Yapılan açıklamada şöyle denildi:

Öncelikle sağlık çalışanları;  Pandemi sürecinde canla başla çalışarak sağlık alanında dünya genelinde övgülere mahzar olmuşken, Genel Merkezimiz ve bağlı şubelerimizin sağlık çalışanlarının özlük ve sosyal haklarının iyileştirmesi yönünde gündemler oluştururken; malum sen, kasap et derdinde koyun can derdinde misali her zaman olduğu gibi yine kendi menfaatlerini düşünerek kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır.

Sağlık Sen İle Türk Sağlık Sen'in Üye Tartışmasına Başhekimlikte Dahil Oldu! haberi için tıklayınız

Türk Sağlık-Sen Manisa Şubesi olarak 25.04.2019 tarihinde yapmış olduğumuz basın açıklamamızda başta CBÜ Hafsa Sultan Hastanesi olmak üzere, sağlık kurumlarında yapılmakta olan idari ve sendikal baskılar konusunu kamuoyuyla paylaşmamıza rağmen; günümüz itibariyle halen görmekteyiz ki; ilgili sendika aynaya bakarak kendilerine çekidüzen vermek yerine sendikamızın alın teriyle emek vererek yapmış olduğu çalışmaları kamuoyunda bilgi kirliliği oluşturarak perdelemeye çalıştığını hayretle izlemekteyiz

Sağlık-Sen Manisa Şubesi sosyal medya hesaplarında Manisa ADSM’de görevli üyeleri olan müdürlerinin üyelik kayıtları ile ilgili duygusal paylaşımlarının, Manisa CBÜ Hafsa Sultan Hastanesinde yasal süreçleri tamamlanmamış ve her türlü hukuki hakkımızın saklı olduğu konu ile ilgili gündem değiştirme amacıyla yaptıkları çalışmalar, idareci eliyle üyelik kaydının gündemden düşürülmesinden öte bir şey değildir.

Ayrıca; Türk Sağlık-Sen sağlık çalışanlarının hiçbir baskı, tehdit ve yönlendirme olmadan kendi özgür iradeleriyle sendika üyesi olmalarını şiar edinmiş bir sivil toplum kuruluşudur. Dolayısıyla, biz Türk Sağlık-Sen olarak emek ve alın teri içermeyen sendikal çalışmaların içinde asla bulunmadık, bulunmayız da. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali idari makam eliyle üyelik alınarak, aynı zamanda da sosyal medyalarında paylaşmaları; 25.04.2019 tarihinde yapmış olduğumuz basın açıklamamızda bahsettiğimiz konularda ne kadar haklı olduğumuzu göstermiştir. 

08.07.2020 tarihinde ilgili sendikanın yapmış olduğu basın açıklamasında idari baskı yoluyla sendikamıza üye kazanımı sağlandığı iddiasında olanların sağlık çalışanları kurum müdürleri eliyle sendikalarına üye yapmaları, yaptıkları açıklamanın ne kadar çelişkili ve tutarsız olduğunu aşikar olarak göstermektedir.

Sendikal hak ve özgürlüklerine yönelik, anayasa başta olmak üzere 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanuna, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, İLO sözleşmelerine ve İnsan Haklarına ilişkin Uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiğini ifade edenlerin, Manisa CBÜ Hafsa Sultan Hastanesinde sendika şube başkan yardımcımıza Genel Sekreter ve Hastane Baş Müdürü tarafından sendikamızdan istifa talebinde bulunmalarından ve görev yeri değişikliğini gündeme getirmelerinden haberleri var mıdır?

 Ayrıca başka ile tayin olan ve önceki yönetim tarafından muvafakat verilen üyemiz olan hemşireye hastane başmüdürü tarafından “senin işini biz yaptık” diyerek üyeliğinin sorgulandığı,  sendikamızdan istifa edip sağlık-sene üye olmasının istendiğinden haberleri var mıdır?

 İdari baskı konusunda açıklama yapmalarına rağmen o dönemdeki temsilcimizin haklı bir gerekçe olmamasına rağmen görev yerinin değiştirilmesinde aynı hassasiyet niçin gösterilmemiştir? Sosyal medyamızda kamuoyuyla paylaşmamıza rağmen Manisa CBÜ Hafsa Sultan Hastanesinde sözleşme imzalayarak görevlerine başlayan yeni sağlık çalışanlarına Genel Sekreter ve Hastane Başmüdürü tarafından malum sene üye olmaları konusunda baskı kurulup yönlendirmelerin yapılmasıyla ilgili bilgiler tarafımıza gelmektedir.

Bu durum çalışma barışını bozmaktadır. Dönemin başhekiminin organize bir şekilde sendikalarının yetkili olmasına engel olmaya çalıştığını beyan etmeleri yukarıda bahsettiğimiz şikayetlerle nasıl bağdaştırılacaktır? 2019 yılı yetki sürecinde dönemin başhekimi Emin Kurt Türk Sağlık-Sen’e asla destek olmamıştır, sendikamızın da böyle bir talebi de asla olamaz ve olmamıştır. Kaldı ki; Türk Sağlık-Sen olarak bu zamana kadar hiçbir idareci ile dirsek temasımız olmamıştır. Türk Sağlık-Sen olarak bizim yerimiz, alnın teriyle, her türlü yokluğa rağmen canla başla çalışma mücadelesi veren sağlık çalışanın yanıdır. Bilahare 2019 yılında verdiğimiz örneklerle de anlaşılacağı gibi sendikamızın yetkili olmaması için, tüm engellemeler yapılmıştır.

Birçok kez gerek basın, gerek sosyal medya aracılığıyla idari baskıları kamuoyuyla paylaştık. Basın açıklamalarında sendikal hak ve özgürlüklerin anayasa, yasalar ve sözleşmeler ile teminat altına alındığını ifade edenler; tüm kurumlarda idareciler eliyle üye temini konusunda yaşamakta olduğumuz mağduriyetlerde de aynı hassasiyeti göstermelidirler.

Şubemize iletilen Akhisar Devlet Hastanesinde görevli üyemiz S.S’nin tayini sonrası İl Sağlık Müdürlüğünde görevli yönetim kurulu üyeleri H.C tarafından telefonla aranılarak “tayinini biz yaptık” diyerek, akabinde sendika üyeliğinin sorgulanması bahsettikleri yasalara uygun mudur?

Şehir Hastanesi işyeri temsilcimiz C.A’nın hiçbir suçu ve cezası bulunmazken ve sertifikalı olarak çalıştığı birimde haklı bir gerekçeleri olmadan görev yerinin değiştirilmesi hangi hakkaniyet kuralları ile değerlendirilebilinir? Yine sendikal eleştiriye tahammülleri olmadıkları anlaşılıyor ki, Şehir Hastanesi temsilcimiz Ö.H’nın ve Kadın Kolları üyemiz S.E’nin sendikal konularda sosyal medya üzerinden eleştiri haklarını kullanmaları üzerine haklarında soruşturma açılmaları, şubemizce sendikalar kanununun vermiş olduğu sendikal faaliyetlerin engellenmesinden başka bir şey değil de nedir?...

İl Sağlık Müdürlüğü temsilcimiz B.A’nın birer ay olmak üzere 3 defa art arda geçici göreve gönderilmesinin muhakkak makul ve mantıklı izahı olmalıdır. Merkezefendi Devlet Hastanesinde servis sorumlusu olan üyemize, Hastane Sağlık Hizmetleri Bakım Müdür Yardımcısı Y.K tarafından hiçbir mantıklı gerekçeleri yokken “seni sorumluluktan alıyoruz” diye baskı ve mobbing yapmalarına nasıl bir açıklık getireceksiniz?

Aynı zamanda Şehir Hastanesi Sağlık Hizmetleri Bakım Müdür Yardımcısı F.M ve yine M.efendi Devlet Hastanesi Sağlık Hizmetleri Bakımı Müdür yardımcısı Y.K’nın sendikanızda görev yetki ve sorumluluk verilmesini tarafsızlıkla ve hakkaniyetle nasıl bağdaştırıyorsunuz? Bu kişilerin, sendikanızdan istifa eden sağlık çalışanlarını makam odalarına çağırarak baskı yapmalarından haberiniz yok mudur?

Hem idareci eliyle üye kaydı yapacak ve yaptıracaksın, asılsız gerekçelerle temsilcimizin yeri değiştirilecek susacaksın hem de sendikal hak ve özgürlükten bahsedeceksin…

Sağlık çalışanlarına yapılan her türlü baskı ve yönlendirmeye karşı olduğunuzu göstermek istiyorsanız öncelikle bu konularda kendinize yakışan tavrı gösterin. Eğer çeki düzen verilecek bir konu varsa önce aynaya bakarak düzeltmeye kendi uygulamalarınızdan başlayın.

Genel Başkanımız Sayın Önder Kahveci’nin her zaman ifade ettiği gibi ehliyet, liyakat ve tarafsızlık ilkesini sonuna kadar savunuyor ve bu sebeple sağlık alanında görevlerini ifa ederken üyelik peşinde koşmayan idarecileri görmek istiyoruz.

Kamuda çalışma barışı içerisinde hizmetlerin sunulması adına ehliyet ve liyakat ilkesi esas alınması için herkesüzerine düşeni yapmalıdır. Kendi rezilliklerini başkalarına çamur atmakla unutturmaya çalışanlara Üstad Abdurrahman Karakoç’un yazmış olduğu bu dörtlük kesinlikle en güzel cevaptır. “Zillette süvari, şerefte yaya/Gidecek gönlünce yıldıza, aya./Semtine basmamış ar, namus, haya,/Utanmaz suratlar bizi ne bilsin”

Editör: Haber Merkezi