DAHA ÖNCEKİ TOPLU SÖZLEŞMELERDEKİ SENARYO TEKRARLANIYOR.

Hükümetin 2022 yılının ilk 6 ayı için yüzde 5 ve ikinci 6 ayı için yüzde 6, 2023 yılının ilk ve ikinci altı ayı için de yüzde 6’şar maaş artışı önermiştir. Bundan önce 5 defa yapılan toplu sözleşmelerde olduğu gibi memur ve emeklilerin hayat şartlarına ve günümüzdeki ekonomik göstergelere göre değil hedeflenen enflasyona göre maaş artışı teklif edilmiştir. Oysa, Temmuz ayı itibariyle yıllık enflasyon yüzde 19, aylık enflasyon yüzde 1,80 olarak gerçekleşmiştir. Memur ve emeklilere 2021 yılının ikinci altı ayı için verilen yüzde 3 maaş artışı şimdiden erimiştir. 

MEMUR VE EMEKLİLER DENEME TAHTASI DEĞİLDİR.

Bundan önceki 5 toplu sözleşme döneminde de memur ve emeklilere tek haneli maaş artışları yapılırken TÜİK tarafından açıklanan enflasyon çift haneli olarak gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, memur ve emeklilerin harcama kalemlerini oluşturan giderlerdeki artış , açıklanan fiyat artışlarının çok daha fazla olmuştur. Bu yüzden memur ve emekliler son 5 toplu sözleşme döneminde enflasyonun deneme tahtası olarak görülmüştür. Her toplu sözleşme döneminde memur ve emekliler biraz daha fakirleşmiş ve alım gücünü kaybetmiştir. Bu defa bu şekilde bir toplu sözleşme yapılmasını ve hükümetin teklifini asla kabul etmiyoruz.

HÜKÜMETİN TEKLİFİ YETERSİZ VE EKSİK.

Hükümet, sadece maaş artışlarına ilişkin teklifini açıklamıştır. Ancak, toplu sendikaların genele ilişkin olarak toplu sözleşme talepleri arasından yer alan; 
-Geçmiş dönem kayıplarının telafisi için 600 TL seyyanen maaş artışı
-3600 ek gösterge
-Sözleşmeli personelin kadroya alınması
-Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması 
-Bayram İkramiyesi 
gibi konularda herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır. Sadece bu sorunların çözülmesi için “niyet” beyan edilmiştir.
Halbu ki, bahsi geçen sorunlar HAKSEN’in olmazsa olmaz talepleridir.

DEVLETİMİZ EVLATLARI ARASINDA AYRIM YAPMAMALI

Kamu işçileriyle yapılan toplu sözleşme sonucu; taban işçi aylığına 500 TL seyyanen artışla birlikte 2021 ve 2022 yılları için yüzde 12 + 5 maaş artışı yapılmıştır. Hükümetin memura vereceği maaş artışları da bu rakamların kesinlikle altında olmamalıdır. Devletimiz kamu çalışanları arasında işçi-memur evlat ayrımı yapmamalıdır.

YETKİLİ SENDİKA HÜKÜMETE OLAN DİYET BORCUNU MEMUR VE EMEKLİYE ÖDETEMEZ.

2002 yılında 40 bin üyesi bulunan ve hiçbir hizmet kolunda yetkisi bulunmayan Memur-Sen Konfederasyonu, hükümetin kanatları altında büyütülerek üye sayısı 25 kat artmıştır. Tüm hizmet kollarında yetkili sendika 6.defa da toplu sözleşmeyi tek başına imza yetkisine sahip olmuştur. Ancak, bu sendikanın üye sayısı arttıkça memur ve emekli fakirleşmeye devam etmiştir. 
Bu sendika her toplu sözleşme döneminde göstermelik eylem ve açıklamalar ile sendikal kimliğini masaya yansıtamamış, Hükümete olan diyet borcunu memur ve emekliye ödetmeyi tercih etmiştir.
Bu sendikanın yöneticileri kendileri diyet ödeyebilirler ancak 6 milyon memur ve emekliye diyet ödetmek gibi bir hakları ve yetkileri yoktur.
Haksen Konfederasyonu; memur ve emeklilerin hakları için gerçek anlamada hak mücadelesine tereddütsüz devam edecektir. Çünkü biz hak ve emeğin sendikasıyız dedi.