istiyorum' dedi. Bizi göz polikliniğine yönlendirdiler ve eşimi sedyeyle oraya taşıdılar. Ancak ilgilenmesi gereken doktor o sırada mevcut değildi. Hastane çalışanları, sedye ile uğraşırken eşim bir anda düşüp, sedye üzerine devrildi."
"Eşimin ani bir şekilde nefesi kesildi."
Eşinin beyin kanaması geçirmesi sonucu yaşadığı acı ve üzüntüyü dile getiren Meliha Demir, eşinin diğer hastanelere nakledilmek istendiğini ancak uygun yer bulunamadığını belirtti. Demir, şu sözlerle durumu aktardı: "Eşimin ani bir şekilde nefesi kesildi. Burnundan ve ağzından kanlar gelmeye başladı. Sonra zorlukla nefes almaya başladı. Müdahale edildikten sonra beyin kanaması geçirdiği söylendi. Farklı hastanelere nakledilmek istediler ancak yer bulamadılar. Bir gece boyunca aynı hastanede müşahede altına alındı. Daha sonra acil servise alındı ve 4 gün boyunca orada kaldı. Ardından yoğun bakıma alındı ve bir süre tedavi gördü. Sonunda ne yazık ki onu kaybettik."
"Sedyenin ayarlarıyla oynuyorlardı."
Eşinin ihmaller sonucu hayatını kaybettiğini ifade eden Meliha Demir, olayın detaylarını şu şekilde anlattı: "Sedyenin ayarlarıyla oynuyorlardı. Sedye eski ve kötü durumdaydı. Doktorlar, her türlü kötü habere hazırlıklı olmamızı söyledi. Olaydan sonra polise başvurduk ve yaşadıklarımızı anlattık. Bu durum benim için yıkıcı oldu. Keşke ben ölseydim de o yaşasaydı. İhmaller çok fazla. Olaydan sonra o sedyeyi değiştirdiler ve başka bir sedye getirdiler."
