Türk Tabipleri Birliği’nin özlük haklarının iyileştirilmesi konusundaki tasarının Meclis’e gelmesi için 26 Ocak-4 Şubat aralığında Beyaz Nöbet’e başlamasının ardından Genel Sağlık İş Sendikası da iş bırakma eylemi yapacağını duyurdu.

Genel Sağlık İş Sendikasının Sözcü'ye ilettiği yazılı açıklamasında, sağlık emekçilerine vadedilen sözlerin tutulması talebiyle 8 Şubat’ta ülke genelinde bir günlük iş bırakma eylemi yapılacağı belirtildi.

Açıklamada, “Acil hastalarının, diyaliz hastalarının, gebelerin, kanser hastalarının, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak ve diğer hastalara nöbet düzeninde sağlık hizmeti verilecek şekilde, ülke genelinde iş bırakma eylemleri yapılacaktır” denildi.

Genel Sağlık İş Sendikası’na üye sağlık çalışanlarının sayısı 4 bin 500’ü aşıyor.

‘AÇLIK SINIRININ ALTINA MECBUR BIRAKILDIK’

Açıklamada, sağlık çalışanlarının artan hayat pahalılığı karşısında açlık sınırında yaşamaya mecbur bırakıldığına vurgu yapıldı ve şöyle denildi:

“Yoğun çalışma saatlerine maruz bırakılan, mesleki saygınlığı, huzurlu çalışma ortamı kalmayan, her an şiddet tehlikesi ile karşı karşıya kalan sağlık çalışanları, artan hayat pahalılığı karşısında açlık sınırında yaşamaya mecbur bırakıldı. Yaptığı işin, emeğinin, alın terinin karşılığını alamayan sağlık çalışanları için artık bıçak kemiğe dayanmıştır.”

Siyasi iktidarın sağlık çalışanlarının taleplerine kulak tıkadığına vurgu yapılan açıklamada, özlük hakları ile ilgili iyileştirmeler için gerekli yasal düzenlemelerin de unutturulmaya çalışıldığının altı çizildi.

“Sağlık çalışanları artık laf değil, icraat bekliyor” denilen açıklamada, “39 farklı meslekten 1 milyonu aşkın sağlık çalışanının tamamını kapsayacak iyileştirme bir an evvel TBMM gündemine gelmeli, sağlık çalışanlarına en düşüğü yoksulluk sınırının üstünde temel maaş artışı sağlamalı” talebinde bulunuldu.

‘KADEMELİ EK GÖSTERGE ARTIŞI YAPILMALI’

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Derya Uğur, sağlık emekçilerinin taleplerini maddeler halinde şöyle sıraladı:

  1. Ek göstergelerin 3600'den 7200'e kadar kademeli olarak yükseltilmesi,

  2. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi,

  3. Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması,

  4. Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması,

  5. Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması; üstüne eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi,

  6. Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi,

  7. COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması,

  8. Etkin sağlıkta şiddet yasası çıkarılması, güvenli işyerleri planlanması,

  9. Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK'ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi,

  10. Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi,

  11. Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması.

‘KAMUCU VE HALKÇI SAĞLIK POLİTİKALARI’ VURGUSU

• Hizmet kollarında meslek hastalıkları tanımlanarak, öncelikle oluşmalarını engellemek üzere her türlü tedbir alınmalı ve teşhis, tedavi ve rehabilitasyon aşamaları ücretsiz ve öncelikli olarak yapılmalı.

• Tüm sağlık emekçileri için ruhsal ve bedensel olarak onurlu, huzurlu, sağlıklı ve güvenli bir biçimde çalışabilecekleri iş ortamları sağlanmalı.

• Sağlığı piyasalaştıran politikalara son verilmeli, Atatürk'ün başlattığı ulusal, kamucu ve halkçı sağlık politikalarını tekrar hayata geçirilmeli.

(Sözcü)